Hititler’de Müzik ve Günümüze Etkileri… Berrak Taranç


Toplam Okunma: 8663 | En Son Okunma: 23.11.2024 - 10:27
Kategori: Kongre.simp.panel

Hitit Uygarlığı araştırmalarından bir kesit İzmir’de Ege Üniversitesi, Hitit Üniversitesi, Çorum Valiliği ve Çorum Belediyesi’nin ortaklaşa düzenledikleri etkinlikte dile getiriliyor. Prof.Dr. Berrak Taranç Hititlerde müzik konusunu işleyerek Anadolu ve Filistin’den İspanya’ya uzanan coğrafya içinde kültürlerarası müzik etkileşimine değiniyor. “Bir Anadolu Uygarlığı: Hititler” isimli etkinlik 7-9 Aralık 2011 tarihlerinde Ege Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Konferans Salonu’nda …

Berrak Taranç’ın bildirisinden kesitler aktarıyoruz:

Hititler’de Müzik ve Günümüze Etkileri… Prof. Dr. Berrak Taranç

Hitit ile ilgili günümüze ulaşan yazılı belgelerde dans ve müzikle ilgili verilerin yer almasına karşın yazılı kaynaklara daha az yansıdığını söyleyebiliriz. Günümüze ulaşan, Hitit dönemi kabartma vazoları ki bu vazolar İnandık Tepe, Boğazköy, Hüseyin Dede Tepesi verileri olarak bilinirler. Bu vazoların üzerindeki kabartmalarda dans eden kadın ve erkekler ve hatta akrobatik dansçılara rastlamak mümkündür. Hitit dönemine özgü olan tüm bu veriler, bizlere o dönemin müzik icracılarını, müziğin oluşturulduğu ortamları, müzik sunumlarını, çalgıları ve bu çalgıların özelliklerini müzik alanında görevli kişilerin vücut dilleriyle kostümlerini çalgıları çalış şekillerini, dansçıların dans figürlerini ve dans kostümleriyle ilgili bilgileri ve sosyal yaşamlarıyla ilgili ipuçlarını ulaştırırlar. Bu durum müzikoloji, arkeoloji, antropoloji, sosyolojiyle, tarih bakımından oldukça önemlidir.

Gündelik yaşam koşulları Hititler’de yapılan müziği etkiler. Adak törenleri, bayramlar, festivaller, tören alayları için farklı müzik gruplarının ve müzisyenlerin ortaklaşa çalgısal veya çalgı eşlikli bir veya birden fazla solistin yer aldığı müzik topluluklarını uluşturduğunu ve bu topluluklarda yer alan müzisyenlerin müziğin sunumunun yapıldığı yerin özellikleri ve alan genişliği ile doğru orantılı olarak artırılıp azaltıldığını söyleyebiliriz.

Hitit müziği konusunda konuşulurken önemle üzerinde durulan,hep günümüze ulaşan, kabartmalar ve vazo resimleri olmuştur. Yalnız tüm bu verilere müzikoloji adına mesafeli yaklaşmak zorunluluğu da olduğu ne yazık ki kaçınılmaz bir gerçektir. Şöyle ki bu verileri bizlere ulaştıran o dönemin sanatçıları, müzik grupları ve çalgıları birebir aynı resmetmiş veya yontarak sunmuş olabilirler mi?

Bu sorunsaldan yola çıkarak biz verilerdeki tüm yansımaların o dönemin yapısını birebir bize aktarabildiğini savunamayız.

Hitit döneminden herhangi bir notanın günümüze ulaşmamış olması belki de o dönemlerde notalama işaretlerinin kullanımının henüz oluşmadığı veya çok yüzeysel boyutlarda gelişme gösterdiği olaşılığını da beraberinde getirir.

Hitit Müziğindeki Kültürlerarası Etkileşim

Hititler’in yaşadıkları dönemde farklı kültürlere ve geleneklere göre farklı çalgı gruplarını oluşturmuş olabileceklerini bununda müziğin sunumunda çeşitliliği getirdiğini savunabiliriz. Kültürlerarası iletişimde kölelik önemli bir öge olarak karşımıza çıkar.


