Kültür Turizm Bakanlığı Devlet Korolarının bazılarında öteden beri, gizliden gizliye yaşanan koro şefi-koro müdürü çekişmesi benzer boyutunun Topkapı Sarayı’nda da yaşanabileceğini, saray yönetiminde de makam olarak üstte başkan altta müdürün olduğu bir sistemin varlığını bugüne değin kimse bilmiyordu… Söz Topkapı Sarayı (müdür biliyorduk) başkanı Prof.Dr. İlber Ortaylı’nın müdürü ile arasındaki yetki karmaşası hususunda yaşadıklarından açıldı… Ortaylı, “Burada bir başkan var, bir de müdür var. Ben başkanım, Yusuf Benli ise müdür..”… Kendisinin çok yorulduğunu ifade eden İlber Ortaylı’nın sözleri şöyle idi: “Ben çok kalamam, yaşım ilerliyor. Üniversiteye dönmem lazım.” … devamı »



Milli Eğitim Bakanlığı Talim ve Terbiye Kurulu Başkanlığı Şura Genel Sekreterliği tarafından, 01-05 Kasım 2010 tarihleri arasında Kızılcahamam/Asya Termal Tesisleri’nde toplanan, 18. Milli Eğitim Şurası kararları/sonuçları açıklandı.Biz bu yazımızda, alanımızla ilgili kararları sizin bilgilerinize sunmak istiyor, hayata geçirilmesini diliyor ve uygulamaların hep birlikte takip edilmesini bekliyoruz… Yukarıdaki kararların bir kısmı “9. Ulusal Müzik Eğitimi Sempozyumu”nda da dile getirildi. Hep diyoruz, aklın yolu birdir…Alınan kararları, her görevde/yetkide bulunan kişi, derse giren öğretmen üzerine alınıp “ben uygulayayım derse” çözüm hemen gelecektir… devamı »


Fazıl Say ve İstanbul… Cihat Aşkın

Eklenme Tarihi : 02 Oca 2011 | Kategori: Konserler


Halen yaşadığımız güzellikleri muhafaza ederek İstanbul’u kültürü ile yaşanan bir kent haline getirmek sanatçıların ödevidir. Bir dünya müzisyeni olan Fazıl Say İstanbul için görkemli bir senfoni yazarak bunu yerine getirmiştir. Fazıl Say’ın İstanbul senfonisi sadece 2010 İstanbul Kültür Başkenti kapsamında değerlendirilmesi gereken bir sanat eseri olarak değil, Çağdaş Türk Müziği’ni 21. Yüzyıla taşıyacak bir eser olarak tarihe damgasını vuracaktır. Çünkü klasik müziğimizin en önemli iki enstrümanı Ney ve Kanun ile senfonik orkestranın bütünleşmesi bu eserde kendini gösterdiği gibi, Çağdaş Türk Müziği’nin gideceği yönü belirlemesi açısından da oldukça yol gösterici bir eser olarak tarihe geçmiştir… devamı »



Fazıl Say’ın “İstanbul Senfonisi” NTV’den yayınlandı. Ama nasıl bitti?… Almanya Konzerthaus Dortmund desteğiyle bestelenen, Türkiye’deki ilk seslendirimi İstanbul 2010’da değil de, BİFO & Fazıl Say Festivali’nde Gürer Aykal yönetimiyle Borusan Filarmoni Orkestrası tarafından 25 Aralık 2010 ‘da İstanbul Lütfü Kırdar Salonu’nda yapılan Fazıl Say’ın “İstanbul Senfonisi”ni birçok müzik insanı konser salonunda izleme imkanı bulamamıştı. Bu imkanı yeni yılın ilk gününün yarısında(11.10) sağlıyan NTV müzikeverleri bir yandan mutlu ederken, eserin final bölümünü(tıpkı TRT’nin eskiden yaptığı gibi) yarıda keserek aniden reklamlara girmesi ekran başındaki izleyicilerin kalakalmasına neden oldu. Üstelik gece yarısı tekrarında da aynı hata yinelendi… devamı »


