‘Kültürel Miras ve Müzik Uluslararası Kongresi’ Cumhurbaşkanı Abdullah Gül’ün eşi Hayrünnisa Gül’ün himayesinde Azerbaycan, Letonya, Makedonya ve Slovenya cumhurbaşkanlarının eşlerinin de katılımıyla gerçekleştiriliyor. Ankara Bilkent Otel’de 4-5 Kasım 2010 tarihlerinde düzenlenecek olan kongrede cumhurbaşkanı eşleri barış, toplumlararası sevgi, saygı ve çocuklar için bir araya geliyor. Türkiye’de konu üzerine söz sahibi olabilecek müzik uğraşanları böylesine önemli bir Kongre’den ve detaylardan niye haberlerinin olmadığını soruyorlar… devamı »



Bu çalışma Türk klasik mûsıkîsinin oluşumunda ona kendi kimliğini kazandıran belirgin unsurları, târihten bakarak ortaya çıkarma yönelişindedir. Bu noktada Türk Halk ve Klâsik müzik ilişkileri dikkate sunulmaktadır. Müslüman Türklüğün kültür, sanat ve siyâsette tayin edici kolunu teşkil eden Oğuz Türklüğü’ne vurgu yapılmakta, İslâmiyet öncesi ve sonrasındaki anlayış ve tutumlarına müzik açısından değinilmektedir. Horasan üzerinden Anadolu’ya gelen sûfî cereyanın müzik üzerindeki etkileri üzerinde ayrıca durulmuştur… devamı »


Müzisyenlerimiz: Burhan Tonguç…

Eklenme Tarihi : 03 Kas 2010 | Kategori: Toplum ve Müzik


Müzik hayatımızda kendi çevresi içinde isimli, ama popüler anlamda düşünüldüğünde isimsiz, nice gerçek müzisyenimiz vardır. Onlar bu dünyadan isimsiz bir şekilde göçüp gitmişlerdir. Klasiğinden arabeskine değin müzik asıl bu müzisyenlerimizin omuzlarında yükselmiştir… Burhan Tonguç da ismini çoğumuzun bilmediği değer müzisyenlerimizden., Türk jaz, rock , arabesk , pop müziğine önemli katkıları olan “Vedat Yıldırımbora , Özer Şenay, Ömer Faruk Tekbilek” gibi müzisyenlerin hocasıdır. “Cem Karaca, Erkin Koray”ların da destekçisi… O aynı zamanda arabeskçilerin de Burhan Baba’sı… Şöyle demişti: “O ritmi, o perdeleri vücudunuzda görüp ondan sonra bir şeye, çalgıya aktardığınız zaman, o alet çalıyor. Aslında ilk çalan vücud…” devamı »



Haçaturyan, Gürcistan, Rusya, Ukrayna, Türkmenistan, Azerbaycan ve Türk halk şarkılarından etkilenmiştir. Aynı zamanda batı ile doğunun klasik müzikte kesişme noktası olarak da anılır. Halk müziğinden etkilenmesinin bir sonucu olarak, yapıtlarında özgün bir ritmik yapı, melodi çeşitliliği ve zengin orkestra renkleri bulunur. Üslubuna lirik bir anlatım egemendir. Eserleri; Türk motiflerini andıran ezgileri ve kompozisyonlarındaki folklorik öğeler sebebiyle sanki bir Türk bestecisinin yapıtı dedirtecek kadar halk ezgilerimize yakındır. En önemli eserlerinden biri olan keman konçertosu gerek içerisindeki temaları oluşturan ezgileri gerekse orkestrasyon içerisindeki modal yapı bakımından Çağdaş Türk Müziğinin dünya müzik platformunda yakalamak istediği başarıya örnek teşkil edebilecek niteliktedir… devamı »


Ulaşamadığımız Sanat: İzmir AKM… Orcan Atasoy

Eklenme Tarihi : 31 Eki 2010 | Kategori: Haberler


Konumumuz İzmir. Yağmurlu bir gün… Konumuz İzmir Devlet Klasik Türk Müziği Korosu’nun 28 Ekim 2010 tarihli konseri için gittiğimiz İzmir AKM… Konserlerin ve birçok kültürel etkinliğin gerçekleştirildiği, kültürel açıdan İzmir’in can damarı olan Ege Üniversitesi Atatürk Kültür Merkezi’nin yan tarafında belediyeye ait bir adet ücretli otoparkı var. Bu otopark yağmur yağdığında göle dönüşür. Gelen misafirler araçlarını parkederler. Ama araçlarından yere bir türlü inemezler. Çünkü her taraf su /göl olmuştur… devamı »



