Müzik, Ruh ve Etkileşim Üzerine Tarihten Kesitler… Ömer Çakıroğlu
Toplam Okunma: 4254 | En Son Okunma: 23.11.2024 - 13:33
…Hz Davud’un Saul adlı hükümdarı nasıl iyileştirdiği söyle anlatılır: ”Ve rabbin ruhu Saul’den ayrıldı ve Rab tarafından bir kötü ruh onu üzüyordu. Ve Saul’un kulları kendisine dediler: İşte şimdi, Allah tarafından kötü bir ruh seni üzüyor. Efendimiz, karşısında olan kullarına emretsin, iyi çenk çalan bir adam arasınlar ve vaki olacak ki Allah tarafından senin üzerine kötü ruh geldiği zaman çalar ve sen iyi olursun. “Bana iyi çenk çalan birini getirin” buyurdu…
Müzik ve Etkileşim… Ömer Çakıroğlu
İBRANİ KAYNAKLARDAN:
Musiki en eski zamanlardan bu yana şiddetli arzuların tedavilerinde kullanılmıştır. İbraniler, Sümer ve Hititlerin musikiden yararlandıkları, bazı kaynaklardan anlaşılmaktadır. Hz Musa Tevrat’ın okunuşunu musikiyle okunmasını tavsiye ediyordu… Kitab-ı mukaddes (Tevrat)s.288,bab 16 da Hz Davud’un Saul adlı hükümdarı nasıl iyileştirdiği söyle anlatılır.”Ve rabbin ruhu Saul’den ayrıldı ve Rab tarafından bir kötü ruh onu üzüyordu. Ve Saul’un kulları kendisine dediler: İşte şimdi, Allah tarafından kötü bir ruh seni üzüyor. Efendimiz karşısında olan kullarına emretsin, iyi çenk çalan bir adam arasınlar: ve vaki olacak ki Allah tarafından senin üzerine kötü ruh geldiği zaman çalar ve sen iyi olursun. Bana iyi çenk çalan birini getirin buyurdu.:İşte Beyt-lehemli Yesse’nin iyi bir çenk çalan bir oğlu var. Onu huzura getirdiler ve Davud Saul’un silahtarı oldu her sancısında karşısında çenk çaldı. Davud ne zaman çalmaya başlarsa Saul’un sancıları diner olmuş.” Şeytan ruh Saul’e hakim olunca Davud harbini eline alarak çalmaya başlardı. Bunun üzerine şeytan ruh oradan uzaklaşır. Ve Saul rahatlardı” 12
ESKİ ÇİNDE.
Çinde de müziğin etkileyici tesiri üstü kapalı olarak ilginç hikayelere sahiptirler. Hatta Çin tarihinin verdiği bilgilere göre,eski Çinlileri ilkel yaşantıdan çıkarıp uygarlaştırmaya çalışan”FU HSİ” bu amaçına müzikle ulaşmıştır. Rivayet olan dönemden dağlarda yabani bir hayvan gibi yaşayan insanları yanına çekmiştir. Düdüğü ile çıkardığı ses ile insanları etkileyerek,tekrar müzikleitaat altına almıştır. Çinlilerde müziğin her türlü etkisine inanmakla kalmayıp,onu kutsallaştırmaya kadar götürmüşlerdir. Ülkedeki kanun koruyucular,Ülke yönetiminde olanlar muhakkaki musikiyle alakadar olmak zorunda idiler.
KONFİÇYÜS:
Bütün sesler dimağdan çıkar. Dimağın çalışması dış etkilerle oluşur. Dış etkiler vasıtasıyla meydana gelen hareketler ses halinde şekillendirilir. Bu seslerin bir birlerine etkilerinden bir takım değişiklikler husule gelir. Bu değişikliklere ton denir. Bu tonlar insana neşe verir. Müzik tonların bir verimidir. Dimağ kederle harekete geldiği zaman kesin ve sönücüdür. Neşeli sesler ince ve yavaştır. Sevinç dolu sesler yüksek ve sonra dağılıcıdır. Hiddetli sesler korkunç ve kabadır. Sevgi gösteren sesler yumuşak ve ahenklidir. Müziğin en yüksek derecesinde keder görülür. Müzik insanı kendisine doğru götürür. Müzik ahenkle süslenir,iyi ruhları yönetir ve gökle uygunluğu sağlar. Müzik insanların kalplerini iyileştiren mukaddes bir şeydir. İnsanlardaki derin etkiyi değiştirmesi dolayısı ile eski krallar onu bir ders olarak gösterdiler.
