Recep Uslu’nun, “Müzikoloji ve Kaynakları” Başlıklı Kitabı Üzerine… Fatma Âdile Başer*
Toplam Okunma: 8663 | En Son Okunma: 21.11.2024 - 22:36
Ülkemizde yeni bir disiplin olarak üniversitelerin ilgili organlarında kurumlaşmaya başlayan Müzikoloji yada Müzikbilim ilk ürünlerini vermeye başladı. Bu babta İTÜ Vakfı Yayınları arasında, 2006 (İst.) da çıkan İTÜ Türk Mûsıkîsi Devlet Konservatuarı’nın öğretim üyelerinden Yard. Doç. Dr. Recep USLU’ya ait “Müzikoloji ve Kaynakları” adlı eser bir yandan müzikoloji hakkındaki temel sorulara cevap verirken, diğer yandan da müzik araştırmalarındaki kaynak faktörünü öne çıkaran metodik bir çalışma olarak dikkat çekiyor…
Eser müzikoloji için bir araştırma metodu kapsamında olmamakla birlikte, okuyucuyu araştırma atmosferine çekiyor ve onun bağlantılarına yönlendirebiliyor. Dolayısıyla bu çalışmayı, ileride yazılmasını beklediğimiz müzikolojik araştırmada metodu öngören kitapların bir müjdesi olarak kabul ettiğimizi belirtelim.
Bilindiği gibi Fuat Köprülü ile başlayan edebiyat araştırmalarındaki metodik yaklaşım, tarih araştırmalarına model olmuş, insan bilimlerinin en temel ve kuşatıcı alanı olan tarihteki araştırma metodunun sağlam kriterler üzerine oturmasıyla aynı alan üzerindeki diğer disiplinler, tabii olarak bu metodun içinde çalışmalarını gerçekleştirmişlerdir. Müzikolojinin müzik tarihi alanında ortaya konan çalışmaları da böyledir. Bu yüzden Agâh Sırrı Levend’in Divan Edebiyatı, Mübahat Kütükoğlu’nun Tarih Araştırmalarında Usul benzeri çalışmalar, aynı zamanda müzikolojik araştırma metodu olarak göz önünde bulundurulagelmiştir. Özellikle Agâh Sırrı Levend’in eserinde hem divan edebiyatı kaynakları tür olarak tanıtılmakta, hem de onun diğer disiplinlerle olan ilişkisi berrak bir yaklaşımla sunulmaktadır. Divan edebiyatı ve müzik ilişkisinin anlatıldığı bölüm ise metot öğrenen müzikologlar için vazgeçilmezdir.
Esasen edebiyatın kaynakları, tarihte olduğu gibi müziğin de kaynaklarıdır. Destandan masala, şiirden romana, surnâmeden, siyasetnameye, menakipnameden şehrengizlere, münşeatlardan salnamelere, vekâinâmelere… kadar.
Ne var ki, şimdiye kadar bu eserlerden yararlanırken, keşke Türk müzikolojisi için de böyle bir eser yazılsaydı diyerek hayıflanmıştık. Müzikoloji ve Kaynakları adlı eser, bu eksikliği dolduracak bir nitelik taşıyor. Müziği merkeze alarak onun diğer disiplinlerle olan ilişkisini gösteren ve örnek bibliyografya dizininde bu ilişkiyi pekiştiren yaklaşımıyla bu çalışmanın, müzik araştırmacılarının ve bu işe yöneleceklerin baş ucu kitabı olacağına inanıyoruz.
Eser, Müzikoloji ve Müzikoloji Kaynakları başlıklarıyla iki bölümden oluşuyor. Birinci bölümün ilk alt başlıkları şöyle:
1- Müzik ve Müzikoloji
2- Müzikoloji ve Diğer Bilimler
3- Müzikoloji Problemlerine Giriş
4- Müzik Araştırmalarına Giriş.
Yazar bu bölümde Doğu Batı karşıtlığının müzikolojide terim ve kavram boyutunda ki yansımalarını olabildiğince yumuşak bir algıyla, tartışmadan, genel ifadelerle tanımlamayı tercih ediyor. Bilindiği gibi müzikoloji, Avrupa merkezli (Batı) müziğin araştırma sahasına ad olarak tarih sahnesine çıkmıştır.
Medeniyetin beşiği olarak kabul ettiği Yunan ve Roma’dan kaynaklanarak hristiyan değerler üzerinde Avrupa’da yükselen Batı uygarlığının müziği asıl medeniyet müziği olarak kabul edilmiştir. Bu medeniyetin anahtar kelimeleri eski Yunan, Roma, Hristiyanlık ve Batı (Batı Avrupa merkez) dır. Bunun dışında kalanlar medeniyetsiz hatta ilkel görülmüştür. Dolayısıyla Batı dışındaki toplumların müzikleri, sosyolojinin alt başlıklarından biri olan etnolojiyi pekiştirici bir alan olarak (Müzikolojinin kuruluşundan çok sonraları) etnomüzikoloji adıyla anıldı. Etnomüzikoloji toplum davranışlarının mercek altına alınıp incelendiği alanlarda, sadece birer veri kaynağı olarak dikkate alınmaya ve değerlendirilmeye değer bulunabildiler. Bu tutum Avrupa’da değişmiş değildir.
