Bugün, Toplum ve Müzik -4- Resmi Sonuç Raporu…
Toplam Okunma: 3179 | En Son Okunma: 23.11.2024 - 14:02
Türkiye’de on yıllardır gerçekleştirilen toplantı, panel, simpozyum vs. sonrasında katılımcıların toplantı sırasında söyledikleri, benimsedikleri fikir ve çözüm önerilerini günlük iş yaşantılarına döndükten sonra genellikle unutmaları veya kimilerinin de unutmayanlara unutturmaları şeklinde bir özeleştirinin artık yapılmasının gerekliliği… Tıpkı “Bugün, Toplum ve Müzik” tartışma zincirinin ana sloganı “Herkes evinin önünü süpürmeli” söyleminde olduğu gibi(M.D.).
“Bugünün Toplumuna Sağlıklı Müzik” düşüncesi ile yola çıkılarak gerçekleştirilen tartışma zincirinin dördüncüsü, TÜBİTAK, Doğuş Grubu, Tekfen ve Kadıköy Belediyesi’nin destekleriyle 20.09.2008 tarihinde İstanbul’da Caddebostan Kültür Merkezi’nde gerçekleştirildi. Farklı müziksel alanlardan (eğitimci, organizatör, bilim insanı, besteci, menajer, seslendirici vb.) uzmanların aktif ve müdahil katılımcı olarak biraraya geldikleri öğleden önceki ilk oturumda, 3 tartışma grubu ayrı ayrı toplanarak katılımcıların karşılaştıkları müziksel sorunları tartıştılar ve olası çözüm önerilerini belirlediler.
Grup toplantılarının ardından öğleden sonra tüm katılımcıların ve izleyicilerin bir araya geldikleri son oturumda 3 grubun, ilk oturumda tartıştıkları konular ve çözüm önerileri, oturum başkanı Ersin Antep ve grup liderleri Yrd.Doç.Dr. Hakan Ergül, Dr. Ayhan Sarı ve Doç.Dr. Ali Ergur tarafından tartışmaya açıldı.
Grup liderlerinin sundukları raporlara göre, öğleden önceki oturumda gerçekleştirilen grup toplantılarında irdelenen sorunların şunlar olduğu görüldü:
• Tüm dünyada olduğu gibi Türkiye’deki popüler müziğin yaygınlaşmasının popüler olmayan müzikleri marjinalleşmeye ittiği, özellikle de “niteliksiz” popüler müziklerin çocukların müzik eğilimleri üzerinde olumsuz etkileri olduğu,
• Üretilen popüler olmayan çalışmaların hedef kitleye ulaştırılmasında aracılık rolünü üstlenecek, yön verecek ve sanatsal üretimi motive edecek sağlıklı bir örgütlenmenin olmaması,
• Toplumsal müzik bilincinin geliştirilmesine yönelik stratejilerin belirlenmesi için Türkiye’nin müziksel beğeni dağıtılımı tespit etmeye yönelik bir “müzik tüketim haritası”na çıkarılması gerektiği.
• Medyanın doğru biçimde kullanılamadığı, hangi duyuru kanallarının nasıl daha iyi kullanabileceğinin tartışılması, tanıtım ve duyuru konusunda izlenmesi gereken stratejilerin belirlenmesi gerektiği,
• İlk ve orta öğretimdeki müzik eğitiminin hem müfredat hem de bu eğitimi verenler gözönüne alındığında, ileride müzik tüketicisi olacak öğrencilerin müziksel bilinçlenmesinde yetersiz kaldığı,
• Profesyonel ve amatör toplulukların ilk ve ortaöğretim kurumlarında düzenli biçimde açıklamalı dinletiler yapmaya özendirilmeleri gerektiği,
• Lisans düzeyinde müzik eğitimi veren kurumların (konservatuvarlar, eğitim fakülteleri, güzel sanatlar fakülteleri) sayısal çokluğuna karşın üretilen bilgi kalitesinin düşüklüğü,
• Müzik okullarına öğrenci alımında nitelik düzeyinin yükseltilmesi için neler yapılabileceği, bu yükseltilmiş niteliğe uygun sınav kriterlerinin kurumlararası koordinasyonun sağlanarak tartışılması gerektiği,
• Müziksel Sivil toplum örgütlerinin daha işlevsel hale getirilmesi ve desteklenmesi gerektiği,
• Vergi sisteminin daha dar bir toplumsal çevreye hitab eden sanatsal etkinlikler üzerinde baskı oluşturduğu,
• Telif hakları konusunda karşılaşılan sorunların çözümlenmesi için çalışmalar yapılması gerektiği,
• Devlet çatısı altında kurulmuş resmi müzik kuruluşlarının (Senfoni orkestraları, Korolar vb.) daha özerk bir yapıya kavuşmaları toplam kalite yönetimlerinin arttırılması gerektiği,
• Birbirinden bağımsız çalışan tüm kurumlar (resmi ve özel korolar, orkestralar vb.) arasında koordinasyonu sağlayacak bir örgütlenmenin olmayışı,
• Müzik üzerine düşünenlerin düşüncelerini ifade edebilecekleri yayınların çoğaltılması gerektiği,
• Ayrıca müzik üzerine (Müzikbilim, Müzik eğitimi, Müzik psikolojisi vb.) bilimsel yazıların eğitim, güzel sanatlar, sosyal bilimler gibi genel içerikli hakemli dergilerde yayınlanmaları nedeniyle ilgili kitleye derli toplu ulaşamadığı,