ESKİ TÜRK TOPLUMUNDA:
Şaman inancına bağlı olan eski Türkler müziğin cennetten gelme olduğuna inanıyorlardı. Cenaze törenlerinin müzikli olmasına itinayla önem gösteriyorlardı. Kam’lar şaman dininin ayin ve törenlerini yapan ruhlarla canlılar arasında aracılık eden bir nevi din adamıdır. Ayinlerinde kullandıkları davullarıları elinin altında bulunan Kam yaptığı seyahatlerde,çıktığı huzurlardan ,söylediği sözlerle elinin altındaki davulun ritimlerinin hızlanıp yavaşlamasıyla denizlerden dağlardan geçerek, ritimler ile seyahatini tamamlardı. Elinde ki tokmağı bindiği bir at misali seyahatinde davulunun üzerine kalbinin vuruşları olarak iniyordu.
ESKİ YUNANİSTANDA:
Homeros’un kaynaklarına göre Agamemnon Truva savaşına gittiği zaman hanımını Klytataimnestra’yı kendi memleketinde bırakır. Bunun yokluğundan faydalanıp bu güzel bayanı elde etmeye çalışan Aigisthos her fırsatta ona yaklaşmaya çalışmıştır. Ve Klytataimnestra onun Hiçbir sözüne kulak vermeyip reddeder. Çünkü Klytataimnestra zaten yüksek bir ahlak sahibi bir kadın olmakla beraber yanında her zaman bayan bir şarkıcı bulundururdu. Agamemnon muharebeye gitmeden evvel kendilerini güzel ve erdemli ahlaklarından koparmamaları için müzisyenlerine dahi tembih etmişti. Eflatun:”Tanrılar tarfında insana ihsan olunan müzik,yalnız eğlence,zevk ve safa için verilmeyip hissettikleri acıları dindirmelerinin yanı sıra birçok hatalarla dolu olan kalplerin heyecanını dindirebilmek ve değiştire bilmek için ihsan etmiştir.”Tıbbın babası konumundaki Hippocrates bazı hastalarını iyi edebilmek için tapınaklara müzik dinletmek için götürürdü. Asclepiades psişik sıkıntıları olan hastalarını müzik çalarak tedavi ediyordu. Xenokrates delileri at kemiklerinden veya içi boşaltılmış(bir çeşit bitki sapı)helabora çalarak tedavi ediyordu.
ESKİ HİNDİSTANDA:
Meşhur şarkıcı Meyatuzi gece söylenmek için bestelenmiş şarkıyı seslendirdiğinde,sesi dört bir yana yayılmış ve devam etdikce güneşin ışığı yavaş yavaş etkisini kaybetmiş. Karanlık ve sıkıntılı hava dört bir yanı sarmış.
Bazı şarkıları vardır ki,bunları söyleyen çayır çayır yanar inanışı vardır. Şarkının okunmasını emreden hükümdar şarkıyı okuyanın şarkıcıyı nehririn içine sokup yalnız başına bıraktırırmış. Şarkıyı okumaya başladığında vücudu çayır çayır yanan şarkıcı kül olup sulara karışıp gidermiş.
Bazı şarkılarıda gökten derhal yağmur yağdırma kuvvetine sahiptir. Tabiki Hintlilerin bu hikayeleri abartıdan başka bir şey değildir.
Müzik ile tedavi :
Türk İslam dünyası ve İslamiyetten öncesinde de,Türkler müzik ile tedavi ve terapi alanında var olan müziğin gücüne kendilerini bırakmışlardır. Osmanlı döneminde devlet idaresinde Müzik ile tedavi merkezleri kurumsallaştırılmıştır.
I francoise İstanbul elçisi M.de la foret’in muhtırasında (II Süleyman ile 1543de aktedilen anlaşma ile )okunduğuna göre kral yeni müttefikini memnun edebileceği ümidi ile çok değerli müzisyenlerden oluşan takımını İstanbul’a gönderir.
Padişah müzisyenleri kabul edip sarayda konser vermelerine izin verir. Verdikleri Birkaç konserden sonra müzisyenleri kovar. Kanuni Sultan Süleymen Birkaç kez dinlediği müzisyenlerin cengaverlik ruhunu yumuşattığını fark etmişti. Bu müziğin adamlarının üzerinde büsbütün etkili olacağını düşünerek müzisyenleri ülkelerine geri göndermişti.
Padişahın dinlediği eserlerden üç zamanlı bir ritim dikkatini çekmişti. Kendi müzisyenlerine emrederek bu ritimde besteler bestelemelerini istemiştir. Meçhul bir besteci bir çok eser besteleyerek bu ritimede frenkçin (frence) adını vermiştir.
Kuzey Amerikanın doğu kıyılarındaki Quebeck şehri Fransızların idaresinde iken,1759 da İngilizlerin şehri almak istemesi ile savaşa tutuşurlar. Savaş sırasında İngiliz takımlarından bir kaçı kaçmaya başlayınca,general takımların komutanını yanına çağırıp nedenini sorar. Takım komutanı” Askerler sizin bıraksınlar oynamayı savaşa gidiyoruz diye durdurduğunuz Gaydalar yüzündendir. Şimdi Gaydaların çalınmasını emredin hemen geri döneceklerdir.” Ve Gaydaların çalınmasını emreder askerler duyduğu gayda sesiyle kendilerinden geçerek ölümün önüne atlarlar.