“Yüksek Sadakat” Eurovision-Düsseldorf 2011′de…

Eklenme Tarihi : 01 Oca 2011 | Kategori: Haberler


TRT, rock grubu Yüksek Sadakat’i 2011 mayıs ayında Almanya’nın Düsseldorf şehrinde düzenlenecek olan 56. Euorovision Şarkı Yarışması için seçti. ‘Belki Üstümüzden Bir Kuş Geçer’ şarkısıyla tanınan Grup İlk albümlerini 2006 yılında DMC etiketiyle çıkardı. 5 kişiden oluşan Yüksek Sadakat vokalde Kenan Kutlu, bas gitarda Kutlu Özmakinacı, gitarda Serkan Özgen, klavyade Uğur Onatkut ve bateride Alpay Şalt’dan oluşuyor. Yarışma şarkısını önümüzdeki 15-20 günlük süreçte hazırlayacaklar… Eurovision 2011 adayları arasında Atiye, Hande Yener, Ayna gibi grup ve şarkıcılar bulunuyordu. devamı »



1981 yılından beri verilmekte olan Halk Kültürü Araştırmaları Kurumu (HKAK), 2010 yılı ödülleri sahiplerini buldu. 18 Aralık’ta Türkiye Yazarlar Birliği’nde yapılan törendeTürk Halk Kültürüne Hizmet Ödüllerine TRT , Kültür ve Turizm Bakanlığı ve 14 kişi layık görüldü. Ödül alanlar arasında İran ve Mısır’dan 2 bilim adamı da bulunuyor. Ödüller halk bilimine gönül veren, zamanını, kazancını bu doğrultuda harcayarak, çalışmalarını gelecek nesillere taşımayı başaran gayretli, araştırmacı, yazar, bilim adamı ile bu çalışmaları destekleyen kurum ve kuruluşlara manevi destek vermek amacıyla veriliyor. devamı »



“25 Aralık 2010 tarihinde Habertürk TV kanalında yayınlanan “Tarihin Arka Odası” isimli programda, Sayın Murat Bardakçı’nın ağzından Sayın Fatih Altaylı’nın, Türkiye Cumhuriyeti’nin devlet sanatçıları olarak taltif edilmiş olan ve Türk Beşleri olarak anılan ve hepsi de hakkın rahmetine kavuşmuş olan Cemal Reşit Rey, Ahmet Adnan Saygun, Hasan Ferit Alnar, Ulvi Cemal Erkin ve Necil Kazım Akses’e ‘Türk Leşleri’ yakıştırması suretiyle ağır hakarette bulunmuş olduğu dinleyiciler tarafından vakidir. devamı »



Haber Türk Televizyonunda (25 Aralık 2010) Fatih Altaylı ile Murat Bardakçı ve ekibinin Cumhuriyet müzik tarihimizde “Türk Beşleri” olarak tanımlanan bestecilerimize (A. Adnan Saygun, Ulvi Cemal Erkin, C. Reşit Rey , H. Ferit Alnar , N. Kazım Akses) hakaret tarzında “Türk Leşleri” tabirini kullanması/birbirlerine destek çıkması gerek bizde, gerekse klasik Batı müziği camiasında tepkilere neden oldu. Kınandı. Kınıyoruz... İcraat ile laf kalabalığı arasında gidip gelmeler artık ister entelektüel, ister Murat Bardakçı gibi şahsi ve de hırs dolu olsun; az gelişmişliğin yansımalarının açık örnekleri olarak kültür aynamızda kendini daha da net bir şekilde gösteriyor. Bu netleşme gelecek günlerde neler gösterir(*) bilinmez!.. Kimilerinde yıllardır bir “kendi kendini tatmindir” gidiyor. Oralarda “ayinesi iştir vs.” deyimi hala bilinmezlikten geliniyor. Oysa kimileri aktif olarak “Türk Beşleri”nin anılarını eserlerini yaşatmak için etkinlikler düzenledi/düzenliyor. Türk Beşleri’nin eserlerini yeni bir müzikal bakış ile yorumlamalara, hatta Türkiye dışındaki müzisyenler/solistler tarafından seslendirilmelerine ihtiyaç var… Bir 100. yıldan bir bildirge(**)… devamı »


Fizy.com Yayını Durduruldu!..

