Kurşun Sesleriyle Say Konseri… Güneri Civaoğlu


Toplam Okunma: 3490 | En Son Okunma: 24.11.2024 - 23:48
Kategori: Basından

ENKA’nın Maslak’taki amfisindeyiz. Piyanoda Fazıl Say, kemanda Patricia Kopatchinskaja… İkisi de virtuoz… İkisi de çılgın.
Kelime savurganlığı ile iltifat değil, gerçekten çok iyiler. Patricia, çizgisini bozmamış, gene ayakları çıplak. Parmaklarıyla ritm tutuşu hem ilginç hem feminin(*)… Say’ın elleri tuşlarda uçuşuyor. Ve… Bu büyülü hava sürerken yakınlarda bir yerden patır patır silah sesleri…

“N’oluyoruz” diye irkilirken daha da çaplı bir silahtan çıktığı anlaşılan gökgürültüsü gibi patlamalar…
Utanç verici bir durum.
Piyano ve kemanda duraklama hissedildiğinde dinleyicilerden müthiş bir alkış.
Hem silah seslerini bastırmak, hem de sanatçılara saygı ve silaha protesto.
Belki birkaç maganda, havaya silah sıkıyordu.
Eğer öyleyse polis susturmalıydı, sustururdu.
Ama…
Konser boyu aralıklarla sürdü.
Benim ve diğer orada bulunanların ortak kuşkusu ENKA’nın hemen yanındaki atış poligonunda odaklandı.
Yanımdaki bir anne, piyano eğitimi alan oğluyla gelmiş.
Oğlu, anaokulundan itibaren ENKA Okulları’nda okuyormuş.
Atış poligonuna neredeyse bitişik olan anaokulunda kurşun kovanları buldukları olurmuş.
Bir zamanlar bu yöre epeyce ıssızdı. Atış poligonu da o zaman yapılmıştı. Her ülkede var, bizde de olması doğal.
Ne var ki…
Anaokulunun bitişiğinde, okulların birkaç yüz metre yanında ve spor tesisleriyle sırt sırta olmaz.
Hele seçkin sanatçıların konser verdikleri saatlerde 200-300 metre ötede takır takır kurşun saydırılmaz.
Konserin sonlarına doğru gene uzakta olmayan bir yerlerden disko müziği de başlamaz mı!..
Sonuç…
Konser öylesine güzel ve büyüleyiciydi ki, gene de keyfimizin içine “tam” edemediler.
_______________________________________
Milliyet Gazetesi, “Pazar Kahvesi” Köşesi 29.06.2008
_______________________________________

(*) “Özellikle ayak fetişisti erkekler” için…” Cümlesi aşağıya alınmıştır. M.D.




Hoşgeldiniz