Sadece Fotoğraflara bakmak bile bir filmin perdelerini canlandırıyor. Kimbilir belki bu yazıyı okuduktan sonra çekerler…Hasanoğlan Köy Enstitüsü(1941) asıl şöhretini sanat eğitimi ile yaptı. Müzik dersinde yeterli sayılmak için öğrencilerin bir müzik aleti ile istiklal Marşı’nı çalması gerekliydi. Bu sınavları başarıyla veren öğrenci usta öğreticiler dahil öğretmen kurulundan geçerdi. Her öğrenci üzerinde öğretmen ve usta öğreticinin kanaati alındıktan sonra Hasanoğlan Yüksek Köy Enstitüsü’ne geçecek adaylar seçilirdi.(1) Güzel sanatlar bölümü içinde öğrencilere resim, müzik, heykeltıraşlık, tiyatro eğitimi veriliyordu. Sanat derslerine Ankara Konservatuarı’nın en iyi hocaları geliyordu… Cumhuriyetimizin 87. yılına nerelerden geldik?.. Sadece o zaman görüntüleri bile bir belgesel film!..  devamı »



Konservatuar kelimesi, Ülkemiz için yeni bir kelime olsa da müziğin eğitim boyutunda “ustadan çırağa” olarak betimlediğimiz meşk sistemi ve geleneği oluşturan büyük müzikal mirasın, günümüzde yaşayıp-yaşamadığı açısından konumu, işlevi tartışılan bir kavramdır. Enderun’dan Dar’ül-Elhan’a, Dar’ül-Elhan’dan konservatuara ve günümüz diğer müzik okullarına uzanan süreçte “bir şeyler” yaşandı. Geçmişi tabii ki sorgulayacağız. Anlatacağız. Ders alacağız. Ama bir o kadar da geleceği düşünmek gerekiyor ki, kanımızca üzerinde durulmayan asıl nokta burasıdır. Geçmiş geçmişte kaldı. Gelecek ne olacak?.. devamı »


Belkıs Akkale’den “Yorumsuz”…

Eklenme Tarihi : 25 Eki 2010 | Kategori: Basından, Eleştiri/Kritik


Bizler Kültür Bakanlığı solist sanatçıları olarak Anadolu’ya gerçek –geleneksel- halk müziğini, gerçek bozulmamış, katıksız Türk sanat müziğini bütün arkadaşlarımızla topluma vermeye çalışıyorduk. Muazzez Abacı, Belkıs Akkale, İzzet Altınmeşe, Kamil Sönmez, Zekai Tunca, Nalan Altınörs… O dönemin bakanı (Atilla Koç 2005-07) bize ‘bankamatik sanatçıları’ dedi. Kendisine çok kırgınım. Anadolu’ya dağılıp bütün gerçek halk müziğini, gerçek bozulmamış, katıksız Türk Sanat Müziği’ni bütün arkadaşlarımızla topluma vermeye çalışırken gördüğümüz vefasızlık üzerine emekliliğimizi istedik. Biz ayrıldık. Daha sonra ne yapıldı bize biliyor musunuz?.. devamı »



Cumhuriyet döneminde yetişen piyanistlerimizin Türk müzik kültürüne katkıları eğitim süreçleri, sanatçı - eğitimci olarak kariyerleri ve bunun yanı sıra piyano eğitimine ilişkin görüşleri… “Ferdi ve Cemal Beyler İstanbul’da, Ferhunde Hanım ve Mithat Bey Ankara’da 1940’lardan 1980’lere kadar Türk piyano eğitiminin vasiliğini yaparlar… Özellikle 1950’den sonra, birçok piyano öğrencisi ilk eğitimlerini Türkiye’de almış, ancak eğitimlerine yurtdışında, özellikle Paris ve Almanya’da devam etmişlerdir. Bu piyanistlerden bir kısmı Türkiye’ye dönerek hem eğitimci hem de konser piyanisti olarak çalışmalarını sürdürmüş, bir kısmı ise yurt dışında yerleşerek kariyerlerine orada devam etmişlerdir… devamı »


“Fark Etmeliyiz” … Sercan Halili

Eklenme Tarihi : 21 Eki 2010 | Kategori: Fikir Yazıları


…Herşey başkaymış, farkediyorum. Selahattin İçli Hocanın sigarayı tutuşu da başkaymış. Kâni Karaca Hocanın oturuşu da başkaymış… Hazinelerimiz azalıyor. Artık Niyazı Sayın’ın tatlı sohbetlerine konuk olmamız şart! Erol Deran’ın ütülü pantolonunu ve gün içinde nasıl davranılması gerektiğini izleyip örnek almamız şart! Mutlu Torun’un bilgilerinden yararlanmamız şart! , Alaeddin Yavaşça’nın sesini dinleyip, sahnede nasıl olmamız gerektiğini öğrenmemiz şart!, İhsan Özgen’in sanata bakışını örnek almamız şart! , Serap Mutlu Akbulut’un konuşmasını örnek almamız şart! , Yücel Paşmakçı’nın sürekli nasıl böyle güler yüzlü kalabildiğini öğrenmemiz şart!.. devamı »