Eklenme Tarihi : 28 Ara 2010 | Kategori: Haberler


Dünyada en çok tanınan Türk internet markalarından biri olan ve repertuarında mp3 formatında yaklaşık 75 milyar şarkı  bulunan Fizy.com’un internet yayını, Mü-Yap(Bağlantılı Hak Sahibi Fonogram Yapımcıları Meslek Birliği) tarafından “Korunmakta olan eserlerin telif bedelleri ödenmeksizin yayınlanmasına devam edilmesi” ne istinaden yapılan başvuru üzerine, İstanbul Beyoğlu Cumhuriyet Savcılığının 17.12.2010 tarih ve 2010/93 sayılı kararı sonucu Basın Muhalefet Kanununa aykırı yayınlar yaptığı gerekçesiyle engellendi… Müyap başkanı Bülent Forta: “Fizy’nin kapatılması internet özgürlüğü ile ilgili değil, sadece ticari bir karar. Fizy üyelerimizin şarkılarını kullanıyor ama bize hiç telif ödemiyor… Fizy.com kurucusu Ercan Yarış’ın yanıtı ise şöyle“…Mü-Yap ile  birçok kez toplantı yaptık. “Ödediğiniz fiyattan artık hizmet veremeyiz, yeni fiyat bu” dediler. tamam dedik. Tam verdikleri extra 2 şartı da kabul ettiğimizi söyleyecektik ki, telefonlarımıza çıkmadılar. Maillerimize dönmediler… ” devamı »


Yılbaşı Şarkılarının Tacizi …

Eklenme Tarihi : 28 Ara 2010 | Kategori: Haberler


Bir reklam şirketinin 28 bin katılımcı görüşü ile gerçekleştirdiği ankette, iki Bulgar şarkısının da yer aldığı 10 şarkılık bir listeden “En can sıkıcı Noel şarkısını” belirlemeleri istendi. Organizasyon komitesi Başkanı Yordan Jeçev’in anketi düzenleme gerekçesi şöyle: “25 Aralıkta kutlanan Noel öncesi hemen tüm radyo ve televizyonlar ısrarla aynı Noel şarkılarını dinleterek herkesi taciz ediyorlar. Sorun şarkılarda değil, hep aynı şarkıların karşımıza çıkarılmasındadır. Biz bu durumu ortadan kaldırmak için böyle bir kampanya düzenledik. En azından birinci seçilen şarkıyı bu yıl radyo ve televizyonlarda dinlemek istemiyoruz”… devamı »



“Hazret-i Mevlâna’da Mùsıkî” ile “Mevlevîlik’de Mùsıkî” birbirinden ayrı bahislerdir. Çünki, bilindiği gibi, Mevlevîlik tarîkatı ve merâsimlerinin zamânımıza intikàl eden şekli, Hz.Mevlânâ’nın vefatından sonraki yıllarda ve hattâ asırlarda gelişerek tekevvün etmiştir. Hazret-i Mevlânâ’da mùsıkî nasıldı?.. Bu suâlin cevâbını onun eserlerinin tedkìkinden, menâkıb kitaplarından ve bunlara dayanılarak meydana getirilmiş monografik incelemelerden, edebiyat târihlerinden, doktora tezlerinden, kongre tebliğlerinden –bir dereceye kadar da olsa- ortaya çıkarmak mümkündür. Bu nâçiz incelemede, yalnızca Mesnevî-i şerîf’i “gözden geçirmek” zaman ve imkâını bulabildim… devamı »



