Ali Salâhî Bey’in “İlâveli Ud Muallimi” … Dr. Fazlı Arslan – Neslihan Akıncı
Toplam Okunma: 11616 | En Son Okunma: 22.11.2024 - 01:01
Ali Salâhî’nin kitabından önce mûsikî teorisinin eski kimi kaynaklarında, günümüz ud metod kitaplarında gördügümüz türden bazı bilgilere rastlanılır. Bu da gösteriyor ki bazı eski yazmalarda kısa da olsa “udun nasıl çalınacagı konusunda” ibtidai bilgiler verilmistir. Birçok alanda oldugu gibi bu konuda da ilk kaynak Kindî’dir… Kindî, ud çalarken parmakların nasıl kullanılacagı konusunda önemli ve ayrıntılı bilgiler vererek egzersizler gösterir ve müzik enstrümanı ögreniminde hocanın olumlu etkisinden söz eder…
İlâveli Ud Muallimi… Ali Salâhî
(Editör: Samlı İskender), İstanbul, 1340/1924, Osmanlıca, 77 s.
Günümüze kadar mûsikînin teorisi ve ameliyesi alanında çok sayıda eser yazılmıstır. Bunlardan bazıları, mûsikînin matematik prensiplerini ve Dogu mûsikîsinin ses sistemini ele almıslardır. Genel olarak ses sistemi ile alakalı; mûsikînin tanımı, sesin fiziksel özellikleri, tel bölünmeleri, aralık ve oran, aralıkların toplanması, çıkarılması, bölünmesi, uyum uyumsuzluk, dörtlü ve besli cinsler ve bunlarla makamların olusturulması, akort düzenleri ve îkâ(ritm) gibi konular bu eserlerin temelini teskil eder.
Mûsikî alanında eserleri bize ulasan ilk müellif el-Kindî’nin (ö. 874m.) Risâleleri1, Fârâbî’ye (ö. 950)ait “Kitâbu’l-Mûsîka’l-Kebîr”2, _bn-i Sînâ’nın (ö. 1037) Kitâbu’s-Sifâ’nın bir bölümü olarak yazdıgı “Cevâmiu _lmi’l-Mûsîkâ”3, mîladî XIII. Yüzyılda yasamıs büyük müzikolog Safiyyüddîn Abdülmümin el-Urmevî’nin (ö.1294) “Kitâbu’l-Edvâr”4 ve “er-Risaletü’s-Serefiyye fi’-Nisebi’t-Te’lîfiyye”5 adlı eserleri, Nasîruddîn et-Tûsî’nin (ö. 1273) “Risâle fî_lmi’l-Mûsîkâ”6sı, ve Fethullah Mümin Sirvanî’nin (ö. 1486) Mecelletün fi’l-Mûsîkâ,7sı bu alanın en meshur kaynaklarından birkaçıdır.
Bazı eserler de ses sistemine ve mûsikînin matematigine birinci grupta adı geçenler kadar girmemis, daha çok makamlar, makamların faydaları, insan ruhu üzerindeki etkileri, mûsikînin gök cisimleri ile iliskisi, icrâ saatleri ve mûsikî ile tedavi gibi hususlara agırlık vermislerdir. Hızır b. Abdullah’ın (XV. yy.) “Kitâbu’l-Edvâr”, Seydî’nin (XVI. yy) “el-Matla´”8 Abdulbâkî Nâsır Dede’nin (XIX.yy.) “Tedkîk u Tahkîk” i9 bu tür eserlerdendir.
Bir kısmı ise mûsikîyi icra, mesk ve dinleme adabı üzerine yazılmıslardır. El-Hasan b. Ahmed b. Ali el-Kâtib’in (ö.1228) “Kemâlu’l- Edep ve’l-Gınâ”; Muvaffakuddîn Abdullatif b. Yusuf el-Bagdâdî’nin (ö.1231) “Kitabu’s-Sema”; Ebu’l-Abbas Ahmed b. Ömer el-Ensârî el-Kurtubînin (ö. 1258) “Kesfu’l-Gınâ an Hukmi’l-Vecd ve’s-Semâ” adlı eserleri bunlardan birkaçıdır. 10
Diger bir kısmı da bestekar biyografilerini ve eserlerin güftelerini konu edinen çalısmalardır. Örnek olarak Seyhulislam Mehmed Esad Efendi’nin (XVIII. yy.) “Atrabu’l-Âsâr fî Tezkireti Urefâi’l-Edvâr” ve “Tezkire-i Hanendegân”, Ali Ufkî’nin (XVII. yy.) “Mecmua-i Sâz u Söz”,11 Hacı Faik Bey’in (XIX. yy.) Fâikü’l-Âsâr’ı ve Hasim Bey Mecmuası (XIX.yy.) nı gösterebiliriz.