Her ne kadar yazılar yazılıp / raporlar verilip / bildirilere konu olsa da 2010 Türkiye’si Türk Müziği konservatuarlarında ayrı/farklı yapılanmaların devam ettiği görülmektedir… Türk Müziği Devlet Konservatuarları dört adet olup; İTÜ TMDK, Ege Ün. DTMK, Gaziantep Ün. TMDK ve son olarak Gazi Üni TMDK (henüz eğitime başlamamıştır)dır. Ancak, adı Devlet Konservatuarı olup, Türk müziği eğitimine de yer veren; Sakarya Ün., Kocatepe Ün., Dicle Ün., Giresun Ün., Karadeniz Teknik Ün., Ordu Ün., Rize Ün., Akdeniz Ün., v.b. saymak gerekir… Sözkonusu konservatuarlarda farklı / yanlış terminolojilere yer verilmesi “terminoloji”, dolayısıyla da “kavram birliği oluşumunu” da engellemektedir… devamı »



Bu kez Adalet ve Kalkınma Partisi’nin İzmir İl başkanlığı gündem oluşturmaya çalıştı. 50 yayın organına haber oldu. Haber olarak kullandıkları objenin yani Fazıl Say’ın ise haberi bile yoktu. Klasik medyamız söylentiye(!) yer vermişti . Klasik medyanın soruşturmadan, Fazıl Say’a da sormadan üzerine atlayıp 50 yayın organında yayınladığı haber asılsızdı(!!??)… Izmir AKP il baskan yardımcısı demişti ki; “Izmir de 31 Ekim Cumhuriyet kutlaması konserimize Fazil Say`ı da davet etmek isteriz. Gelsin dinlesin, isterse kendi de çalsın.”… Sonrasında ise Izmir AKP il baskanı demiş ki: “Fazıl Say`ı davet etmeyeceğiz. Ona birsey ispatlamak zorunda degiliz. Entellektuel olarak gelismis biri değildir, toplumdan özür dilesin…” … Zor… Sanatçı olmak gerçekten çok zor…. Fazıl Say’ın konuya ilişkin mektubunu yayınlıyoruz: devamı »



İstanbul Teknik Üniversitesi, Türk Musikisi Devlet Konservatuarı, Müzikoloji Bölümü tarafından ilki 2005 yılında düzenlenen “Müzikte Temsil Müziksel Temsil” Sempozyumu’nun ikincisi 19–20–21–22 Ekim 2010 tarihlerinde İTÜ Maçka Sosyal Tesislerinde düzenleniyor. İki bölümden oluşacak olan Sempozyumun 19 Ekim tarihindeki ilk bölümünde bu yıl ikincisi düzenlenecek olan “Müzik Biliminde Gençler Semineri II” yer alıyor. 20-21-22 Ekim’deki ikinci bölümde “Müzikte Temsil Müziksel Temsil II” Sempozyumu gerçekleştirilecek. Sempozyuma Türkiye’den ve dünyanın farklı ülkelerinden müzik bilimi, sosyal bilimler ve farklı disiplinlerde bu konu ile ilgili çalışan akademisyen ve öğrenciler katılıyor. devamı »


İstanbul’un Saklı Türküleri Gün Işığında…

Eklenme Tarihi : 16 Eki 2010 | Kategori: Konserler


Müziğimizin okullu olmasının yararları yıllar geçtikçe kendini daha çok gösteriyor. 19. yy.’dan 20.yy’a geçen sözlü kültür tarihinin geleneksel müzik kaynakları (türküler), İstanbul’da derlendikten tam 60 yıl sonra ilk kez gün yüzüne çıkıyor. Sanat yönetmenliğini Süleyman Şenel’in üstlenmiş olduğu etkinlikte, Ankara Devlet Konservatuvarı Arşivi’nde varolup da değeri bilinmeyen, 20.yy ilk yarısından günümüze tesbit edilmiş “Anadolu Türkü Derleme Gezileri” master kayıt ve bantlarından çözümlenen türküler gün ışığına çıkıyor… 18 Ekim 2010 Pazartesi günü İstanbul CRR’de düzenlenecek olan konsere girişler serbest… devamı »



