Rektör Kriterleri!.. Y.Doç. Dr. Göktan Ay


Toplam Okunma: 3069 | En Son Okunma: 23.11.2024 - 14:05
Kategori: Fikir Yazıları

Geçtiğimiz aylarda dönemini tamamlayanların yerine ve yeni kurulan üniversitelere Rektörler atanarak ülke çapında üniversitesiz il kalmamış oldu. Bunu gelişme olarak sayanlar da oldu, binasız, araçsız, hocasız üniversite olur mu diyerek eleştirenler de…

Rektör Kriterleri!.. (Sanatçılara düşen görevler) Göktan Ay

Geçmişten adam hisse kaparmış..
Ne masal şey! Beş bin senelik kıssa yarim hisse mi verdi?
‘Tarih’i ‘tekerrür’ diye tarif ediyorlar,
Hiç ibret alınsaydı tekerrür mü ederdi?
Mehmet Akif / Safahat

Geçtiğimiz aylarda dönemini tamamlayanların yerine ve yeni kurulan üniversitelere Rektörler atanarak ülke çapında üniversitesiz il kalmamış oldu. Bunu gelişme olarak sayanlar da oldu, binasız, araçsız, hocasız üniversite olur mu diyerek eleştirenler de…
Tabii ki seçimler ve atamalar üstüne de çok yazılar yazıldı, konuşuldu… Ama sonuçta yıllardır aynı yöntemle seçimler yapıldığı için yeni rektörlerin yapacağı işlerin/projelerin uygulanmasının beklenmesi ağır bastı. Ve bu söylemlerle de 2008/2009 eğitim dönemi açılmış oldu… Devlet Büyüklerimizin katılımı ile, geliştirilen bir çok proje Rektörler tarafından, ilk elden kendilerine anlatıldı, sözler alındı, şimdi uygulamalar ile kendilerini gösterecekler, çalışmalarını hızlandıracaklar…

Aslına bakarsanız, bu ülkede yöneticilik yapmak gerçekten zor… Örneğin, Rektörlük gerçekten sorumluluk/paylaşım isteyen prestijli/önemli bir görev.

Seçilen ve atanan Rektör; üniversitedeki rektör yardımcıları, dekanlar, müdürler, genel sekreter, enstitü yöneticileri, meslek yüksek okulları müdürleri, merkez müdürleri, daire başkanlıkları, öğrenci temsilcileri ve hükümet üyeleri, özel ve kamu kuruluşları, önemli iş liderleri, bağışçıları ve üniversitenin mezunlarıyla uyumlu/medeni ilişkiler içinde, kanun ve yönemeliklere bağlı olarak, başarılı olmak için çalışacak, ayrıca; öğretim üyeleri, idari görevliler ve dışarıdan alınan hizmetlerde görev alanların da dahil olduğu kalabalık bir kadroyu yönetecektir. Bu nedenle Rektörlerimize başarılar diliyoruz…

Bu arada sanatçılarımıza ve sanat kurumlarımıza da önemli bir görev düştüğünü belirtmek istiyoruz… Bilindiği gibi, sanat kurumları üniversitelerin tanıtım gücüdür. Ama maalesef sanatın gücü bir türlü anlaşılamamış/anlatılamamış, Atatürk’ün sanatçılar için söylediği o müthiş vecize sözler hep hatırlanmış, ancak hayata geçirilememiştir.

YÖK’nda “sanat kurumları” sıralamada en sondadır ve yapılacak kesintilerde önce o kurumların bütçelerinden kısıtlama yapılmaktadır. Sanat kurumları çalışanları, birlik ve beraberlik içinde, sorunlarını ve güçlerini yeni Rektörlerimize anlatarak/bilinçlendirerek, bilimsel/sanatsal çalışmalardan örnekler vererek, kendilerinin kurum içinde “kabullenilmesini” sağlamalıdırlar. Her yöneticinin sanata bakışı, ilgisi farklı olabilir, onları doğru yöne kanalize etmek, “kişisellikten uzak duran”, “kurumsallığı öne çıkaran” sanatçı/akademisyenler tarafından sağlanabilecektir…

Konumuzla ilgili olarak geçen hafta basına yansıyan bir haber*, ilginç ve farklı bir yöntemi gündeme getirdi;
Yeni rektörünü arayan Koç Üniversitesi, Amerika’dan İngiltere’ye dünyadaki pek çok üniversiteye yazı göndererek Rektörlüğe uygun kişilerin tavsiye edilmesini istemiş.