Burada tanıtımını yaptıgımız eser ise -yukarıdakilerden farklı olarak mûsikînin “enstrüman ögretim metotları” dalında yazılmıstır.12
Ali Salâhî’nin adı geçen kitabına geçmeden önce bir hususa deginmek istiyoruz. O da sudur: Asagıda görülecegi gibi mûsikî teorisinin en eski kaynaklarında, çagdas ud metodu kitaplarında gördügümüz türden bazı bilgilere rastlamak mümkündür. Bu da gösteriyor ki çagdas tarzda bir ud metodu yazılmamıs olsa da bazı eserlerde kısa da olsa udun nasıl çalınacagı konusunda ibtidai bilgiler verilmistir. Birçok alanda oldugu gibi bu konuda da ilk kaynak Kindî’dir. Kindî, ud çalarken parmakların nasıl kullanılacagı konusunda önemli ve ayrıntılı bilgiler verir ve egzersizler gösterir. Enstrüman ögreniminde hocanın olumlu etkisinden söz eder ve; “Bu teknikleri bu sanatın ustaları bilmektedir. Bunların bizzat onlardan pratik bir sekilde alınması, meskedilmesi ve ögrenilmesi kitaplardan daha faydalı ve çabuk olur” diyerek icrânın ve meskin önemini ortaya koyar. Ona göre, “En akıllılarını ve çabuk anlayanlarını hariç tutacak olursak insanların çogu bu isi kitaptan ögrenemez.”13
Bu konuda söz söyleyen baska bir müzikolog Safiyyüddîn’dir.
Safiyyüddîn der ki;
“Bir müzik aleti veya bir mızrab kullanma keyfiyetini ögrenmek için mahir bir ustanın gözetiminde olmak gerekir. Çünkü bir alet çalmanın çok çesitli teknikleri vardır. Bos bir telden bir digerine kolayca geçebilecek el alıskanlıgına sahip oluncaya kadar sadece tek bir tele vurulur ve “sebeb-i sakîl”ler (te ne) pespese telaffuz edilir. Telaffuz edilen her “ta” ile zahme olarak adlandırılan mızrabın vurusunun es zamanlı olmasına dikkat edilmelidir. Sebeb-i sakîlin “ta”sına asagı dogru vurulurken “nun” karsılıgı olarak el yukarı kalkmalıdır. Bu ikisi tamamlandıgında dairesel bir vurus tamamlanmıs olur. Her “sebeb”in “ta”sı ve “nun”u asagı dogru olacak sekilde vurulursa elin yukarı dogru hareketi için zaman bakımından zorluk yasanacaktır. Bunun için tel üzerine tekrar gelebilmek için zamanı düzenli olarak zahmenin her iki vurusuna bölmek gerekiyor. Yoksa vuruslar hız sebebiyle karısır. Bu ise yeni baslayan birisinin vezin dısına çıkmaması için bu iki kısma dikkat etmesi gerekir. Orta hızda “ta”yı asagı “nun”u da yukarı vurarak çalmalıdır.14
İlâveli Ud Muallimi, 1924′te İstanbul’da Samlı İskender15 tarafından basılmıstır. 16 Yazı Rik’adır. Kitapta ele alınan konular, modern tarzda bölümlere ayrılmamıs, karısık olarak baslıklar altında islenmistir.