Ege Üniversitesi Sürekli Eğitim Merkezi (EGESEM) faaliyetlerine ” Türk Müziği Korosu” çalışmalarını da katarak devam ediyor. Alsancak Musiki Derneği, Bayraklı Belediyesi TSM Korosu gibi koroları çalıştıran, gerek kendisi, gerekse korolarıyla birçok başarılı konserler veren, Dünyanın ilk kanun Konçertosu’nu -bestecisi Hasan Ferit Alnar’dan sonra- seslendiren 3. kanun icracısı olan, besteleriyle ödüller alan Ege Üniversitesi Devlet Türk Müziği Konservatuarı Öğr.Gör. Halil Altınköprü’nün çalıştıracağı EGESEM TÜRK MÜZİĞİ KOROSU kadrosu için seçmeler 19 EKİM 2010 Salı günü SAAT 18.00’de İzmir Konak’taki Atatürk Kültür Merkezi’nde yapılacak. devamı »



Kimilerinin, son zamanlarda gerçekleştirilen bazı bilimsel etkinlik ve yazılarında, üzerinde çokça durduğu gibi, müzik alanında yayınlanan (müzik) yazıların(ın) sayısal üretim oranı, beklenilenin altında olabilir ve buna pek de yanlış denilemez (ki bana göre üretim örneği olarak ortalıkta gezen çalışmaların niteliği ve etik değerleri de bu tartışmanın içinde yer almalıdır) ancak acaba sözkonusu sorun, sadece müzikbilimci araştırmacıların, müzik yazarları ve onların üretim eksikliğinden mi kaynaklanmaktadır? …Müzik araştırmacılığı ile yazarlığı, müzik yapanlar tarafından uzun yıllar boyunca dışlanmamış mıdır?.. devamı »



Prof. Dr. Nevzad Atlığ’ın 86′ncı doğum yıldönümü, Bakırköy Musiki Vakfı Konservatuvarı ile Bakırköy Belediyesi’nin ev sahipliklerinde düzenlenen bir törenle kutlanacak. Adı klasik Türk musikisi ile özdeşleşen ve musiki dünyamızın son 60 yılında, Üniversite Korosu’ndan İstanbul Radyosu’na, Belediye Konservatuvarı’ndan Devlet Klasik Türk Müziği Korosu’na, Türk Musikisi Devlet Konservatuvarı’ndan Bakırköy Konservatuvarı’na kadar sayısız kurumdaki emekleriyle silinmez bir iz bırakan; Türk Musikisi’nin ilk Devlet Sanatçısı; ilk Devlet Korosu’nun kurucusu; Radyo tarihimizin duayen yöneticisi… devamı »



1985 yılında kurulan ve 25. Sanat yılını kutlayan Kültür ve Turizm Bakanlığı İzmir Devlet Klasik Türk Müziği Korosu, 2010-11 Sanat Sezonu’nun ilk konserini gerçekleştiriyor… Kuruluşundan 2001 yılına kadar Devlet Sanatçısı Dr. Teoman Önaldı’nın, o tarihten bugüne değin Hayâti Çiftçi’nin şefliğinde konserlerine devam eden Koro, sezon içerisinde 13 Periyodik konser ve 9 Mum Işığı dinletisiyle İzmirli sanatseverlerin karşısında olacak. 14 Ekim 2010 Perşembe akşamı İzmir Konak’taki E.Ü. Atatürk Kültür Merkezi’nde. Saat: 20.30 … devamı »



Bağlama sazına farklı bir yorum getirdi. Bağlama sazının solist olarak çıkamadığı sahnelere çıktı. Yurt içinde ve dışında büyük projelere imza attı ve en önemlisi, ülkede her kesimden olan insanların severek dinlediği bir çalışma yaptı. “Parmaklarımın Ucunda” isimli çalışması ile Ümit Yılmaz 2009 dan bu yana sayısız televizyon, radyo, gazete ve dergilere konuk oldu, albümünü anlattı. Birçok sanat eleştirmeni tarafından beğeni ile karşılanan projeyi bir de “biz kaleme alalım” dedik… devamı »



Geleneksel müziğimizin çağın gerekleri veya teknolojik sınırının öngörü kıstasları içinde değerlendirilmesi, hatta seslendirilmesi; geleceğe bir göz kırpma olarak nitelendirilebilir. Zaten gelişme bu değil midir? Birileri yaşadığı zamanın ilerisinde düşünür, uygular. Önemli olan bunu görebilmektir. İşte “Elektroaukustik Müziğin Geleneksel Çalgılarla Harmanı” da böyle bir öngörü ürünü…Konserde herhangi bir ses canlı olarak başkalaştırılarak, sesi üreten kişiye veya kişilere bir fikir olarak geri sunuluyor ve böylece etkileşimli bir doğaçlama ortamı yaratılmaya çalışılıyor… 12 Ekim 2010, Salı, Goethe Enstitüsü, Atatürk Bul. 131 Bakanlıklar Ankara… devamı »



« Önceki Yazılar   |   Sonraki Yazılar »



Hoşgeldiniz