Salla İşaret Parmağını ve Belini, Al TSM Şefliğini… Orcan Atasoy
Toplam Okunma: 3088 | En Son Okunma: 23.11.2024 - 14:10
Önce Şef’e, Sonra meşhur konuk Bülent Ersoy’a Bak… Üzüm üzüme baka baka kararmış da bazılarının bu durumdan haberleri olmamış mış… Geçtiğimiz günlerde(Ağustos 2008 sonu) Akşam Sefası adlı TRT programında Bülent Ersoy’un davranışları gündeme geldi. Kimileri magazinsel meselelere nasıl da atladılar. Bu görüş bildirenler kendilerini can-ı gönülden TSM’ci addedenler.
Halbuki onlar hem klasik, hem de çıs-tak TSM’ciler…
Biliniyor.
Çünkü eleştirdikleri programın önceki yayınlarını unutma bilinçleri açık. Ya da ölçütleri sekteye uğramış…
Ne şefin hareketleri şef hareketleri ölçütlerine, ne de program formatı TSM’ne uyuyor…
Bir şef var o programda, bel ve işaret parmağını sallıyor. Komik komik…
Düzenlemeler yapıyor çıs tak, çıs tak..
Kimse bu durumu, Bülent Ersoy’un programdaki bir erkek sanatçıya asılmasına değin görmüyor.
TSM denilen müzik nedir?
Herkesin kendine göre algıladığı bir meta mı?
İşte bu yüzdendir ki –klasikleşen söylem- Türk Müziği bir türlü ihya olmuyor…
Durumun belirgin örneği de şefliğin ne olduğunu bilmeyen bir şefin yönetir gibi yaptığı bir programda, ancak Bülent Ersoy magazinsel olarak “asılma muhabbeti” yapınca gündeme geliyor.
Neymiş? Şef ne yapsın mış?…
Show muymuş?
“Külahıma anlat” meselesel hikayesi…
TSM beğeni düzey çeşitlemelerini anladık bir kez daha.
Salla işaret parmağını ve belini, al TSM şefliğini.
Bülent Ersoy zaten açık, belli…
Asıl sorun neyi sahiplenip, neyi sahiplenmiyeceğini bilmeyen işine geldiği oranda bir oraya bir buraya gidip gelen kimi TSM’ciler.”
Ee, bu perhize, böyle lahana turşusu!..
…
Daha çok bekliyeceğiz çook…