Mukaddime (önsöz) Samlı İskender’e aittir. Burada Samlı İskender, eserin müellifi Ali Salâhî Bey’in 17 liyakatinden, her türlü mûsikî aleti ve nota konusunda derin bilgiye sahip oldugundan ve kendisinin bu eserin yayına hazırlanmasındaki çabalarından övgüyle söz eder. Eserin, metot olarak, müzik ögrencileri basta olmak üzere, müzik heveslilerinin, hatta herkesin kolayca anlayabilecegi gayet sade bir dil ve üslup ile yazıldıgını ve bu alanda yazılan eserler arasında önemli bir mevkiye sahip olacagını ümid ettigini belirtir.
Metottaki ilk konular temel müzik bilgilerini içermektedir. Sonra udun tanıtımı ve ögretimine iliskin uygulama ve alıstırmalara geçilmektedir. İlk konular (temel müzik bilgileri) baslıklar halinde söyledir:
Notaların Harfleri ve Telaffuzu, Nota Hat (çizgi) ları, Notaların İsimleri ve Oktav, Anahtarlar,
Sesin Harekatı, Notaların Süreleri.
Yazar, farklı sürelerdeki notaların çesitli sekillerde tertip edilebilecigini örneklerle anlatır. (s. 3-7).
“Usûl Yahut Ölçü” baslıgında, Ölçü Haneleri, Agır Düyek, Düyek, Yürük Düyek, Sofyan, Sengin Semâî, Semâî, Yürük Semâî, Agır Evfer yahut Agır Aksak, Evfer yahut Aksak, Agır Aksak Semâî, Aksak Semâî, Katikofti, Türk Aksagı, Agır Devri Hindi, Devri Hindi Usûllerinin vuruslarını gösterir. (s. 8-13) Noktalı Notalar, Bag isareti, Çarpma isareti, Esler Yahut Sükût isaretleri, Tekrar isaretleri, Triole, Diyez, Bemol ve Bekar isaretleri, Akord, Ahenk, Diyapozon, Ud Akordu, Ud Akordundaki Tabii Sesler, Aralık (ikili, Üçlü….) ve Tezyin isaretleri. Bunların tanımlarını yapar ve porte üzerinde gösterir. (s. 13-20).
Karar perdelerine göre makamları sınıflandırır. Mesela; karar perdesi rast (sol) olan makamlar sunlardır. Sâzkâr, Suz-i dilârâ, Pençgâh, Pesendîde, Nev’eser, Nihâvend, Suznâk, Büzürk, Nikrîz, Mâhûr, Zâvil, Hicâzkâr, Kürdîli hicâzkâr gibi.
Daha sonra karar sesleri Dügâh, Segâh, Bûselik, Çargâh, Yegâh, Nevâ, Hüseynî Asîrân, Acem Asîrân, Irâk perdeleri olan makamların adlarını sıralar. (s. 21-22)
Ali Salâhî bundan sonra udu tanıtmaya ve ögretmeye geçiyor:
Udun Açık Perdeleri (üstten asagı si mi la re sol), Udun Kapalı ve Açık Naturel Perdeleri (5.tel: re 4. tel: mi fa sol, 3. tel: la si do, 2. tel: re mi fa, 1. tel: sol la si) (s. 22) Mızrabın dört türlü taksimi. Çesitli degerlerde nota grupları vererek mızrapla nasıl vurulacagını gösterir. (s. 23)
Udun resmi çizilmis ve perdeler klavye üzerinde gösterilmistir. (s. 24-25) Pozisyon 1. Notaların yerleri için. Porte üzerinde birlik notalarla besinci tel re’den birinci tel’de si’ye kadar bir çıkıs yapmıs ve aynı seyirle tekrar re’ ye inmistir. Re-mi-fa-sol-la-si-do-re-mi-fa-sol-la-si.Notalar natureldir. Bunlara hangi parmaklarla basılacagını notalar üzerine yazarak göstermistir. (s. 26)
Bundan sonra çesitli egzersizler yer alır. Teller üzerinde parmakların yerlerini bilmek için. Mızrap sallamaya alıstırmak için. (s. 26) Birlik notayı sekiz tane sekizlik notaya ayırarak her notaya altlı üstlü vurus egzersizleri yaptırıyor. Aynı islemi on altı tane on altılık notalar halinde devam ettiriyor. Sonra ögrencilere çesitli birlik ve ikilik notalar vermis bunları mızrap vuruslarına dikkat ederek on altılıklar halinde çalmalarını istemistir. (s. 27)
Birinci pozisyon için naturel ve diyez seslere parmakların basılması, besinci telden baslayarak re re# mi fa fa# sol sol#…, naturel ve bemol seslere parmakların basılması. (s. 28) Mızraba alısmak için açık perdelerde talim. Küçük parmagı alıstırmak ve birinci pozisyondan yarım perde ilerisini bulmak için talim. Küçük parmagı perde üzerinden kaldırmayıp yalnız ileri itip geri çekmek. İlk perdeyi tekrarlayarak bir çok aralıklara alısmak için talim. Yani; re mi, re fa, re sol, gibi. (s. 29) Perdeleri ikiser ikiser tize çıkıp peste inmek için talim (re-mi, mi-fa, fa-sol…gibi). Aynı sekilde perdeleri üçer üçer, derder dörder, beser beser tize çıkıp peste inmek için talimler yer almıs ve seslere hangi parmaklarla basılacagı gösterilmistir. (s. 30).
