TRT’de Gönül Avazı… Ayhan Sarı


Toplam Okunma: 3417 | En Son Okunma: 21.11.2024 - 04:01
Kategori: Değerlerimiz, Eleştiri/Kritik, Yazarlarımız: A.Sarı


Önce “Gönülden Gönüle” programı vardı. Şimdi ise “Gönül Avazı”… Orta Asya’dan Anadolu’ya, Balkanlara uzanan kültürel coğrafyamızda müziğimizi bir petekte bal haline getiriyor çiçek çiçek ezgileriyle…

O programlar ki içimizde uyandırdığı duygu, gönlümüzün avazı/sesi ile içimizde bir yerlerinin usulca titrediği o duygulara hasret kalmışlığımızı getiriyor usumuza. Ve şimdi o nağmelerin görünen yüzü Bünyamin Aksungur kaldı gönlümüz deryasında akan…

Yine böyle bir program izliyoruz TRT Avaz’da. 17 Şubat 2014 akşamı…

Salı akşamları TRT AVAZ’da yayınlanan Gönül Avazı programının müdavimi olduk.

Mikrofonda o naif, güçlü, o samimi sesiyle Bünyamin Aksungur. Bizi tarif edemediğimiz ama var olduğunu bildiğimiz bir yerlere götürüyor.
Aklımıza neler geliyor; ne idealler, ne hayaller (*) …

1990′da henüz Orta Asya’da Türk Cumhuriyetleri bağımsızlıklarını kazanmamış iken TRT’de Türk Dünyası ortak kültürel coğrafyası saha derlemelerinde kaydedilmiş orijinal çalgı tınıları ve ezgilerini yayınlamıştık, İzmir Müziksev Müzik Müzesi Çalgı Bölümü “Güner Özkan Çalgı Kolleksiyonu” kurucusu ve İzmir Devlet Korosu emekli müdürü Güner Özkan ile birlikte…

Yıllar geçti, biz Edirne Devlet Türk Müziği Topluluğu’na şef olduk. İzmir’den ayrıldık. Ayrılırken 1994′de Kültür Bakanlığı Sempozyumu’nda “Türk Dünyası Orkestrası’na giden yola bir bakış” diye sunduğumuz (1994) bildiriden altı yıl sonra Ankara ardından aynı yıl bizim de katkımız olan “İzmir Devlet Türk Dünyası Dans ve Müzik Topluluğu” kağıt üstünde kuruldu-kurulmasına da politika bu topluluğun İzmir sürecini dondurmuş idi. Canlanması için 2009′u beklemek gerekse de o topluluğun adı ile müzikal çizgisi arasında basgitara varan büyük bir farklılık iyice ayyuka çıkmıştı.

Haklarındaki bir yazıda başlık şöyleydi: “Bas gitarlı Devlet Türk Dünyası Dans ve Müzik Topluluğu…”

Bu konuda çok yıllar aktı, geçti-geçmesine de katedilen kilometre taşları aynı oranda olmadı.

Araya hep birşeyler, takozlar girdi. Girdirildi. Bu durum üzerinde bulunduğumuz toprakların eskiliğinin bir sonucu idi.

“Değildi. Olmalıydı. Vs,vs.”

Bunlar başka birşey.

Bu topraklarda süreğen barış hep vardı, hep oldu…
Kültürün değiştirilmesi için 300 yıl bile yeterli gelmiyor, gelmedi.
Anadolu’da küçük çaplı kavgalar hep yaşandı.
Hepsi geldi, geçiyor…

O mutsuzlar kendi dar coğrafyalarında sessizliklerinin ekonomik zenginlik gibi sonuçlarını daha yeni görmeye başladılar.

. . .

Yazımız bahsini TRT Prodüktörü ve Türk Dünyası ses sanatçısı Bünyamin Aksungur’dan ve o geniş kültürel coğrafya zenginliğinin “onbinde biri” bile açığa çıkarılamamış zenginliğinden açmış idik.

O “onbinde birler” ki, henüz ya bilinç dışında, ya toprak altında.

Bundan güzel barış sebebi olabilir mi?
Bu gizem bizim gizemimiz.
Bu sihir, masalların/destanlarımızın mitolojik gizeminde ipuçları verilen sihrimiz.

Biz bu sihri anlayacak bilince yakında erişeceğiz.

Teşekkürler TRT, Teşekkürler Bünyamin Aksungur…
___________________________
Ayhan Sarı Şubat 2012
(*) Bkz: “Asya’dan Anadolu’ya Ortak Kültürel Coğrafyadaki Orkestral Tını”
http://www.musikidergisi.net/?p=1678




Hoşgeldiniz