Ruhi Ayangil “17. Yüzyıl Makam Müziği ve Ali Ufkî” semineri YTÜ’de…
Toplam Okunma: 4152 | En Son Okunma: 23.11.2024 - 10:01
Yıldız Teknik Üniversitesi, Sanat ve Tasarım Fakültesi, Müzik ve Sahne Sanatları Bölümü’nün Düzenlediği “MSSB Bahar Seminerleri’nin konuşmacısı fakülteye dekan olarak, bölüme de başkan olarak emekleri geçmiş Prof. Ruhi AYANGİL… Konu: “17. Yüzyıl Makam Müziği ve Ali Ufkî”Tarih: 7 Mart 2012 Çarşamba, Yer: YTÜ Davutpaşa Kampusü Performans Stüdyosu’nda, saat 14.00’de…
Kendine özgü notasıyla saray meşkhanesinde icra ettikleri repertuarı elle tutulabilir bir defterde, Mecmua-i Saz-ı Söz’de toplayarak günümüze ulaşmasını sağlayan Ali Ufki Ruhi Ayangil tarafından ortaya çıkarılıp, tanıtılan “Uyan ey gözlerim” başlıklı eserin de bulunduğu ezgileri notaya alırken o zamanlar önemli bir sorunla karşılaşıyor.
Öğrendiği batı notası soldan sağa, ancak eserlerin dili ise sağdan sola yazılan Osmanlıca. Ali Ufki de doğal olarak soldan sağa doğru yazıyor batı notalarını. Bu durumda Osmanlıca yazdığı güfteleri de ters yönde yani soldan sağa yazmak zorunda kalıyor ki ortaya ters bir durum çıkıyor. Notalar soldan sağa, güfteler yazılış olarak sağdan sola ama kelime olarak soldan sağa…
Bobovski yani Ali Ufki notaları da sağdan sola yazarak bu sorunu çözmüş oluyor.
Bu durum batı notasının geleneksel Türk müziğine uyarlanması yönünde atılmış ilk adımdır.
Orijinali İngiltere Londra’da British Library’de bulunan el yazmasında sözlü ve sözsüz, dinî ve dindışı 600’e yakın eserin notası ve güftesi vardır.
. . .
Türk müzik adamlarının 20’nci asrın ortalarına kadar Mecmua-i Saz ü Söz’den haberi olmuyor.
Dr. Rıza Nur 1931’de kaleme aldığı bir makalede Londra’daki kütüphaneyi ziyaretinde haberdar olduğu bir yazmadan söz ediyor. 1948’de tarihçi Çağatay Uluçay da Londra’dan dönüşünde bir makale yazıyor.
Ve Mecmua böylece keşfedilmiş oluyor.
Ali Ufkî’nin derlemesi üzerine yapılan ilk ciddi çalışma Gültekin Oransay’ın basılmamış doçentlik tezi… Sonrasında Muammer Uludemir var. Mecmua günümüz Türkçesi’ne tümüyle ilk kez Hakan Cevher tarafından hacimli bir çalışmayla çevriliyor.
Ruhi Ayangil de Ali Ufkî’den alınmış bazı eserleri seslendirerek ilk kez sesli biçimde gün yüzüne çıkmalarını sağlıyor. Ardından Fikret Karakaya ve Bezmara Topluluğu o dönemin çalgıları ile Ali Ufki’den geniş bir repertuarı sesli arşivimize kazandırıyor.
. . .
Mecmua-i Saz-ı Söz kaleme alınışından 350 yıl sonra giderek artan bir ivmede değer bulmaya devam ediyor… (*)
______________________________
(*) Haber yazısı: Ayhan Sarı