Numara verilmemis iki sayfada, çalarken ve akort ederken udun nasıl tutulacagını gösteren dört fotograf bulunmaktadır. Fotograflardaki sahıs Ali Salâhî’nin kendisidir. Birinci fotografın altında söyle yazılıdır.: “Udun üstündeki çivileri akord ederken: Vidaları kolaylıkla sıkıstırmak için baslıgı sol diz üzerine dayatmalıdır.”
ikinci fotografın altında söyle yazmaktadır: “Ud çalınırken alınacakvaziyet: Sol kolun vazifesi yalnız perde göstermektir. Sag kol ise hem mızrabı istimal hem de gerek çalınır iken gerek akord olunurken udu zabtedecektir.”
Arka sayfadaki birinci fotografta alt teller akord edilirken alınacak pozisyon gösterilmis ve fotografın altında su cümlelere yer verilmistir: “Çogu zaman neva ve gerdaniye kirisleri imtizac etmezler. Çünkü kirislerin iki ucu kalınca ortası incedir. Onun için kat´ olunan kirislerin uçları mutlaka esik tarafına gelmelidir.”
Diger resim elin mızrap tutusunu gösteriyor. Altında ise; “Mızrabı elde sıkmamaladır. Çünkü parmaklarda yorgunluk hissolundugu gibi mızrabın süratle tahrikine de mani olur. Fasıl içinde çalınır iken biraz sertçe mızrap kullanmalı taksimlerde hafifçe mızrap kullanmalıdır.” cümlesi yer almaktadır.
Resimlerden önceki konuya devam edilmektedir. Perdeleri altısar altısar, yediser yediser, sekizer sekizer çalarak tize çıkıp peste inmek için talimler (s. 31), Üçer perde atlayarak çalısmak için talim (üçlü aralık egzersizleri re-fa, mi-sol, fa-la…gibi) (s. 32), Aynı sekilde dörtlü, besli, altılı, yedili, sekizli, dokuzlu, onlu aralık egzersizleri yer almaktadır. (s. 33). Kullanılan makamlardan bazılarının seyirleri pestten tize tizden peste dogru gösterilmistir. Bu makamlar sunlardır. Rast, Nihâvend, Sûznâk, Hicâzkâr, Kürdîli Hicâzkâr, Nîsâbûrek, Hüzzâm, Yegâh, Ussâk, Hüseynî, Karcıgar, Hicâz, Sabâ, Setarabân, Sûzidîl, Acemasîrân, Ferahnak, Evic, Evcârâ. (s. 33-35)
Bir notanın diger teldeki karsılıgını bulmak için talim (oktav
egzersizleri).
Dörtlük notaları çalmaya alısmak için talim. Çarpmalı notaları
çalmaya alısmak için talim. (s. 35-38).
Mızrap için, sekizlik ve dörtlük notalar üzerinde egzersizler. Sekizliklere tek, dörtlüklere çift mızrap vurulacagını gösterir. Bir buçuk dörtlük notaları çalmaya alısmak için talim. (Noktalı dörtlük nota egzersizleri). Bu notaların her birinin üç hareketle çalınacagını ifade eder. Yani ilk hareket asagı, ikinci yukarı, üçüncü asagıdır. Sonra el nerede kalır ise diger notaya oradan baslanır. (s. 38-39)
Parmakları alıstırmak ve mızrap için çesitli egzersizler. Birbirine baglı dört adet sekizlik notanın ilk ikisine birer, digerlerine çift vurulacagını gösterir. Ayrıca baslangıçtaki notalara digerlerinden sert vurulması gerektigini ifade eder. (s. 40-47).
