Beyoğlu Bld. Bşk. Ahmet M. Demircan: “Emek Sineması, salon tescilli bir yapı…”
Toplam Okunma: 3075 | En Son Okunma: 23.11.2024 - 10:20
Emek Sineması konusunda Ahmet Misbah Demircan da tartışmaya girdi:” Emek Sineması ve çevresindeki 5 bina bakımsızlıktan yıkılmak üzere… Duyarlı vatandaşların projeye itirazların olmasının normaldir. Ben başından beri ‘Tartışma ve uzlaşma ortamı yaratalım’ diyorum.”… Kültür ve Turizm Bakanı Ertuğrul Günay şöyle demişti: “Emek Sineması aynen korunacak. Raporları herkes dikkatlice okusun.”… Mimarlar Odası: “Ne yazık ki sayın bakanımız Emek Sineması’nın aynen korunmasını değil, sadece tavan ve duvar süslerinin sökülerek inşa edilecek bir ticaret merkezinin üst katına yapılacak kopya bir mekâna taşınmasını ön görmektedir.”
Beyoğlu Belediye Başkanı Ahmet Misbah Demircan:
“Gerçek olan şu ki; Emek Sineması ve çevresindeki 5 bina bakımsızlıktan yıkılmak üzere… Deprem, yangın ve benzeri risklere karşı savunmasız bir durumda ve restorasyona ihtiyacı var. Burası sürüncemeye bırakılmayacak kadar acil bir konu. Diğer taraftan mimari bir proje ve bunun yapımcısı bir firma var. Bu proje Anıtlar Kurulu tarafından tasdiklenmiş. Mahkeme de yürütmeyi durdurma kararını iptal etmiş. Mimarlar Odası ise bu projenin karşısında duruyor. Emek Sineması’nın yıkılacağını düşünen duyarlı vatandaşların yaptığı eylemlerin ve projeye itirazların olmasının normaldir.
Ben başından beri ‘Tartışma ve uzlaşma ortamı yaratalım’ diyorum. Projeyi tartışalımki; kamuoyu doğru veya eksik taraflarını bilsin, anlasın. Masaya oturanlar projenin tarafında veya karşısında olmadan, objektif bir şekilde tartışsın. İnsanlar bir araya gelip, projenin üstünde mutabakat sağlasın. Tartışmayı siyasetçilerin veya sokaktaki vatandaşların yapmasının süreci kilitliyor. Böyle olunca tartışma ‘Yıkılıyor - Yıkılmıyor’ kavramları üzerinde kilitleniyor. Onun ötesine açılamıyor. Mutlaka bizim kanaatlerimiz olabilir ama bunlar bilimsel bir veriye dayanmalı. Sonuçta bunları uzman mimarlar tartışmalı. Uygulamayı yapmış, bu işin felsefesini bilen insanlar masaya oturmalı. Ütopik düşüncelere sahip mimar da olmaz burada.
Geçmişin yansımaları bu binalarda… Geçmişte buralara gelmiş, güzel filmler izlemiş insanlar; hem geçmişteki gibi o koltuğa gelip oturmak istiyor, hem de bugünün konforunu arıyor. Sorun tam da burada başlıyor. Mimarlar dahi tam bu noktada bölünüyor. Kimileri bire bir aynen koruma istiyor. Kimileri geçmişin izlerini sabit tutup yeni konforları içine katarak yaşatmanın doğru olduğunu savunuyor.
Pera Müzesi’nin içi tamamen yeniden yapılmıştır. Ama dışarıdan baktığınızda eski binayı görürsünüz. Bugün eski ve yeniyi bir arada kullanıyoruz ve yaşatıyoruz orayı. Emek Sineması, salon tescilli bir yapı olduğu için Pera Müzesi’yle aynı durumda değil. Ancak projeye göre sonuçta burada ne olursa olsun o salon bire bir orada olacak. Salonun içindeki önemli bölümler söküldü, saklanıyor, bire bir kullanılacak. Anıtlar Kurulu Emek Sineması’nın da içinde bulunduğu 5 binada sadece kültür sanat endüstrisi ve faaliyetlerine izin verdi.”
Kültür ve Turizm Bakanı Ertuğrul Günay şöyle demişti:
“Emek Sineması yıkılmayacak, aynen korunacak. Bu olayla ilgili raporları herkes dikkatlice okusun. Emek Sineması’nın yıkılmasına ve yok edilmesine hepimiz karşıyız”
Mimarlar Odası’nın cevabı:
“Ne yazık ki sayın bakanımızın incelenmesini istediği bütün rapor, kurul kararları ve yürütmenin durdurulması hakkındaki kararın kaldırılması ile uygulama aşamasına geçebilme tehdidini taşıyan yargı konusu avan proje; Emek Sineması’nın aynen korunmasını değil, sadece tavan ve duvar süslerinin sökülerek inşa edilecek bir ticaret merkezinin üst katına yapılacak kopya bir mekâna taşınmasını ön görmektedir. Üstelik bu avan projede Emek Sineması ile birlikte Beyoğlu ve İstanbul’un kentsel kimliğini oluşturan Rüya Sineması ve İnci Pastanesi de yok edilmektedir.”
Mimarlar Odası, tüm yetkililere bir çağrı yaparak bu projenin geri çekilmesini ve yeniden ele alınmasını istedi.
* * *
875 kişilik tarihi bir salon. 100 yıllık. Tezyinatlı. Konser/tiyatro vs. bitiminde ardıl programların yapılabileceği merkezi yerde. Üstelik salon sıkıntısının bulunduğu bir şehirde. İstanbul’da İstiklal Caddesi’nde… Bkz: http://www.musikidergisi.net/?p=2005
* * *
Bizden öncekiler birçok değerimizin kıymetini bilmediler.
Yok ettiler.
Bize bırakmadılar…
Oysa bizden ödünç almışlardı.
Şimdi onları anıyoruz!..
_____________________________________
İKSV Başkanı Bülent Eczacıbaşı söylemi ve diğer Musiki Dergisi haberleri için
Bkz:
http://www.musikidergisi.net/?p=2014