Teke Yöresi’nde ‘Delbek’…


Toplam Okunma: 5419 | En Son Okunma: 23.11.2024 - 18:47
Kategori: Çalgılar

Adından da anlaşılabileceği gibi vurmalı çalgılardan olan delbek; deblek-dümbek çalgılarını çağrıştırır. Başta Muğla’nın Fethiye ilçesi olmak üzere, Teke Yöresinde çalınan delbek Orta Asya’dan göçen Yörüklerce yöreye getirilmiş. Türkmenistan’daki ismi ise Debrek… Eski zamanların şifa dağıtıcıları, büyü bozan, nazar önleyen ve dua eden “Şaman”ları olan Delbekçiler günümüzde folklorik anlamda yaşıyor. Delbekçilik geleneğini Fethiye’de sürdüren 10 kadın var. 50 yaşındaki Türkan Abacı ve 51 yaşındaki bunlardan ikisi…

Türkan Abacı:
“Tarihi çok öncelere dayanan delbekçilik Türkiye’de ise sadece Fethiye yöresine has bir sanat. Ancak bugün bu sanatı yapan da kalmadı. Bizimle birlikte yaklaşık 10 kişi ya var, ya yok. Bizden sonra sanırım unutulacak. Biz delbek’de ağırlık olarak Fethiye yöresine has türkü ve manilerin yanı sıra dualar söylüyoruz. Eskiden hemen her gelini biz kocaya gönderirdik. ”

Ayşe Gencer:
“Delbekçilik bize analarımız ve nenelerimizden miras kaldı. Eskiden her düğünde, kına gecesinde Delbek olmadan gelin çıkmaz, asker yola koyulmazdı. Ancak şimdi ise belli başlı kişiler düğünlerinde ve asker uğurlamalarında delbekçi çağırıyorlar. Ara arada çeşitli festival ve eğlencelere gidiyoruz. Ne yazık ki yeni nesilde bu sanata pek ilgi göstermiyor. Yani Delbekçilik öldü, Allah rahmet eylesin.”

İslamiyet Öncesi Türk Tarihi’nde din adamları olan Şamanlar genellikle erkeklerden oluşuyordu. Ancak, Altay dağları ve civarında yaşayan Türkler’de Şamanlar arasında, kadınlar da mevcuttu. Şamanlar halk tarafından Kam Ana olarak adlandırılıyor ve halk nazarında Akene’nin ruhunu temsil ediyordu. Kam Anaların başlıca görevleri, yaptığı dini törenler ile kadınlar üzerindeki birtakım büyüleri bozmak, hastalıkları tedavi etmek, hamile kadının veya loğusanın yaptığı büyülerle sağlığını korumaktı. Kam Analar dini törenlerini, Şaman Davulu olarak adlandırılan ve Delbek’in benzeri olan çalgılar ile elindeki küçük tokmakla Şaman Davuluna vurur, şifa için gelen kadının etrafında dönerek birtakım dualarda bulunur ve son kısımda transa girerek ruhları yönetip töreni bitirirdi.

Yakın tarihin Fethiye’sinde, son kırıntıları 1960′lı yılların başlarına dek süren, yayla köylerinde ve Fethiye merkezde büyücülükle, nazar bozuculukla uğraşan, dualar okuyup birtakım dini törenler düzenleyen, kadınlar arasında saygın yeri olan ihtiyar kadınlar bulunuyordu. Bu kadınlar ayrıca, kına gecelerinde, kadınlar arası eğlencelerde evlenen kızın evliliğinin güzel geçmesi için elinde delbeği ile dualarla ile birtakım maniler okuyordu.

Büyü bozma, nazar engelleme, hastalıklara şifa bulma gibi işlerle de ilgilenen bu ihtiyar kadınların okuduğu dualar ile aile hayatına adım atan kızın mutlu bir evlilik geçireceğine halk nazarında çok fazla inanılıyordu. Öyle ki, yeni evlenen kızın Delbekçi duasını almadan evlenmesi halk nazarında uğursuzluk sayılıyordu.

1960 sonrası süreçte, sıkıyönetim baskısı ve laik devlet anlayışı ile büyü ve nazar işleriyle uğraşan bu ihtiyar kadınların hukuksal faaliyetler ile etkinliklerine son verilmeye başlandı.

Uygulamalar sonucunda ve nazar, büyü bozma gibi dinsel etkinliklerinin sona ermesiyle, bu ihtiyar kadınlar zamanla, sadece kına gecelerinde, düğünlerde, asker uğurlamalarında dualarla karışık boğaz havası, mani ve türkü okuyan delbekçi görevi görmeye başlayarak geleneği günümüze kullanılan haliyle günümüze ulaştırdılar. İnanıyoruz ki eski delbekçilik geleneğinin görsel oyunlarda kullanılması o oyunlara ayrı bir renk katacak, geleceğe taşınmasına vesile olacaktır.




Hoşgeldiniz