Usûle dair talim. (Sofyan usûlunde çesitli egzersizler). Çarpmalı notalara dair talim. Noktalı sekizlikleri çalmak için talim. Üç vuruslu usûllere dair talim. Küçük notalara dair talim. Üçlü (üçleme) notalara dair talim. Mürekkep usûle (12/8) dair talim. Bu usûlün üç sekizligini bir vurusla icra edilecegini belirtir. On altılık notalara dair talim. Mürekkep usûle (6/8) dair talim. On altılık notalarda mızrap için egzersizler. On altılık notalara mızrabın iki defa vurulacagı belirtilir. Basit usûle dair, titremeye dair, (bir birlik nota vermis ve bunun on altı adet on altılık nota gibi çalınabilecegini göstermistir.) Otuz altılık notalara dair, on altılık notalardan üçlü notalara geçmek için talimler. (s. 47-63)
Nihavend için mızrap talimi. Dörtlük, sekizlik, triole ve on altılık notaları karısık çalmak için sûznâk makamında talim. Mızrap egzersizi için evic makamında talim. Küçük parmagı alıstırmak için talim. Mızrab degistirmek ve çesitli sekillerde mızrap vurmak için talimler. Parmak için skalalar (s. 64-73)
Nikogos Aga’nın “Askınla sinem daglarım” adlı eserinin notası (s.74), Kemânî Teremna Efendi’nin “Meyledip agyarı aldın yanına” adlı hüzzam sarkısının notası (s.75-76) Hacı Faik Bey’in “Jaleler saçsın nesim gülzara dönsün cûybâr” adlı rast eserinin notası (s. 77-78) yer almaktadır.
Degerlendirme
Eseri asagıda belirledigimiz birkaç baslık altında degerlendirelim.
1. Ud Çalarken Vücudun Durumu, Oturus, Durus ve Tutus
Özelliklerine İliskin Uygulamalar
Metotta çalgıya ait oturus ve tutus özellikleri resimler üzerinde
gösterilmektedir. Burada verilen bilgilere göre çalgı akort sırasında sol diz
üzerine dayandırılmalı sol kol yalnızca perdelere basmalı ud’u tasıma
görevini üstlenmelidir.
2. Sag Elin ve Mızrabın Kullanımına İliskin Uygulamalar
Metotta sag el mızrap tutusu da resim üzerinde gösterilmektedir. Bu
resim mızrabın parmak ile isaret parmagı arasında tutuldugu, diger
parmakların ise mızrap üzerine kıvrıldıgı görülmektedir. Burada verilen
bilgiye göre parmakların yorulmaması ve mızrabın hızlı kullanılabilmesi
için, mızrap fazla sıkmadan tutulmalıdır. Metotta sag el ve mızrabın
kullanımına iliskin olarak çesitli alıstırmalar verilmektedir. Metoda göre
sekizlik notalara tek, dörtlük notalara çift mızrap vurulmalıdır. Noktalı
notalara ilk vurus üst, ikinci vurus alt, üçüncü vurus ise üst mızrapla
çalınmalıdır. Metotta birlik, ikilik, dörtlük ve sekizlik nota sürelerinin daha
küçük degerli notalara bölünerek fazladan mızrap vurusları ile dolduruldugu
görülmektedir.
Metotta aynı tel üzerinde bulunan on altılık notaların alt-üst mızrap
vurus sırası ile aynı tellerde bulunan on altılık notaların sürekli üst mızrapla,
otuz ikilik notaların ise üst mızrap sırası ile çalınacagı belirtilmistir. Üçleme
notalarının ilk notası üst mızrapla digerleri parmakla çalınmalı ya da tüm
üçleme notalarında üst mızrap kullanılmalıdır.
