Bebeğin Müzik Eğitimi Üzerine…


Toplam Okunma: 7968 | En Son Okunma: 20.11.2024 - 16:45
Kategori: Toplum ve Müzik

Bebek ve çocuklara müzik eğitimi verilen Baby Symphony’de “minik sanatçılar” kendileri için özel olarak üretilmiş müzik aletlerini balon ve toplar eşliğinde çalıyor… Ayakkabılar çıkıyor, mavi halılarla döşenmiş sınıfa giriliyor. Çocuklar ve anneler yerlerini aldıktan sonra, herkese ayrı ayrı “merhaba” diyen şarkıyla ders başlıyor. “Merhaba Teoman, merhaba Talia, merhaba Ayşe”… Her şarkıda, değişik bir müzik aleti kullanılıyor. Düdük, trampet, top, balon…

Hepsi bebeklere göre tasarlanmış aletler, piyano desteğiyle, küçük çaplı bir senfoni yaratıyor. Piyanoyu başka bir müzisyen çalıyor, Ayça Keleşoğlu da hem söylüyor hem de çocuklar için her şarkıyla değişen aktiviteyi organize ediyor. Sürekli renk değiştiren bir animasyon var. Zilafonlarla yağmur sesleri yapıyorlar, halka olup dönüyorlar, tren olup ötüyorlar. En son ninniyle ders bitiyor. İnsan vaktin nasıl geçtiğini anlamıyor.

Ayça hanım bu işi nasıl seçtiniz?
Viyana’da bu işin eğitimini aldım. ABD’de yüksek lisansa başlayınca, müziğin çocukla birlikte çok daha güzel olduğundan emindim artık. New York’ta, 0-4 yaş arası çocuklarla çalıştım. Kendi çocuğum doğunca da, onu bir nevi kobay olarak kullandım. Oğlumu 2 aylıkken eğitmeye başladım, gelişimine birebir şahit oldum. Türkiye’de böyle bir merkez yoktu, döner dönmez burayı açtım.

Hangi yaş grubundaki çocuklara, nasıl bir eğitim veriyorsunuz?
4 aylıktan başlayarak 4 yaşına kadar çocukları kabul ediyorum. Değişik gruplar var: 4-7 ay, 7-11 ay, 12-15 ay, 16-24 ay… En küçük bebeklere, özel enstrümanlarla eğitim veriyoruz. Sallıyorlar, gözle takip ediyorlar, kavrama yeteneklerini geliştiriyorlar. Tabii, değişik enstrümanların seslerini dinliyorlar.

Bu kadar erken yaşlarda başlanan bir müzik eğitiminin, çocukların gelişimine kanıtlanmış etkileri var mı, biliyor musunuz?
Dokunma, sallama, ses çıkartma ve dinleme aktiviteleri gelişiyor. Ayrıca beyin ve beyincik arasındaki bağlantının kuvvetlendiği, ellerini daha iyi kullanabildikleri kanıtlanmış.

Ne kadar sıklıkta öneriyorsunuz?
Eğitim haftada bir, en çok iki kez. Ama “Ne kadar müzik dinletmek lazım?” diye sorarsanız, onun sınırı yok. İlle müzik de şart değil, minik bir melodi bile iş görür.

Benim duyduğum bütün şarkılar İngilizceydi, bu da eğitimin bir parçası mı?
Türkçe şarkıların yeterli olmadığını düşünüyorum. Ayrıca benim Türkçe repertuvarım da çok güçlü değil. Piyasadaki şarkılara bakıyorum, hem kötü hem az. Kitaplar da öyle. İnanılmaz bir şey, çocuklar İngilizce şarkıları hemen öğreniyorlar. Onlar için dil değil, nasıl söylediğiniz önemli. Bunu görünce, en çok direten veliler bile ikna oluyorlar. 10 dersin fiyatı 600 YTL

Buranın hijyenik kalmasını sağlamak da bir hayli zor sanırım…
Çocuklar her şeyi ağızlarına aldıkları için, bütün aletleri alkolle sürekli temizliyoruz. Ayakkabıyla asla içeri almıyoruz. Tamamen bir ev ortamı yarattım. Galoş dahi kullandırtmıyorum.

Çocuklarla nasıl bir ilişki kuruyorsunuz?
Hiçbir zaman öğretmen gibi olmuyorum. Konuşmaya başlayan çocuklar, “Ayça” diyorlar. Müzik sınıfından sonra da hep beraber oyun odasına gidiyoruz. Ben de onlarla oynuyorum.

Ama burası bir kreş veya okul öncesi eğitim kurumu değil de, sadece “bebekler için müzik okulu”, değil mi?
Evet, sadece müzik eğitimi. Oyun odasından sonra gidiyorlar, bir sonraki derste geliyorlar gene. 4,5-5 yaşlarında da özel dersleri başlatıyoruz. Keman, piyano ve solfej dersleri veriyorum, ama sadece çocuklara.

“Eski öğrencilerinize” rastlıyor musunuz?
New York’ta bir yaşındayken bana gelen bir çocuğa, dört yıl sonra rastladım. “Beni hatırladın mı, ben Ayça” dedim. Anlamsız baktı, tabii hatırlamasına imkan yoktu. “Old McDonald Had A Farm” diye şarkı söyleyip hayvanların taklidini yapmaya başladım. Annesine dönüp “İşte beni oraya götür” dedi. O anda gözlerindeki pırıltı inanılmazdı.

Ücretler nasıl?
10 haftalık bir kurs 600 YTL. Yani ders başı 60 YTL’ye geliyor. Ailelerin işi çıkarsa, arada kaçırılan ders kaybolmuyor, 10 kez derse gelme hakları var. Kişiye özel dersler de aynı fiyat.

Maddi gücü yetmeyen çocuklara burs vermeyi düşünüyor musunuz?
Kendi çocuğunun yanında, tanıdığı, gücü yetmeyen bir çocuğu da getirmek isteyenler oluyor. O zaman burs veriyorum. Bir de vakıflar var, onlarla da burs anlaşmaları yapıyorum.

“21 aylık torunum bir sürü şarkı biliyor”
Çiğdem Tekin: “Torunum Teoman’la daha önce ABD’de yaşıyorduk, orada da giderdik. Teoman hep müzikle iç içe büyüdü. Kabızlığı vardı, müzik sınıfına girdiği zaman çok keyiflenir, hemen tuvaletini yapardı. Şimdi 21 aylık, bir sürü şarkıyı ezbere biliyor.”

“Nay naya gidelim diyor”
Dalya Hullu: “Kızımı iki aydır getiriyorum. İlk tanıştığı sınıf ortamı burası. Henüz 22 aylık ama çok iyi adapte oldu.
Evde ‘Nay naya gidelim’ deyip duruyor.”

Bir “müzik pedagoğu”
Ayça Keleşoğlu, keman eğitimine beş yaşında başladı. Mimar Sinan Üniversitesi Devlet Konservatuvarı Keman Bölümü’nü bitirdi. Avusturya’ya giderek, Viyana Müzik Akademisi Keman ve Müzik Pedagojisi bölümlerinin ikisinden de mezun oldu. New York’ta “konser kemanistliği” mastırı yaptı. Altı ay önce Türkiye’ye döndü ve Baby Symphony’i açtı. 0 212 299 3035 - 0 212 223 99 06
________________________________
Fatih Türkmenoğlu “Bebeklerin senfonisi”
20 Nisan 2005, Milliyet Gazetesi
http://www.milliyet.com.tr/2005/04/20/cumartesi/axcum02.html




Hoşgeldiniz