Bu Osmanlı devletindeki yeni celilerin mehteranlar eşliğinde cenk etmesi gibi, Gemicilerin imkansız gibi görünen koca gemiyi karaya çekerken hep bir ağızdan söyledikleri marş,Ispartalıların ve dünya üzerinde savaşçı olarak bilinen bütün birliklerin arkalarında onlara o kuvvette kaybolma gücünü veren marşlardır. İyi bir müzik topluluğu birlikleri en kahraman cengaverlere dönüştürebilir. Bu günümüz içinde geçerlidir,iyi bir marş ile sahaya çıkan bir takım daha konsantire ve daha coşku’ya sahiptir,sahada bir adam daha fazla hissettirir. Bilinmektedir ki bir köylü mükemmel bestelenmiş bir eserden bir şey anlamazken çocukluğundan duymaya başladığı Gayda ve benzeri yöresel ensturmanını sesinde kendilerinden geçerler.
Edvar adlı müzik kitabımızda hangi zaman dilimlerinde hangi makamın nağmelerinin ruha tesir edebileceğini belirtmiştir. İnsanın hangi sinirlerine hangi makamların tesiri olduğuna dair bilgiler önemli musiki eserlerimizden” Haşim Bey Mecmuasında ”bir takım şekilde izah edilmiştir.
GÜNDÜZ SAATLERİ
Pazartesi Salı Çarşamba
Kamer Buselik Merih Hicaz Utarit Rast
Zühal /Zirgüle Şems /Irak Kamer /Buselik
Müşteri /Uşşak Zühre/ İsfahan Zühal /Zirgüle
Merih/ Hicaz Utarit/ Neva Müşteri /Uşşak
Şems /Irak Kamer /Büzürk Merih /Hicaz
Zühre/ İsfahan Zühal /Zirgüle Şems /Irak
Utarit/ Neva Müşteri /Rehavi Zühre /Isfahan
Kamer /Büzürk Merih/ Hüseyni Utarit /Neva
Zühal /Zirefkend Şems /Rast Kamer /Büzürk
Müşteri /Rehavi Zühre/ Buselik Zühal /Zirefken
Merih /Hüseyni Utarit /Zirgüle Müşteri /Rehavi
Şems /Rast Kamer/ Uşşak Merih /Hüseyni
GECE SAATLERİ
pazar p.tesi salı çarşamba perşembe cuma cumartesi
Utarit/Rast Müşteri/Uşşak Zühre/Hüseyni Zühal/Zirgüle Şems/Rehavi Kamer/Buselik Merih/Hicaz 1
Kamer/Buselik Merih/Hicaz Utarit/Rast Müşteri/Uşşak Zühre/Hüseyni Zühal/Zirgüle Şems/Irak 2
Zühal/Zirgüle Şems/Irak Kemar/Buselik Merih/Hicaz Utarit/Rast Müşteri/Uşşak Zühre/Isfahan 3
Müşteri/Uşşak Zühre/İsfahan Zühal/Zirgüle Şems/Irak Kamer/Buselik Merih/Hicaz Utarit/Neva 4
Merih/Hicaz Utarit/Neva Müşteri/Uşşak Zühre/Isfahan Zühal/Zirgüle Şems/Irak Kamer/Buselik 5
Şems/Irak Kamer/Buselik Merih/Hicaz Utarit/Neva Müşteri/Uşşak Zühre/İsfahan Zühal/Zirefked 6
Zühre/İsfahan Zühal/Zirgüle Şems/Irak Kamer/Büzürg Merih/Hicaz Utarit/Neva Müşteri/Rehavi 7
Utarit/Neva Müşteri/Rehavi Zühre/Isfahan Zühal/Zirgüle Şems/Irak Kamer/Büzürk Merih/Hüseyni 8
Kamer/Büzürk Merih/Hüseyni Utarit/Neva Müşteri/Rehavi Zühre/Isfahan Zühal/Zirifkend Şems/Rast 9
Zühal/Zirifkend Şems/Rast Kamer/Büzürk Merih/Hüseyni Utarit/Neva Müşteri/Rehavi Zühre/Buselik 10
Müşteri/Rehavi Zühre/Buselik Zühal/Zirgüle Şems/Rast Kamer/Buselik Merih/Hüseyni Utarit/Zirgüle 11
Merih/Hüseyni Utarit/Zirgüle Müşteri/Rehavi Zühre/Buselik Zühal/Zirgüle Şems/Rast Kamer/Uşşak 12