Türk Şenlik Haftasında Melihat Gülses konseri… Gerd Kowa


Toplam Okunma: 4540 | En Son Okunma: 23.11.2024 - 09:49
Kategori: Eleştiri/Kritik

Alman eleştirmenin Melihat Gülses hakkındaki yazısı: “Almanya’nın Ludwigshafen şehrindeki Theater am Pfalzbau salonunda düzenlenen Türk Şenlik Haftası, ses sanatçısı Melihat Gülses’in konseriyle sona erdi… . İzleyicilerin küçük bir azınlığını oluşturan Alman müzikseverler, Melihat Gülses’in bu şarkılarda aşk ve kederden, deniz ve mehtaptan söz ettiğini ancak tahmin edebilmelerine rağmen çok güzel bir resitale şahit oldular…”

Muhteşem bir şenlik haftası:
Türk Şenlik Haftası, ses sanatçısı Melihat Gülses’in konseriyle sona erdi…
Gerd Kowa

Almanya’nın Ludwigshafen şehrindeki Theater am Pfalzbau salonunda düzenlenen Türk Şenlik Haftası, ses sanatçısı Melihat Gülses’in konseriyle sona erdi. Konserde, 1930’lu yılların İstanbul’undan şarkılar ve enstrümantal parçalar çalındı. İzleyicilerin çok küçük bir azınlığını oluşturan Alman müzikseverler, Melihat Gülses’in bu şarkılarda aşk ve kederden, deniz ve mehtaptan söz ettiğini ancak tahmin edebilirdi.

Dinledikleri şarkıların sözlerini anlayamadıkları iki buçuk saatlik kapanış konserinde oturan Alman müzikseverler buna rağmen çok güzel bir resitale şahit oldular. Ünlü Türk ses sanatçısı, siyah ipekli asil elbisesi ile sahneye bir kraliçe gibi çıktı. Arkasında yedi virtüöz müzisyen vardı. Sahne çok sade idi.

Son derece estetik bir sanatçı olduğu bilinen Gülses’in şairane fısıltı sesi, zarif elleri ve anlam dolu mimiği daha ilk şarkıda hayranlık yarattı. 1958 yılında İstanbul’da doğan Gülses, İTÜ Türk Musikisi Devlet Konservatuarı’nda öğrenim gördü.

1981 yılından itibaren radyo ve televizyon programlarına çıkan sanatçı uzun yıllardır tüm Avrupa’yı dolaşıyor. “Pera 1930” programı, İstanbul’un şimdiki adı Beyoğlu olan Pera semtinin batıya dönük bir kültürün merkezi olduğu bir dönemden şarkıları bugüne taşıyor. Tüm ülkenin modernleştirildiği o tarihlerde Türk müziği de Avrupa ve Amerika’dan dans ritimleri, tango, fokstrot, çarliston, rumba ve vals ile harmanlanmıştır.

Bu globalleşmenin tabii ki enstrümanlar üzerinde de büyük etkileri oldu. Gülses’in orkestrasında piyano, keman, viyolonsel, kanun, kemençe, tambur ve perküsyon yer alıyor. Bu da gerçekten harika bir karışım. Kemençe ve tanburun seslerini insan sadece kulaklarına değil iliklerine kadar hissediyor. Enstrümanlar kesinlikle abartılı olmayan cazibeli ve sihirli bir tını oluşturuyor.

Çok özel bir şarkı tekniğine sahip Melihat Gülses, yavaşça kayan gamlar ve titreşen glissando etkileri kullanıyor. Kimi Avrupalılar, sesinin pürüzlü olduğu izlenimine kapılabilirler. Oysa bu doğru değildir. Gülses’in çıkardığı seslerde, içinizde hissedebileceğiniz armonik ses tonları vardır. Titreşimler daima atmosferleri belirler. Böylesini Avrupa operalarında ender görürsünüz. Melihat Gülses her zaman ana tonları ve Avrupai kadansları izliyor.

Parçaların sanki aynı makamda çalınıyormuş gibi olması da dikkat çekiciydi. Gülses’in incelikli seslerini zihninizde uzun zaman taşımaya devam edersiniz. Sadece sesini de değil. Karizması da bir süre daha size eşlik eder. Duygulandırıcı ve yer yer coşku verici olan resital, Ludwigshafen şehrinde yaşayan Türkler için Türk Şenlik Haftasının unutulmayacak bir kapanış konseri oldu.
_____________________________________
(1) “Dıe Rheınpfalz” Gazetesi – 30 Nisan 2012
(*) http://www.mrn-news.de/news/ludwigshafen-festwoche-tuerkei-melihat-guelses-per-1930-am-samstag-28.4.2012-um-19.30-uhr-im-theater-im-pfalzbau-58368




Hoşgeldiniz