Çorum Arkeoloji Müzesinde Bulunan Hüseyin Dede Kabartmalı Vazo

Sözkonusu vazoda kadın dansçı ve erkek müzisyen betimlenmektedir. Vazo üzerindeki figur bizi Anadolu kadın oyunlarının geçmiş dönemin mirası olduğunu kanıtlar niteliktedir. Kadının dans figüründeki vücut duruşu, vücut dili, vücudun dik oluşu, kolların dik olarak kalkması halen günümüz kına geceleri ve düğünlerindeki kadın oyunlarındaki vücut diliyle şaşırtıcı derecede örtüşmektedir. Ayrıca yüzyüze karşılıklı olarak oynama geleneğinin Hitit döneminden günümüze taşındığını söylemekte olasıdır. Bu durum kadın ve erkeğin birlikte müziksel ortamı paylaşması adına önemlidir. Ayrıca kadının sadece dans eden konumunda değil parmak şıklarak müziğin oluşmasına katkıda bulunan olmasıda önemlidir. Bu durum Hititlerde kadının ne derece erkekle eşit tutulduğunun bir göstergesi olarakta algılanabilir. Bu müzisyen grubunun vazoya yatay olarak yerleştiriliğini soldan saga doğru bir hareket algısının var olduğunu söyleyebiliriz.

Bu vazo kendi ekseni etrafında soldan saga doğru döndürüldüğünde beynin yarattığı görsel hareket yanılsamasının ilk örneklerinden biri olarak karşımıza çıkar bu durum 1830larda başlayarak Zootrop, Taumatrop, Fasmatrop, Praksinoskop adlarıyla bilinen ilk görsel aygıtların atası sayılabilir.

Konumuza dönecek olursak:

Çalpara’nın daha sonraki dönemde Akdeniz Kültürüne özgü Castanyete dönüştüğü savı akla yakın gelmekte, hatta biraz daha ileri giderek, dans eden kadının uzun eteğini bel yerinin belli olmasını, saçlarının yandan uzun olarak tasarlanmasını vücudunun ve kolların dik olarak kalkmasına, saç tasarımı, elbise, gövde duruşu açısından baktığımızda günümüz flamenco danslarının öncüsü olduğu sonucuna ulaşabiliri. Ayrıca bu kabartmadaki uzun kadın eteğinin Girit’in çift yılanlı kadın tanrıçasının eteğine benzemektedir. Bu etek daha sonra kadın Flamenko dansçılarının kat kat uzun eteğine dönüşmüştür. Kabartmadaki toplu kadının Girit’te yılanlı kadın olarak daha zayıf bir hale gelmesini medeniyetlerin ilerlemesi, Tanrıça figürlerinin daha ince ve zarif halde resmedilmesi şeklinde açıklayabiliriz.

Aynı şeyi müzik için de geçerlidir.

Hititler’in yaşam alanının, müziklerinin günümüz Anadolu’su ezgisel yapısını ve Akdeniz kültürünü etkilediğini düşünüyoruz. Şöyle ki :Hitit topraklarının ezgileri daha sonraki aşamada Anadolu’daki bozlağa zamanla kültürel arası iletişim ve etkileşimle Emevi müziğiyle tanışarak Seferat ve Eşkenaz ezgilerine ve bir sonraki aşamada ise Flamenko ve fado ezgilerine dönüşmüştür. Bu yöndeki dönüşümü daha önceki yıllarda Kıbrıs’ta yaptığım bir workshop çalışmasıyla vermiştim.

