Doğumunun 110.Yıldönümünde Münir Nureddin Selçuk’u Anma Konseri…
Toplam Okunma: 3612 | En Son Okunma: 19.11.2024 - 13:19
İstanbul Devlet Klasik Türk Müziği Korosu, “110. Doğum Yıldönümünde Münir Nureddin Selçuk” başlıklı bir konserle, 12 Nisan Pazar günü CRR’de sahne alacak. Fatih Salgar’ın yöneteceği konserin solistleri Münip Utandı, Bekir Ünlüataer ve Şehnaz Rizeli. Konserin başlama saati 11.30…
1899 yılında İstanbul’da doğan Münir Nureddin Selçuk, olağan üstü sesi ve emsalsiz üslubuyla adını müzik tarihimize altın harflerle yazdırmıştır. Her biri birbirinden değerli 100’ü aşkın eseriyle büyük bir bestekâr ve son yüzyılın en büyük ses icracılarından olan Münir Nurettin Selçuk doğumunun 110. yıldönümünde bir konserle anılıyor.
Münir Nurettin Selçuk, (d. 1899 İstanbul - ö. 27 Nisan 1981)
1917 yılında ailesinin ısrarı ile öğrenim için gittiği Macaristan’dan geri döndü. Dar’ül Feyz’i Musiki Cemiyetine devam etti ve Zekaizade Ahmet Irsoy’dan ve Besteniğar Ziya Bey’den müzik dersleri aldı. Münir Nurettin, bestekârlığa 1920 yılında Tevfik Fikret’in “Bu bir terânedir” şiirine yaptığı bir besteyle başladı. İkinci olarak “Sensiz ey şûh gözlerim avâre kalbim ağlıyor” güfteli şarkısını besteledi ve bu iki eserden sonra yirmi yıl süreyle beste yapmadı.
1923 yılında askerliği sırasında Mızıka-ı Hümâyûn’da sonradan da Riyaset-i Cumhur Musıkî Heyeti’nde çalışan Münir Nurettin, eski okuyuşla yeni anlayışı birleştirerek alışılagelenden çok farklı bir üslupla, 1928’de Sahibinin Sesi firmasında ilk plaklarını yaparak dikkatleri üzerine çekti ve aynı yıl Paris’e giderek ses tekniği konusunda öğrenim gördü. Aynı zamanda özgün bir ses tekniği eğitimi görmüş ilk Türk müziği ses sanatçısı olan Münir Nurettin, 19. yüzyıl İtalyan opera şarkıcılığının izlerini taşıyan icra üslubu “Bel Canto”dan etkilendi.
Türk müziği tarihinde tek başına konser verme geleneğini getiren sanatçı, ilk solo konserini Paris dönüşü, 1930 yılında, şimdiki Dormen Tiyatrosu’nda vererek büyük ilgi topladı ve hayranlık uyandırdı. Konserlerde frak giyen ve ayakta şarkı söyleyen, aynı zamanda koro eşliğinde solo okuma geleneğini de ilk kez uygulayan sanatçı o oldu. Batıdan gelen opera, tango gibi etkileri, kendi Türk müziği okuyuş üslubuna dahil etti.
Asıl beste çalışmalarına 1940-1941’li yıllardan sonra başlayan Münir Nurettin, İstanbul’a döndükten sonra otuz yılı aşkın bir süreyle İstanbul Belediye Konservatuarı İcra Heyeti’nde görevi yaptı. Birçok genç kuşak sanatçısının yetişmesine katkıda bulunan Münir Nurettin Selçuk’un özel olarak ders verdiği kişiler arasında Türk müziği ses sanatçısı olan Alâeddin Yavaşça vardır. Dünya müzik çevrelerinde de büyük ilgi görmüş olan sanatçı, 27 Nisan 1981′de öldü.
Münir Nurettin Selçuk, sanatçı Timur Selçuk’un babasıdır.
Bazı Şarkıları
Beni kör kuyularda merdivensiz bıraktın,
Gül Yüzünde Göreli Zülf-i Semen-say Gönül,
Saki, Safa-yı Metle Parıldasın Camımız,
Hülyama Doğan Son Güneşim, Son Hevesimdi,
Varalım Kuy-ı Dilaraya Gönül Hu Diyerek,
Bir Söz Dedi Canan ki Keramet Var İçinde,
Rindlerin Akşamı (Dönülmez Akşamın Ufkundayız),
Ne Doğan Güne Hükmüm Geçer Ne Halden Anlayan Bulunur,
Endülüs’te Raks,
Aziz İstanbul,
Sessiz Gemi,
Rindlerin Ölümü,
Sen Şarkı Söylediğin Zaman,
Dumanlı Başları Göklere Ermiş,
Yedi Renk Üstüne Hareli Dağlar,
Söyle Sevgilim,kalamış.
M.N.Selçuk Yahya Kemal Beyatlı’nın şiirlerini bestelemesi nedeniyle ikisi adeta birlikte anılır olmuşlardır.