Yukarıda belirtilen sorunların ortaya konmasının ardından, tartışma zincirinin öğleden önceki ilk oturumuna aktif ve müdahil katılımcı olarak dahil olanların yanısıra, izleyicilerin de görüşlerini belirtmeleri ve çözüm önerilerine katkıda bulunmaları sağlandı. Oturum boyunca konu edilen müzikleri nitelendirmek için kullanılan kavramların (nitelikli-niteliksiz müzik, kaliteli-kalitesiz müzik, iyi-kötü müzik, sağlıklı-sağlıksız müzik vb.) netleştirilmesinin gerekliliğini savunanların varlığına rağmen kavramlar üzerine tartışmak yerine çözüm odaklı olunmaya çalışıldığı gözlendi. Özetle var olanın tespiti ve geliştirilmesi için çaba gerektiren konular, nasıl geliştirileceği, geliştirilenin nasıl sürdürüleceği ve sunumunun etkili biçimde gerçekleştirilerek yayılmasının nasıl sağlanabileceği konusunda görüşlere ağırlık verildi ve çözüm önerileri sunuldu.
Tartışmalar sırasında, sorunların birbirleriyle bağlantılı olduğunun netlik kazanmasının yanısıra, müzikle ilişkili tüm etkinlik alanlarında (performans, eğitim ve bilimsel) toplumsal sorumluluk bilincinin geliştirilmesi ve yine tüm bu etkinlik alanlarında eşgüdümü sağlamaya yönelik çalışmalara önem verilmesinin vurgulandığı görüldü.
Tüm tartışma gruplarının özellikle üzerinde durduğu ortak sorunlardan biri “müzik üzerine düşünenler”in yer alacağı bir platformun oluşturulmasının gerekliliği idi. Düzenlenen tüm çalışma, etkinlik, yayın ve çabalardan haberdar olan ve haberdar eden bir platform beklentisinin altı çizildi.
Ayrıca grupların yanısıra söz alan katılımcıların özellikle vurguladığı konulardan biri de eğitim oldu. Gerek eğitimcilerin eğitimi gerekse okullardaki müzik eğitimi konusunda MEB’e alternatif bir müzik müfredatı oluşturmak üzere ekip oluşturulması öneresi üzerinde duruldu ve bu konuda MÜZED ile işbirliğine getirilmesi fikri destek gördü. Ayrıca katılımcılar arasındaki müzik eğitimcileri, MEB’in hizmet içi eğitimlerinin arasına müzik ile ilgili eğitimlerin de planlanarak konulmasının gerekliliğini vurguladı. MEB’e tüm bu konuların bir rapor halinde sunulması için çalışma başlatılmasına karar verildi. Eğitim konusunda bildirilen tüm sorun ve çözüm önerilerine ek olarak konservatuarların kalitesinin gerektiği gibi olmadığına da değinilirken nitelik ve nicelik olarak tartışılacak, derine inilerek somutlaştırılması gereken sorunlardan da söz edildi.
Ancak net bir çözüm önerisi kaydedilemedi.
Toplantıda www.musikidergisi.net, www.muzikoloji.org’ta konulara ilişkin yayınlanan yazılardan seçki yapılıp kitap olarak yayınlanması konusunda bir çalışma yapılma düşüncesi benimsenirken, web sitesinde ilgi çekici, yalın ve akılda kalabilir bir isimde e-dergi oluşturulması fikri önerildi.
Önde gelen öneri “M” idi.
Çok okunan gazetelerin Kültür-Sanat sayfaları editörlerinin yaklaşımının toplumun müzik beğeni ve beklentilerinin üzerindeki etkisi üzerinde duruldu. Editörlerin bir arada, bir etkinlikte buluşturulmasının; müziğe dair görüşlerinin ve beklentilerinin öğrenilmesinde fayda sağlayacağı belirtildi.
“Çocuk korosu çalıştayı” gerçekleştirmiş olan tartışma katılımcılarının anlatımı ile çalıştaylarından sesli görüntüler izlendi ve koro çalışmalarının resmi müzik eğitimi almayan çocukların yanısıra yetişkinlerin müzikle ilişkilenmelerinde aktif olarak kullanılabileceği belirtildi.
Kolokyum süresince yapılan görüşmeler ve tartışmalar sonucunda ortaya çıkan sonuç bildirgesinin aşağıdaki gibidir:
1. Çocukların ve gençlerin beğenisini çekecek müziksel çalışmalar yapılması gerekiyor. Bunlardan birincisi, popüler tınılar içeren yeni çocuk şarkılarının bestelenmesinin yanısıra, var olan çocuk şarkıları popüler alanda kullanılan düzenleme teknikleri ile yeniden işlenip tanınmış popüler şarkıcı veya gruplar tarafından seslendirilerek oluşturulacak çocuk şarkılarının çeşitli organlarla yayınlanması, pazarlanması ve sanal ortamda erişimi sağlanmalıdır. Ayrıca CD’ye kaydedilerek MEB ile ortak bir çalışma yürütülerek okullara dağıtılması yolu izlenebilir.