Birbiriyle büyük benzerlikler gösteren ve komşusal olarak ortak kullanımlarını iletişim olanaklarımızın artmasıyla daha bilinçli yaşamaya başladığımız çalgılarımız, geniş alanını çizdiğimiz kültürel coğrafyada toplumsal hoş sadalar/birliktelikler yaratma özelliği açısından ana kaynaklarımızdan- dır. Fakat tıpkı bir yemekte olduğu gibi ortam, görünüm vs. gibi sunum farklılığı, onları ve icra edenlerini geleneksel taşra kimliğinden daha yukarılara taşıyamamaktadır…Geliştirilmiş çalgılarımızdan seçilerek meydana getirilecek orkestral oturtum (besetzung-Alm.), 20.yy Batı müziği tarihi gelişim sürecinde monotonlaşma sürecine girmiş “Batı Senfonik Orkestrası” nın monotonluğuna da alternatif bir sada(sound) olacağı gibi, toplumlarımızın birbirine yakınlaşmasında önemli işlevler üstlenebilecektir… devamı »


Necip Mirkelamoğlu’nu Uğurladık…

Eklenme Tarihi : 24 Ara 2010 | Kategori: Değerlerimiz


İsmet İnönü’nün hayatta kalan tek arkadaşı, Eski Milletvekili, Eski Cumhuriyet Senatosu Başkanvekili ve “Gül ağacı değilem, Ben bir küçük cezveyim” gibi dillerdeki şarkıların bestecisi Mehmet Necip Mirkelamoğlu(d.1922) 21 Aralık 2010 Salı günü sabahı İzmir Tepecik Göğüs Hastalıkları Hastanesi’nde 89 yaşında aramızdan ayrıldı. “Bir münasip zamanda, mesela saat onda, buluşalım Kordon’da” nakaratıyla bilinen “İzmirlim” şarkısıyla Kordon bir zamanlar tüm İzmirli aşıkların da buluşma noktası olmuştu… devamı »



19 Aralık 2010 tarih ve 27790 sayılı Resmi Gazete’de “MEB’na bağlı Fen Liseleri ve Sosyal Bilimler Liselerinin öğretmenleri ile Güzel Sanatlar ve Spor Liselerinin Beden Eğitimi, Müzik ve Görsel Sanatlar/Resim Öğretmenlerinin seçimi ve atamalarına dair yönetmelik” yayınlandı. Alanımızla ilgili bazı maddeleri verirken; ilgili öğretmenlerin yönetmeliği ve Ek-1, Ek 2 eklerini iyi okumalarını tavsiye ediyoruz(*). Buna göre: devamı »



Orta Asya’daki müzik kültürleri ile Anadolu’daki müzik kültürlerinin ortak yönlerinin değerlendirilmesi bir bakımdan bu bölgelerde kullanılan Türkçe’nin değerlendirilmesine benzer. Günümüzde Orta Asya’daki Türk lehçeleri ile Anadolu’daki Türk lehçesini karşılaştırdığımızda sıradan vatandaşların anlaşmakta biraz güçlük çektiğini gözlemleriz. Ancak dilbilimi açısından yapılan incelemeler bütün bu lehçelerin aynı dil olduğunu açık olarak ortaya koyar. Müzik kültürü açısından da durum aynıdır. devamı »



Azerbaycan Medeniyyet ve Turizm Bakanlığı, TÜRKSOY Türk Medeniyyeti Uluslararası Kuruluşu ve Azərbaycan Musiki Medeniyyeti Devlet Muzesi’nin ortaklaşa Bakü’de düzenledikleri “Türk Halklarının Musiki Aletleri” simpozyumu 16-17 Aralık 2010 tarihlerinde Azerbaycan’ın başkenti Bakü’de görkemli bir bina’da, Devlet Müze Merkezi’nde gerçekleştirildi. Diğer Türkçe konuşan halkların temsilcilerinin yanısıra Türkiye’den Musiki Dergisi Editörü Ayhan Sarı, İTÜ TMDK Öğr.Üyeleri Şehvar Beşiroğlu, Songül Karahasanoğlu, Gözde Çolakoğlu, Recep Uslu, Ali Tüfekçi, Ahmet Turunç, Kadir Verim, ’nin yanısıra Fikret Karakaya, Oğuz Elbaş, Ali Özaydın, İlhami Gökçen, Ali Dağıstan, Savaş Ekici, Hakan Tatyüz, Gültekin Şener birer tebliğ ile katıldılar… devamı »



