“Doğu Karadeniz Bölgesinde Çepniler ve Müzik” kitabı & Karadeniz Kemençesi’nde transpozisyon problemine çözüm…


Toplam Okunma: 7001 | En Son Okunma: 21.11.2024 - 08:28
Kategori: Kitaplar, Çalgılar

“Doğu Karadeniz Bölgesinde Çepniler ve Müzik” başlıklı kitabı yeni yayınlanan Karadeniz Teknik Üniversitesi Devlet Konservatuvarı Müdür Yardımcısı Abdullah Akat, Karadeniz Kemençesi’nde yaşanan tek karar sesinde icra problemini çözdüklerini, Maçka’lı kemençe yapımcısı Eyüp Eyüboğlu ile birlikte 12 sese aktarım / transpozisyon yapmaya olanak veren kemençeyi imal ettiklerini belirtiyor…

“Kemençe ile ancak bir karar sesi üzerinden çalabilirsiniz. Bu nedenle de çalışmalarım sırasında sürekli bir kaç kemençe kullanmak zorunda kalıyordum. Bu ihtiyaçtan yola çıkarak 3 ve 4 telli kemençe ürettik ve farklılıklarını belirledik.
Kemençe günümüzde topluluk, hatta orkestra içinde çalınıyor ve dolayısıyla karar sesi çok önemli. Hangi karar sesinde, hangi kemençenin ne kadar iyi çaldığı çok önem kazanmış durumda. Kemençeciler nota çalma, çalışma yapma durumunda veya sahnede 2-3, hatta daha çok sayıda kişiye, ezgiye hitap etmek durumunda kalıyor. Bu yüzden de son dönemde kemençe koydukları kutuları git gide büyümek zorundaydı. Çünkü bir kaç kemençe kullanmak zorunda kalıyorlardı.

Kemençe ezgilerini notaya almak için 10′un üzerinde kemençeye ihtiyaç duyuyurduk. Çok sayıda kemençe almak ve taşımak ayrı bir zorluk. Dolayısıyla biz ürettiğimiz kemençede klavyenin altından kızaklar açtık ve bu kızakların üzerinde hareket eden aparat yardımıyla boyun yapısını biraz değiştirerek “ÇOKLU KEMENÇE”  adını verdiğimiz bu kemençeyi oluşturduk. Bu sayede tek kemençeyle istediğimiz tonda ses çıkarabiliyoruz. Üç telli kemençe 5-6 tonda kemençenin ses özelliklerini bozmadan çıkabiliyor. 4 telli kemençeyle ise kromatik dizideki 12 sesi de bulmuş oluyoruz. Böylece tek kemençeye 12 kemençe sesini sığdırmış olduk.

Kemençenin prototipini Maçka ilçesindeki kemençe ustası Eyüp Eyüboğlu hazırladı. Daha sonra da Türk Patent Enstitüsü’ne müracaat ederek patent işlemini başlattık. Patentinin, önümüzdeki bir kaç ay içinde gelmesini bekliyoruz. Devamında da kemençelerimiz seri üretime geçecek.

Kemençemizin boyun yapısı 51 ile 65 santim arasında ebatları değişen standart kemençeden biraz daha uzun ve akademisyenler ve arşivciler ile müzikoloji eğitimi verilen kurumlarda çok büyük avantajlar sağlayacak. Ayrıca sahne müzisyenleri için de çok avantajları olacak. Çünkü ayrı ayrı solistlere eşlik ediyorsa ve solistlerin sesi ayrı ayrıysa iki, üç kemençe taşımayacak. Tek kemençeyle onlara gayet rahat şekilde eşlik edebilecek. Bu teknik açıdan da çok büyük avantajlar sağlıyor, çünkü ayrı ayrı tonlamak gerekir. Dolayısıyla tek kemençeyi tonladığınız zaman hepsini tonlamış olacaksınız.”

Gelişmiş Karadeniz Kemençesi “Çoklu Kemençe”nin ortaya çıkmasını sağlayan çalışma Abdullah Akat’ın yeni (2013 Ocak) yayınlanmış olan “Doğu Karadeniz Bölgesinde Çepniler ve Müzik” kitabı… Akat kitap hakkında şunları söylüyor:

“Oğuzların 24 kolundan biri olan ve Orta Asya’dan Anadolu’ya göç eden Çepniler’in, Doğu Karadeniz Bölgesi’ne yerleşimleri oldukça eskiye dayanıyor. Kemençenin Kıpçaklar tarafından bölgeye getirildiği ve Çepniler tarafından yaygınlaştırıldığı iddialarımıza hazırladığımız ‘Doğu Karadeniz’de Çepniler ve Müzik’ adlı kitabımızda yer verdik. Çepniler ile Kıpçaklar’ın karşılaşma alanları, daha sonra Çepniler’in Kıpçaklar’dan kemençeyi görmesi ve bu şekilde bölgede çalması, yaygınlaştırması konuları kitabımızda yer alıyor. 10-12 yıl süren çalışmanın sonucunda ortaya çıkan kitap, Doğu Karadeniz’deki Çepniler hakkındaki ilk çalışmadır.

Çepniler’in bölge müziğini çok etkilediğini ve bugünkü halini almasında ve şekillenmesinde de çok önemli rol oynadığını biliyoruz. Kemençede, bugün Görele ekolü dediğimiz bir ekol oluşturmuşlar. Çepni bölgesinde oynanan horonlardan alın da türkü söyleme biçimine, ağız özelliklerine kadar çeşitli araştırmalar yaptık. Bunların bir kısmının yayıldıkları alanlarda yani Trabzon’un üst kısımlarında, sahil şeridindeki bazı ilçelerinde, hatta Rize’de Ovit Dağı’nın eteklerinde, İkizdere, Kalkandere ve İyidere bölgesinde, Rize merkez ve Çayeli’ne kadar olan alandaki etkilerini kitabımızda açıklıyoruz.

İlk kez Çepni bölgesinden elde ettiğimiz ezgileri bir notasyon sistemiyle yeniden yazdık. Teksesli yazılan notaları, çoksesli olarak yeniden düzenledik. Kemençe çok sesli bir çalgı olduğu için notasyonun da çoksesli olması gerektiği kanaatiyle biz kemençe notasyon sisteminde çoksesli bir deneme gerçekleştirdik. 4 telli ve 12 ses aktarım yapabilen kendi imalimiz gelişmiş bir kemençe yaptık ve çalışmalarımızı bunun üzerinden gerçekleştirdik. Bu denemelerimizden elde ettiğimiz sonuçlar kitapta yer almaktadır.”




Hoşgeldiniz