2. Ücretsiz eğitim konserleri verilmesi yönünde tüm müziksel kuruluşların teşvik edilmeleri gerekmektedir. Orkestra ve koroların düzenli eğitim konserleri vermelerinin sağlanması ve bu yönde yeni düzenlemelerin yapılması gerekiyor. Ayrıca konservatuvarlardaki öğrencilerin bağlı oldukları üniversite desteğinde ilk ve ortaöğretim kurumlarında tek tek ya da grup olarak açıklamalı dinletiler yapmaları sağlanmalı, bunun yeni yetişen çocukların temas yoluyla müziksel bilinçlerinin geliştirilmesinin yanısıra müzik eğitimi alan konservatuvar öğrencilerinin performans deneyimlerine de katkıda bulunabileceği gözönüne alınmalıdır.
3. Resmi müzik kurumlarının eğitim konserlerinin kapsamı genişletilmeli. Bu kurumlarda görev yapan seslendiricilerin, müziksel bilincin oluşmasını sağlamak amacıyla ilk ve ortaöğretim kurumlarında açıklamalı eğitim konserleri düzenlemeleri zorunlu tutulmalıdır.
4. Sanatsal organizasyonlardan alınan vergilerin düşürülmesi bilet fiyatlarının aşağıya çekilmesini ve böylece ekonomik gelir düzeyi yüksek olmayan kesimlerin de bu konserlere katılmalarını sağlanabilir.
5. Birbirinden bağımsız çalışan tüm kurumlar arasında koordinasyonu sağlayacak bir örgütlenmeye gidilmesi yönünde çalışmalar yapılmalı. Bu yönde başlatılmış somut çalışmalardan bir tanesi olan www.korolar.com, korolararası iletişimin çevrimiçi sağlanması, duyuruların yapılması ve ortak organizasyonlar düzenlenmesine yönelik çalışmaların yürütülmesini hedeflemektedir. Bu çalışmanın hızlandırılmasına ve diğer kurumsal örgütlenmelere bir model oluşturmasına karar verildi.
6. Hem müzik eğitimi alanında hem de genel olarak toplumsal müzik bilincinin geliştirilmesine yönelik stratejilerin tespit edilebilmesi amacıyla “Türkiye’nin müzik tüketim haritası”nın çıkarılması için interdisipliner (sosyoloji, antropoloji, müzikoloji, etnomüzikoloji, istatistik vb. alanlardan) bir ekip oluşturularak geliştirilecek projenin TÜBİTAK’a sunulmasına karar verildi.
7. Türkiye’nin Popüler kültür alanında bir derece çözüme kavuşturulan telif hakları sorunu klasik müzik bestecilerinin yapıtları bakımından henüz çözüme kavuşturulmamış olması endişe vericidir. Bu konudaki telif haklarının uygulama kriterlerinin belirlenmesi hem bestecilik alanına, dolayısı ile sanatsal yaratıcılığa olan ilgiyi ve üretimi besleyecek hem de hak sahiplerinin özlük hakları korunmuş olacaktır.
8. Müzik üzerine yapılan çalışmaların yayınlanabileceği bir mecra yaratılmasına ihtiyaç duyulmaktadır. Bu yayınlar genel olarak üç grupta toplanabilir: İlki, bilimsel hakemli dergi (web tabanlı ve/veya basılı); ikincisi, akademik destekli ancak genel kitleye yönelik tanıtıcı ve bilgilendirici yazıları ve görselleri içeren dergi; üçüncü olarak da, öğrenci ve/veya ilgili bireylerin de katılım sağlayabileceği forumları içeren bir web sitesi.
9. Müzik ile dinleyici arasında organik bir bağlantı kurulabilmesi için dramanın anlatım olanaklarından müziklerin bir koreografi ile sunulmasından yararlanmak mümkündür.
10. Üretilen müziğin doğru kişilere doğru araçlarla sunumunda için medyadan (Basılı ve Görsel) daha uygun biçimde yararlanmak gerekmektedir. Bu noktada, müziksel etkinliklerin medyada duyurulması ve sanatçıların medya ile olan ilişkilerinin doğru biçimde kurulabilmesi için basın danışmanlığının yaygınlaştırılması için çalışmalar yapılması kararlaştırıldı. Bu konunun tartışılması için Kasım ayında, yine CKM’de, Medyada Müzik/ Müzikte Medya başlıklı bir toplantı ya da seminer düzenlenerek platform içindeki iletişim, halkla ilişkiler ve reklamcılık konusunda deneyimli olan kişiler ve bu kişilerin önerdiği başka kişi ve kuruluşlar rehberliğinde hareket edilecektir.