3. Sol Elin ve Sol El Parmaklarının Kullanımına iliskin
Uygulamalar
Metotta sol elin ve sol el parmaklarının kullanımına iliskin
uygulamalar alıstırmalar içinde ele alınmakta, parmak yerleri, birinci
pozisyonda natürel ve diyez seslerin baskıları, dördüncü parmagın kullanımı
ve çesitli aralıkların baskıları üzerine hazırlanmıs çesitli parmak alıstırmaları
bulunmaktadır. Bazı alıstırmalarda parmak numarası ile ilgili düzenlemelerin
yapıldıgı görülmektedir. Metotta sol el çalısmaları için belirli bir baslangıç
teline rastlanmamaktadır.
4. Pozisyon Ögretimine İliskin Uygulamalar
Metotda yalnız birinci pozisyon kavramı ele alınmakta ve birinci
pozisyonla ilgili bir alıstırma verilmektedir. Alıstırmalar içinde, parmak
numaralarının çogunlukla belirtilmedigi görülmektedir.
5. Süslemeler ve Çesitli Seslendirme Tekniklerine iliskin
Uygulamalar
Metotta süslemeler ve çesitli seslendirme tekniklerine iliskin
uygulamalar içinde yalnızca çarpma notaları ve vibrato (titreme) için
hazırlanmıs iki alıstırmaya rastlanmaktadır. Metotta alıstırma ve eserler
üzerinde süslemeler ve seslendirme tekniklerini gösteren isaretlerin
kullanılmadıgı görülmektedir.
___________
Dr. Fazlı Arslan, fazli.arslan@hotmail.com
Neslihan Akıncı, neslihanakinci@hotmail.com
____________________________________
1…El Kindî’nin mûsikî alanında yazdıgı risâlelerden dördü (Risâle fî Hubr Sınâati’t-Te’lîf, Kitâbu’l-Musavvitâti’l-Veteriyye…, Risâle fî Eczâi Hubriyye fi’l-Mûsîkâ, Risâle fi’l-Luhûn ve’n-Nagam) günümüze gelmistir. Bu risâleler bir yüksek lisans tezi ile Türkçe’ye tercüme edilmis ve analizi yapılmıstır. Bkz. Ahmet Hakkı Turabi, el-Kindî’nin Mûsikî Risâleleri, Basılmamıs Yüksek Lisans Tezi, M.Ü. Sos. Bil. Enst. İstanbul, 1996.
2… Fârâbî’nin bu eseri Kahire’de serh ve tahkîk edilmistir. el-Fârâbî, Ebû Nasr Muhammed b. Muhammed b. Tarhân, (ö. 950) Kitâbu’l-Mûsîka’l-Kebîr, (Thk ve Serh, Gattâs Abdülmelik Hasebe, Müracaa ve Tasdîr, Mahmûd Ahmed el-Hıfnî), Kâhire, (tsz.) ss. 1-1208
3… İbn Sînâ, “es-Sifâ, Cevâmiu _lmi’l-Mûsîkâ”dır. Thk. Zekeriyya Yûsuf, Kahire, 1956.
4… Mehmet Nuri Uygun, Safiyyüddîn Abdülmümin Urmevî ve Kitabu’l-Edvâr’ı, _stanbul, 1999. (Ek olarak Kitâbu’l-Edvâr’ın Nuruosmaniye Kütüphanesi 3653/1 numaralı nüshası mevcuttur).
5… Fazlı Arslan, Safiyyüddîn Abdülmümin el-Urmevî ve er-Risâletü’s-Serefiyyesi, Basılmamıs Doktora Tezi, Ankara, 2004. (Çalısma içerisinde Serefiyye’nin tahkîk ve tercümesi yer almaktadır).
6… Tûsî’nin bu risâlesi Zekeriyya Yusuf tarafından yayınlanmıs (Zekeriyya Yusuf Risâletu Nasîriddîn et-Tûsî fî _lmi’l-Mûsikâ, Kâhire 1964) ve tarafımızdan “Müzikolog Tûsî ve Mûsikî Risâlesi” baslıklı yayınlanmamıs çalısma ile Türkçe’ye tercüme edilmis ve analizi yapılmıstır.