Avrupai oryantalizmin Türkiye’deki uzantıları olan kesimlerde de bu kabul devam etmektedir. ABD’nin birbirinden farklı kökenlerdeki toplum yapısı ve ülkenin bu durumu bir imparatorluk mantalitesi içinde yorumlayışı ister istemez müzik sahasında da kendisini göstermekte ve doğal olarak Avrupa’dan daha yumuşak bir tutum sergilemelerine imkân vermektedir.
Bu yumuşamış görünen yaklaşım üzerinden yazar: “Batı müziği dışındaki müziklerin müzikoloji konusu olmaması için ciddi bir gerekçe yoktur” (s. 7) diyerek sözü bağlamaktadır.
Ancak bu, Türk müzik birikimine dair yapılan çalışmaların dünya ölçeğinde Doğu, Yakındoğu, Ortadoğu, Arap, Orient başlıkları altında yapıldığı gerçeğini değiştirmiyor, ortadaki yanlışlığı ve adaletsizliği yeterince açıklamıyor. Batı’nın kavramları içinde kalarak onun yaklaşımını yok saymak ya da görmezden gelmek eşyanın tabiatına aykırıdır. Eninde sonunda onun anlayış ve yaklaşımını kabul etmekle sonuçlanır ki, Türk müziğinin karşı karşıya geldiği en büyük tehdit kanaatimce budur. Büyük Hun Devleti’nden Osmanlı Devleti’ne kadar daima bir cihan ve insanlık devleti mantalitesiyle değişik toplulukları yöneten ve bu yönetişte ortak değerleri yücelterek klasiklerine kavuşan anlayışın ve onun kıtalar aşan müziğinin, telkinlerle kendisini bir klan zannetmesi ne kadar acı olur, düşünmek istemeyiz.
Türk müzik bilimi tercüme ya da ithal terim ve kavramlarla değil, kendi gerçeklerinin, kendi tecrübesinin, kendi ihtiyaçlarının ve kendi problemlerinin çözümlerini yine kendi imkanları, anlaması ve yorumlaması eşliğinde yeniden oluşturmak mecburiyetindedir. Kendi kendisi olmanın, şahsiyetini bulmanın başka yolu da yoktur. Eserin birinci bölümünde yer tutan başlıkların açık ve akademik tarzda tartışıldığı müstakil çalışmalara konu olması ve Türk müzik bilimi adına kurucu sonuçlar elde edilmesi en büyük dileğimizdir.
Müzikoloji Kaynakları başlıklı ikinci bölümde şu konulara değinilmiştir:
1- Ansiklopediler, Sözlükler
2- Bibliyografyalar, Kataloglar
3- Biyografiler
4- Süreli yayınlar
5- Ses ve Müzik
6- Din ve Müzik
7- Mistik Müzik ya da Sûfî Müzik
8- Etik ve Müzik
9- Felsefe ve Müzik
10- Sosyoloji ve Müzik
11- Geleneklerde Müzik
12- Edebiyat
13- Müzik Şiir Antolojileri
14- Sakinameler
15- Halk Edebiyatı, Folklor
16- Müzik Eğitimi ve Kurumları
17- Politika ve Müzik
18- Gösteri ve Müzik
19- Sanat ve Müzik
20- Müzik İkonografisi
21- Organoloji
22- Çalgı Metotları
23- Müzik Teorileri
24- Form Bilgisi
25- Müzik Tarihleri
26- Dünya Müzikleri
27- Müzik Yazıları ve Nota Yayınları
28- Solfej Kitapları
29- Popüler Müzik
30- Tarih ve Müzik
31- Arkeoloji
32- Arşivler
33- Otobiyografiler ve Müzik
34- Mektuplar ve Müzik
35- Yıllıklar ve Müzik
36- Protokol Eserleri
37- Seyahatnameler
38- Şehir Tarihleri
39- Askeri Müzik
40- Psikoloji ve Müzik
İkinci bölüm didaktik bir anlayışla kaleme alınmış, her bir konu başlığı için ilişkili bir örnek bibliyografya eklenmiştir. Bibliyografyada seçilen örnekler arasında Avrupa ve ABD’de basılmış değerli araştırma eserlerden de haber verilmektedir. Kitabın sonunda ekler kısmında yer alan değişik eser tiplerinden seçilmiş okuma parçaları güzel düşünülmüş. Doğrusu bu düşünceyi bir tür seçilmiş müzik metinleri kitabı olarak değişik kaynak türlerinden, önemli müzik yazarlarından, devir devir seçilmiş örneklerle bezeyerek geliştirmek hususunda eserin yazarını teşvik etmek isterim.
Konservatuar ve müzik eğitimi veren diğer kurumların ders kitabı ihtiyacı sık sık dile getirilen ivedi konulardan olmakla birlikte bu vadide güçlükle adım atılabilmektedir. Recep Uslu’nun Müzikoloji ve Kaynakları isimli eserinin bu konuda yol açıcı olmasını diliyor, başarılı çalışmasını kutluyorum.
________________________________________
* Yard.Doç. Dr. Fatma Adile Başer., Sakarya Üniversitesi Devlet Konservatuvarı öğretim üyesi