Türk Çeng Konçertosu…


Toplam Okunma: 8860 | En Son Okunma: 21.11.2024 - 08:05
Kategori: Basından

Geleneksel Müziğimizin 18.yy’da unutulan arp benzeri açık telli çeng isimli çalgısına yeni bir soluk geliyor. Hem de orkestral bir soluk. Bu soluğu Atatürk’ün ideal söylemlerinden beri özlemle bekliyoruz… Konçertoyu Hasan Uçarsu bestelemiş, Tefken Filarmoni Orkestrası önayak olmuş, Arp sanatçısı Şirin Pancaroğlu da işin icra kısmını üstlenmiş, böylece Türk kültürünün minyatürlerde sıkça rastladığımız unutulmuş çalgısı çeng, artık canlanma yoluna girmiş…

Geleneksel çalgıları müzik dünyasına kazandırmaya devam eden Tekfen Filarmoni Orkestrası, kaybolan bir değeri, arp ile aynı aileden gelen ‘çeng’i, dünya müzik mirasına kazandırmaya hazırlanıyor. Projede, Osmanlı müziğinin gözde çalgılarından olan ancak zaman içinde unutulan çengin, eskiden olduğu gibi günümüzde de müzik kültürünün bir parçası haline getirilmesi amaçlanıyor.

‘ÇENG’İ TANITACAK ÇENGİ DE BULUNDU….

Yakındoğu kültürlerinde önemli bir yer tutan ancak zaman içinde tarih sahnesinden silinen çeng, Şirin Pancaroğlu’nun önderliğinde yeniden tanıtılacak.

Yaklaşık 30 dakika uzunluğundaki ‘Arp ve Çeng için Konçerto’, hem senfoni orkestrası hem de oda orkestrasına uygun olarak iki ayrı düzenleme halinde bestelendi.

HEM DOĞU’NUN HEM BATI’NIN ÇALGISI
İlk olarak 24 Haziran’da Aya İrini’de izleyici karşısına çıkacak olan konçerto, kendine özgü dokusu sayesinde geçmiş ile geleceği, Doğu ile Batı’yı, geleneksel ile moderni aynı eserde buluşturuyor. ‘Davetsiz Misafirler’ adlı eserin bestecisi Hasan Uçarsu, iki akraba çalgıyı ortak bir eserde nasıl buluşturduğunu ise, şöyle anlatıyor: “Elimde iki ayrı çalgı ve bu iki çalgının temsil ettiği iki ayrı kültür dünyası vardı; unutulmuş bir Osmanlı çalgısı olan çeng ile modern bir batı çalgısı olan arp… Mekanik sistemi ve gelişmiş teknik kapasitesiyle arp konçertant dokuya daha uygun bir karakterde bir saz…

Doğulu ve unutulmuş bir saz olan çeng ise doğası gereği daha sakin, daha dingin ve daha tefekkür sahibi; derin düşüncelerin peşinden koşan bir çalgı. Bundan dolayı da yüksek toplantılara, şiirsel, sanatsal ve felsefi buluşmalara eşlik etmiş yüzyıllarca. Bu nedenle eserin kurgusunu da iki ayrı çalgıda temsil edilen kültürel değerlerin dışlaştırılmasına olanak vereceğini düşündüğüm Osmanlı çalgı müziği formlarının genişletilmiş özgür bir uygulamasına dayandırdım.”

Arp genellikle bir Batı müziği çalgısı olarak bilinir. Oysa Batı-Doğu ayrımı yapılmaksızın tüm medeniyetlerde değişik biçim ve ebatlarda boy göstermiş olan arp, Mezopotamya’da da var olmuş. İran’da milattan önce 3000 yıllarında ilk kez görülen çeng, milattan sonra 6. yüzyılda minyatürlerde gördüğümüz o güzel ve narin yapısına kavuşuyor. Ortaçağda saray ortamlarında yükselen çalgı, Osmanlı kültürüne de İran üzerinden gelmiş.

NEDİR BU ÇENG?
17. yüzyıla kadar görülen çeng uzun yıllar özellikle geleneksel Osmanlı müziğinin ayrılmaz bir parçası olmuş. Daha çok fikri ortamların, felsefi sohbetlerin, şiir meclislerinin ve entelektüel buluşmaların çalgısı olarak tanınan çeng, kimi zaman sultanın av törenine eşlik etmiş, kimi zaman da hanedanın görkemli yaşamına…

Yüzyıllarca birçok medeniyet tarafından kullanılan çeng, ‘ud’ların yaygınlaşmasıyla popülaritesini yitirmiş. Gittikçe daha ince yapılı bir çalgı haline getirilen çeng, bununla birlikte daha külfetli bir hal almış. Akort tutmaması gibi olumsuz özellikleri nedeniyle udlarla yarışamayan çengin kullanımı günden güne azalarak en sonunda tümüyle ortadan kalkmış.

Çengin tarihteki varlığından söz eden en son yazılı kaynak, Evliya Çelebi’nin Seyahatname’si. Evliya Çelebi’ye göre, 1660 yılında İstanbul’da çok sayıda udi bulunmasına karşın, çeng ve çengi (çeng çalan kişi) sayısı sadece on civarındaymış. Günümüzde yalnızca eski edebiyat metinlerinde, ‘edvar’ adı verilen müzik kavramı kitaplarında ve minyatürlerde karşımıza çıkan çeng, bugünlerdeyse farklı bir hayat bulmaya hazırlanıyor.
_________________________________________________
Bilgi için bkz: http://www.muzikoloji.org/yazi/yazi_goster_uye.asp?yazi_id=483

Kaynak: http://www.birgun.net/culture_index.php?news_code=1213224950&year=2008&month=06&day=12&action=read




Hoşgeldiniz