7… Bayram Akdogan, Fethullah Sirvânî ve Mecelletün fi’l-Mûsikâ Adlı Eserinin XV. Yüzyıl Türk Mûsikîsi Nazariyâtındaki Yeri, Basılmamıs Doktora Tezi, Ankara, 1996. (Ek olarak Bayram Akdogan’ın kendi el yazısı ile Mecelle’nin tashihli metni yer almaktadır).
8… Mithat Arısoy, Seydî’nin el-Matla´ Adlı Eseri Üzerine Bir Çalısma, YLT, _stanbul, 1988.
9… Fatma Adile Aksu, Abdulbaki Nasır Dede ve Tedkîk u Tahkîk, YLT, _stanbul, 1988.
10… Farmer, Henry George, The Sources of Arabian Music, Leiden, 1965, s. 43-50; Ayrıca Farmer, A History of Arabian Music, London, 1929, s. 225-230.
11… Bu eser, ilk defa Sükrü Elçin tarafından 1976′da yayınlandı. Kültür Bakanlıgı tarafından 2000 tarihinde tekrar basıldı.
Ayrıca bkz. M. Hakan Cevher, Ali Ufkî Bey ve Mecmua-i Sâz ü Söz, Basılmamıs Doktora Tezi, İzmir, 1995.
12… Günümüz kadar çesitli enstrümanlar için degisik zamanlarda birçok metot kitapları yazıldıgı gibi çok sayıda “ud metodu” kitabı da yazılmıstır. Bu metotlardan birkaçı sunlardır;
Cinuçen Tanrıkorur, Ud Metodu, (Basılmamıstır. Ancak fotokopilerin üzerinde İstanbul 1970 tarihi kayıtlıdır).
Kadri Sençalar, Ud Ögrenme Metodu, İstanbul, 1978;
Onur Akdogu, Ud Metodu, İzmir, 1984;
Mutlu Torun, Ud Metodu, İstanbul, 1993;
Serif Muhittin Targan, Ud Metodu (Zeki Yılmaz trafından baskıya hazırlanmıstır.) İstanbul, 1995;
Gülçin Yahya, Ud Metodu, Ankara, 2003. Ali Salahi Bey’in kitabı en eski metodlardan olması nedeniyle önemlidir.
13… Bkz, er-Risâletü’l-Kübrâ fi’t-Te’lîf (Turabi, tez. s. 188-194).
14… Arslan, Safiyyüddîn (Serefiyye, trc.), s. 127.
15… Asıl adı _skender Kutmani’dir. Nota yayıncısı ve çalgı yapımcısıdır. Sam’da dogdugu için Samlı İskender adıyla anılır. Küçük yasta İstanbul’a gelir ve ud ögrenir. İsmail Hakkı Bey, Tanburi Cemil Bey, Neyzen Tevfik, Hacı Arif Bey yakın dostlarıdır. Babasından devraldıgı yayınevinde, pesrev, saz semaisi ve sarkı formlarında binlerce eseri yayımlamıstır. 1960′da İstanbul’da öldü. Bkz. Vural Sözer, Müzik, Ansiklopedik Sözlük, s. 413; Yılmaz Öztuna, Türk Mûsikîsi Ansiklopedisi, Ankara, 1990, II, 392.
16… Çalısmamızı bu baskıyı esas alarak yapıyoruz. Öztuna’nın kaydına göre, Ali Salâhî’nin bu metot kitabı ilk defa, 1910 yılında “Hocasız Ud Ögrenme Usûlü” adıyla basılmıstır. Bkz. Öztuna, s. 256,459.
17… 1878 İstanbul’da dogdu. Devrinin mûsikî üstadlarından ders aldı ve musikinin bütün inceliklerine vakıf oldu. Udî Fahri Kopuz, Kanunî Nazım ve Hanende Aziz Bey ile Terakki-i Mûsikî Dershanesini açtı ve birçok ögrenci yetistirdi. Elli civarında bestesiyle devrinin meshurları arasına girdi. 1945 yılında vefat etti ve Eyup Gümüssuyu mezarlıgına defnedildi. Bkz. Mustafa Rona, 20. Yüzyıl Türk Mûsikîsi, İstanbul, 1970, s. 208; Öztuna, II, 256-257; Müzik Ansiklopedisi, (Yönetmen; Ahmet Say) Ankara 1992, I, 45.