Yeni Ellerdeki Geleneksel Türk Müziği -1- … Dr. Ayhan Sarı
Toplam Okunma: 3640 | En Son Okunma: 23.11.2024 - 23:56
Bir devir kapanıyor. Bu müziğin kurumlaşmasında hiçbir maddi çıkar gütmeden çaba harcayan değerlerimiz ya aramızdan ayrılıyor, ya da köşelerine çekiliyor… Özverilerle kurulan geleneksel Türk müzik kurumlarımızda göreve gelen ikinci kuşakta kimi mesleki yetersizlikler ve bu yetersizliklerin getirdiği çöküşler “farkındasızlığın mutluluğunda” yeni denizlerde fenerini arıyor…
Yeni Ellerdeki Geleneksel Türk Müziği…
Bir devir kapanıyor, bu müziğin kurumlaşmasında hiçbir maddi çıkar gütmeden çaba harcayan değerlerimiz ya aramızdan ayrılıyor, ya da köşelerine çekiliyor. Çekilen insanlarımızla, yerlerine gelen insanlarımız arasında birbirine zıt farklar bulunuyor. Birisi müziğimizin kurumsallaşması için hayatını –maddi çıkarsız- adamış iken yerine gelen takipçisinin aynı çizgide tutunabilmesi, diğer geleneksel Türk müziği uğraşanlarımız tarafından mümkün kılınmıyor.
Geleneksel müziğimizin alt yapısını, amacını dahi anlama yetisinden yoksun idealsiz maaş düşkünü devletteki kimi sanatçılarımız/müzik uğraşanlarımız köklerine dinamit tohumları ekiyor/ektirilmesine -belki de farkında olmadan- ön ayak oluyor.
Kimisi sadece havasını yaşıyor, kimi müzik okulu bölüm başkanının yanında kimi koro şef ve şef yardımcıları da gelip- gitmeyi, girip-çıkmayı mağrifet sayıp, kendi kişisel egosunu tatmin etme psikolojisini bir türlü aşamıyor. Bir aymazlıktır gidiyor. Soğuk suya atılıp, altına ateş yakılan kurbağa misalinde olduğu gibi.
Kurumsallaşamamış geleneksellikte bu bir alışkanlık mıdır? Gelen gideni hep aratmakta mıdır? Veya gidenlerin, yerlerine gelecekleri seçme alışkanlığında genetik/kriter bozuklukları mı vardır?
Gidenlerin yerine gelenler, oluşan boşluğu dolduramadığı gibi yeni boşluklara vesile oluyor. Sorsanız çok büyük iş yapıyor. Oysa bilmiyor… Oluşmasına sebeb olduğu boşluklar göz göre göre yokoluşa zemin hazırlıyor.
Değerli büyüklerimiz tarafından kurulan geleneksel Türk müzik kurumlarımızdaki ikinci kuşakta kimi mesleki yetersizlikler ve bu yetersizliklerin getirdiği çöküşler “farkındasızlığın mutluluğunda” yeni denizlerde fenerini arıyor…
Dr. Ayhan Sarı