Meram ilçesi Alakova köyündeki Ersal Tavukçuluk A.Ş’ye ait çiftlikte tavukların uçak sesi, gök gürültüsü gibi olağan dışı seslerden paniklemesi sonucu yumurtaları kırmaları ve bunun sonucu imalat kaybına yol açtıkları tesbit edildi. Bunun üzerine harekete geçen çiftlik çalışanları türlü denemelerden sonra çareyi tavuklara her gün saat 08.00 ile 17.00 arasında FM kanalından arabesk ve pop müzik dinlettirmede buldu. Çiftliğin Ustabaşı Ahmet Özcan şöyle diyor: “Tavuklar, arabesk müzikte daha sakin oluyor, birbirlerine daha az zarar veriyor. Farklı türlerde müzik yayını da yapıyoruz ancak biz de, tavuklar da arabesk müziği seviyoruz”… devamı »


Komalı Piyano* ve Mucidi Türkiye’de…

Eklenme Tarihi : 14 Ara 2010 | Kategori: Haberler


Komalı sesleri verebilen bir piyano gerek sempozyumlarda gerekse yazılarda yıllardır dile getirilir, geleneksel Türk müziğinin böylece klavyeli çalgılarda meydana gelen ses, etki kayıplarının önüne geçilebileceği konusu tartışılırdı. Kimi batı müziği tarzında yazan bestecilerimiz de(örn: Ekrem Zeki Ün) kromatik iki sesi birden basma yoluyla sorunu çözmeye çalışırdı. Problem için ilk gerçekçi adım atıldı… Komalı piyano ile tanıtım semineri zinciri bu hafta: 14 Aralık Ankara, 15-16 Aralık 2010’da İstanbul’da… İngiliz müzisyen Geoff Smith’in “Fluid Piano” (Akışkan Piyano) adını verdiği buluşu; piyano/klavsen görünümüne sahip, klavyeli, akustik bir müzik aleti. En büyük özelliği, pratik bir düzenekle, her notanın icracı tarafından her tür komayı verebilecek şekilde akortlanabilmesi… devamı »



Turk musikisi haberleşme grubunda(turkmusikisi @yahoogroups.com) yayınlanan Osmanlı İmparatorluğu (1299-1923) bestekarlarını kökenlerine/ırklarına  göre ayrıştırma araştırmalarını içeren bir duyuruyu aktarıyoruz: “Surp Pırgiç Ermeni Hastanesi Vakfı kültür hayatımızı zenginleştiren yeni iki eseri okurların beğenisine sunuyor: Klasik Osmanlı Müziği ve Ermeniler ve Klasik Osmanlı Müziğinde Ermeni Bestekârlar. İstanbul 2010 Avrupa Kültür Başkenti etkinlikleri çerçevesinde Surp Pırgiç Ermeni Hastanesi Vakfı ile İstanbul 2010 Avrupa Kültür Başkenti Ajansı işbirliğiyle, Arsen Yarman’ın koordinatörlüğünde hazırlanan çalışmalar 14 Aralık 2010 tarihinde Sepetçiler Kasrı’nda düzenlenecek olan bir kokteylle okuyucuya tanıtılacak… devamı »


Camide Oda Müziği Konseri…

Eklenme Tarihi : 13 Ara 2010 | Kategori: Din ve Müzik, Haberler


Hamburg Elbe Filarmoni Derneği ve Hamburg Merkez Camii, anne-baba ve 0-1 yaş arası çocuklara “Ensemble Resonanz” oda müziği topluluğunun konserine ev sahipliği yaptı. Yaklaşık 200 kişinin katıldığı konserde Ensemble Resonanz yaylı çalgılar topluluğu Mozart, Vivaldi, Bach gibi bestecilerin eserlerini seslendirdi.. Müziğe bebek seslerinin de katıldığı dinletinin samimi duygular içinde büyük beğeni topladığı gözlendi… devamı »



« Önceki Yazılar   |   Sonraki Yazılar »



Hoşgeldiniz