Müzik Eğitimcisinden Müzikbilim Hocası Olur mu?..*
Toplam Okunma: 3075 | En Son Okunma: 20.11.2024 - 21:51
Aslında soru şöyle sorulmalı: Müzikbilim bölümü “hocasında” ne gibi vasıflar olmalı?.. Meslekdaşımız Ersin Antep muzikoloji.org’da yayınlanan yazısında Türkiye müzik eğitimi hayatına dair, günümüzde daha işin başından, yani çalışma alanımızın yönlendiricilerinin temel eğitiminin verildiği okullarda görev yapan müzik hocalarının çoğunun içinde bulundukları verimsiz durumlarından yakınıyor. Sadece titr kapma telaşı olarak özetlenebilecek olan ve “titr yolundaki mübahlar” anlayışıyla sürdürülen çaba, görülmektedir ki bir sistem halini almıştır. Bir başka deyimle “sistemsizlik, kendi sistemini” kurmuştur…
Ülkemizin müzikbilim açısından içinde bulunduğu durum Musiki Dergisi’nde birçok kereler dile getirildi. Konu dillenmeye devam ediyor.
Ersin Antep Türkiye’deki müzik hayatının temeli olması gerekip de bir türlü hakettiği yere gelemiyen müzikbilim ve müzikbilimci yetiştiren bölümler hususunun önemli bir noktasına değinmiş.
Diyor ki:
“…Bir anabilim dalına sıkışan Müzik Öğretmenliği, birçok öğretim elemanı için pek az akademik kadro olanağı ile yetmemeye başladı. Formasyonuna, yüklü akademik puanı olmasına, bilgisine ve tecrübesine karşın, birçok değerli müzik eğitimci, dallarından kopmak durumunda kaldı. Diğer yandan, “bizde de bir konservatuar olsun yav!” düşüncesinde olan kimi rektörlerin isteği ile müzik öğretmenliği anabilim dalındaki eğitimcilere, “konservatuar kurma” görevleri verildi. Bir üniversitedeki görev, diğer üniversitelerde örnek alındı. Müzik eğitimcilerin, özellikle yeni üniversitelerde konservatuarlara geçişi başlamış oldu…
…Konservatuarların temel müzik dersleri, müzik eğitimcilerce üstlenildi. Akademik ilerlemesini sürdüren müzik eğitimcilerin kimileri, doçentlik ve profesörlük basamaklarında, müzikbilimi seçmeye başladı. Müzikbilimcilerin İstanbul, Ankara, İzmir dışında pek az yerde çalışması, en önemlisi de müzikbilimcilerin haberi dahi olmadan kurulan bölümlere, hemen yan binadan müzik eğitimcilerin atanması sonucu; müzikbilimde ciddi bir müzik eğitimci yoğunluğu yaşanır oldu. Doğal olarak doktora eğitiminin sonuna kadar müzik eğitimci olup da birdenbire müzikbilim doçenti veya müzikbilim profesörlüğüne talip olan ve bu unvanı alanlar çoğaldı. Müzik alanında profesörlük almış olanlar, istedikleri daldaki akademik dosyalara jüri olarak atanabildiği için; gelen dosyaları çoğunlukla bir müzikbilim gözlüğüyle değerlendirememeye başladı. Müzikbilimcilerin kurduğu ve öğretim verdiği pek az müzikbilim bölümü kaldı…
…Müzik eğitimcilerin yer aldığı müzikbilim bölümlerinde, ciddi öğrenim ve üretim sorunları ortaya çıkıyor, üretilen ödevlerde ve tezlerdeki nitelik sorunları, son dönemde sıkça telaffuz ediliyor. Mezunların seviyesi hakkındaki ifadeler ise; daha acı durumları işaret ediyor. Çeşitli üniversitelerden mezun müzikbilimci adayları, kimlik, kişilik ve varlık sorgulamaları içinde, müzikle ilgili dersler vererek veya başka işlerde çalışarak geçimlerini sağlamaya, öğrenimlerini sorgulamaya devam ediyor…
İşin ucu; en gerçek biçimiyle, mezunlara dokunuyor.
‘Benim temel eğitimim-formasyonum uygun değil!’ diyerek müzikbilimle ilgili tartışmalardan, etkinliklerden ve çalışmalardan da uzak duran, ancak müzikbilim öğretim kadrosunda yer alan müzik eğitimcilerinin bu durumlarını, aslında diğer meslektaşları da pek uygun bulmuyor…
…Genel alışkanlıktır! Okunan yazının veya dinlenen konuşmanın yalnızca olumsuz tarafları akılda kalır. Bu konuda, duygusallıktan sıyrılarak eleştirel bir değerlendirmeye gereksinimin güçlendiğini belirtiyoruz. Ayrıca müzikbilim alanında yaşanan sorunların tek sebebinin, bu bölümlerde bulunan müzik eğitimcilerden kaynaklanmadığını da eklemeyi uygun buluyoruz. Sağduyusuna güvendiğimiz müzik eğitimcileri ile konuyu kişiselleştirmeden ve şapkayı önümüze koyarak bir değerlendirmede bulunmaya ihtiyaç duyuyoruz…
… Sağlam bir müzikbilim; doğru bir müzik tarihi ve sağlıklı bir müzik demektir. Onun için her şeyin, en iyisi olmalı!..(1)
Evet, “Müzikbilim bölümü hocasında ne gibi vasıflar olmalı?” sorusunun içinin doldurulması gerekiyor ve konunun burasında ülkemizin ilk müzikbilim bölümü(o zaman Ege Üniversitesi, şimdi Dokuz Eylül) kurucusu “Prof.Dr. Gültekin Oransay(1930-89) bakış ve müzikbilim uygulamaları”nın önemi daha da beliriyor.
____________________________________________________
(1) http://www.muzikoloji.org/yazi/yazi_goster_uye.asp?yazi_id=782