Ayrıca tüm bu savımı desteklemek üzere Derman Bayladı 2003 yılında yazdığı “Uygarlıkların Kavşağı” isimli kitabında tesbitlerimi doğrulayacak şekilde şu satırlara yer vermektedir:

”Mezopotamya’daki Ur şehrinden çıkan,Mezopotamya inançlarını tanıyan Sümerli İbrahim peygamber Tevrat’ta Het Oğulları diye geçen Hitit beylerinin yanında konuk olarak kaldığını ve beylerden biri olan Hititli Efrondan mülkiyetindeki Makpera Mağarası‘nı karısı Sarah’yı görebilmek için istediğine gore Hitit kültür ve inancınıda tanımış oluyor.Dahası torunu Evas hem Hitit Beeri’nin kızı Yuuri hem de yine Hitit Elon’un kızı Basemat’ı eş olarak alır. Demek ki o dönemde Filistin yöresi de Hititlerin etki alanında bulunmaktaydı. Anadolu Kültür ve inançları orada tanınmaktaydı. Bu olgulara deniz kavimlerinin, İsa’dan once 12.yüzyılda başlayan yayılma ve baskılarıyla güneye, Filistin yöresine göçen Pulisatinlerin katkılarını da ekleyecek olursak, Anadolu inançlarının İbrani kültür ve dinini ne denli derinden etkiledikleri sonucuna ulaşılmaktadır.”

* * *

Hititler Üniversitede! Bir Anadolu Uygarlığı: Hititler
Ege Üniversitesi, Hitit Üniversitesi, Çorum Valiliği ve Çorum Belediyesi işbirliğiyle
7-9 Aralık 2011
Ege Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Konferans Salonu

ETKİNLİK PROGRAMI:

13.30 – Açılış Konuşmaları
Prof. Dr. Altan ÇİLİNGİROĞLU E.Ü. Edebiyat Fakültesi Dekanı
Prof. Dr. Candeğer YILMAZ E.Ü. Rektörü
Nurullah ÇAKIR Çorum Valisi

Çorum Klasik Gitar Kulübü (Hitit Gitarı) Hitit Üniversitesi: Osman Ünsal Taşçı

Ersin Demirel (Doğa Fotoğrafçısı): Hitit Yolu ve Gastronomi Yolu Sunumu

14.30-15.00 – “Hititlerde Kadın”, Yard. Doç. Dr. Meltem Alparslan, (İ. Ü. Edebiyat Fakültesi)

15.00-15.30 – Dr. Andreas Schachner, (Boğazköy Kazısı Başkanı)
“Bir Anadolu Kentinden Bir İmparatorluğun Başkentine: Boğazköy”

15.30 - E.Ü. Edebiyat Fakültesi Sergi Salonu
Çorum Belediyesi Kent Müzesi Resim Koleksiyonu,
Nilgün Ayşecik Çevik: Resim Sergisi
Hüsna Dişbudak: Seramik Sergisi
Neslihan Balakan: Seramik Sergisi Hitit Kreasyonu Defilesi: Geçmişten Esintiler, (Çorum Kız Teknik Meslek Lisesi)

Kokteyl

Hediyelik Eşya Satışı
Çorum İl Kültür ve Turizm Müdürlüğü Tanıtım Standı
Çorum Belediyesi Tanıtım Standı
Çorum Fotoğrafları Sergisi (Foto İz)

8 Aralık 2011

13.30-14.00 - “Hitit Ege İlişkileri ve Hitit Arabasındaki Miken Kralı”, Yard. Doç. Dr. Metin Alparslan, (İ. Ü. Edebiyat Fakültesi)
14.00-14.30 - “Hititler Batı Anadolu’da”, Prof. Dr. Süleyman Özkan, (E. Ü. Edebiyat Fakültesi)

14.30-15.00 Çay-Kahve Molası

15.00-15.30 – “Hititlerde Müzik ve Günümüze Olan Etkileri”, Prof. Dr. Berrak Taranç (E.Ü. Devlet Türk Musikisi Konservatuvarı)
Müzik Dinletisi, (E.Ü. Devlet Türk Musikisi Konservatuvarı)

Hediyelik Eşya Satışı
Çorum İl Kültür ve Turizm Müdürlüğü Tanıtım Standı
Çorum Belediyesi Tanıtım Standı
Çorum Fotoğrafları Sergisi (Foto İz)

9 Aralık 2011

09:00-16:00 arası
Hediyelik Eşya Satışı
Çorum İl Kültür ve Turizm Müdürlüğü Tanıtım Standı
Çorum Belediyesi Tanıtım Standı
Çorum Fotoğrafları Sergisi (Foto İz)




Hoşgeldiniz