Ömer M. Koç (Başkan), Tamer Şahinbaş, Prof. Philip Khoury ve Prof. Bülent Gültekin’den oluşturulan Rektör Arama Komitesi, üniversiteyle ilgili bilgileri vererek, Rektör adaylarında aranılan özellikleri tespit ederek ilgili kurumlara bildiriyormuş. Belirli kriterleri taşıyan adaylar ise son aşamada üniversite mütevelli heyetine gönderilecek ve kararı onlar verecekmiş… Tabii ki ücret konusunda da ‘cazip ve rekabet edebilen bir ücret paketi’ teklif edilecekmiş.

İdeal rektör adayı kriterleri ise şöyle belirlenmiş;

Öğretim üyeleri nezdinde saygınlık yaratacak akademik birikim ve başarı.

Akademik ve idari görevlerde liderlik başarısı ve tecrübesi.

Araştırma ve öğretimde yüksek akademik performansa sahip olmak.

En az orta büyüklükte bir üniversitede üstün araştırma ile üstün eğitim faaliyetlerini dengeleme becerisini göstermiş olmak.

Genel kültür eğitiminin önemine ve erdemine inanma.

Zor kararları almakta yetkin olmak.

Koç Üniversitesi’ndeki çeşitli fakülte ve programların farklı ve rekabetçi ihtiyaçlarını takdir edecek genişlikte bilgi birikimine sahip olmak.

Görevi yürütürken yüksek enerji kullanabilmek.

Güçlü organizasyon becerileri.

İş çevresiyle yakın ilişkiler kurma becerisi.

Yüksek etik değerlere sahip olmak.

Bence, her görev için bu tür tanımlar getirilebilir…Bunlar çok yararlı teklifler/önermeler/çalışmalar…Ama dikkat ediyor musunuz, kriterlerde sanata dair tek kelime yok. Devam etmesini/eksiklerin giderilmesini/tartışılmasını dileriz….

Önemli Not: Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, Rektör atamalarıyla gündeme gelen Yüksek Öğrenim Sistemi’nin iyileştirilmesi konusunda bütün ilgili kurumları öneriler geliştirmeye davet etti. Cumhurbaşkanı Gül, TBMM Genel Kurulu’nda yaptığı konuşmada, Yüksek Öğrenim Kurumu sisteminin değiştirilmesi gerektiğini vurguladı. Gül, bilgi ekonomisine geçişin temelinin üniversiteler olması gerektiğine işaret ederek, “Üniversiteler ayrıca, eğitim ve araştırma faaliyetlerine odaklanmalarına ve bunları dinamik bir şekilde gelişen toplumsal ve ekonomik hedefler doğrultusunda gerçekleştirmelerine ihtiyaç vardır.” dedi. Rektör atamalarıyla gündeme gelen Yüksek Öğrenim Sistemi’nin iyileştirilmesi konusunda bütün ilgili kurumları öneriler geliştirmeye davet eden Gül, “Teknoloji geliştirip üretmeden, günümüz dünyasında ekonomik üstünlük kazanamayız. Bölgemizde ve dünyada siyasi bir değeri olan ülkemizin, bu boyutta da önem vermesi gerektiğine inanıyorum.” diye konuştu.Gül, kamunun ar-ge yatırımlarının son yıllarda yaşanan artışında ümit verici olduğunu söyledi. (1 Ekim 2008 TBMM Açılış Konuşmasından)
___________________________________________

* Komite kuruldu rektör aranıyor, Yaşam, Sabah, 01.10.2008




Hoşgeldiniz