Sanat kurumlarındaki sanatçıların emeklilik çalışmaları… Göktan Ay


Toplam Okunma: 4330 | En Son Okunma: 19.11.2024 - 11:11
Kategori: Fikir Yazıları

Özellikle son yıllarda ülkemizde, geleneksel kültürün “Türk Müziği” alanında, kuşaklararası geçişin sağlanamaması” sorunu ile karşı karşıya kalınmakta, müzik eğitimi veren kurumlardan mezun olanlar “istihdam” sıkıntısı yaşamakta, bu da gençlerin eğitimleri sırasında, özellikle lisans 3. sınıftan sonra, gelecek endişesi ile performanslarının düşmesine yol açılmaktadır… Devlet topluluklarında / konservatuarlarda kadro karşılığı görev yapan sanatçıların emeklilik haklarının ve yaşam şartlarının düzeltilmesi konusunda Kültür ve Turizm Bakanı’nın “çalışmaları hızlandırın” talimatı vermesi, olumlu ve beklenen bir gelişme olarak değerlendiriliyor…

Sanat kurumlarındaki sanatçıların emeklilik çalışmaları… Göktan Ay
“Hayaldi, gerçek oluyor…”

Bakanlığın geçen dönem söz verdiği, kadro karşılığı sözleşmeli olarak devlet topluluklarında/konservatuarlarda çalışan sanatçıların emeklilik haklarının ve yaşam şartlarının düzeltilmesi konusunda Kültür ve Turizm Bakanı’nın “çalışmaları hızlandırın” talimatı vermesi, olumlu ve beklenen bir gelişme olarak değerlendiriliyor. Yıllardır dile getirilen bu konuda inşallah “sona gelindi” diyoruz.

Çünkü; özellikle son yıllarda, ülkemizde, geleneksel kültürün “Türk Müziği” alanında, kuşaklararası geçişin sağlanamaması” sorunu ile karşı karşıya kalınmakta, müzik eğitimi veren kurumlardan mezun olanlar “istihdam” sıkıntısı yaşamakta, bu da gençlerin eğitimleri sırasında, özellikle lisans 3. sınıftan sonra, gelecek endişesi ile performanslarının düşmesine yol açılmaktadır.

Hep belirtiyoruz; ülkemizde Üniversitelere bağlı; Konservatuar sayısı 35’e, Müzik Eğitimi Bölümü sayısı 25’e, Güzel Sanatlar Fakültesi sayısı 14’e, Müzik ve Sahne Sanatları Fakültesi sayısı 4’e yükselmiştir. Bu kurumların çoğunda, artık, “çoksesli müzik” yanında “Türk müziği” de bütün örnekleri ve çalgıları ile öğretilmekte, çok iyi mezunlar verilmektedir.

Her ne kadar kişi yetenekli olsa da, sanat alanında “amaçsız ve hedefsiz” bir öğrencinin “başarılı olma” şansı azdır. Bunun yanında, büyük bir heyecan ve umutla sanat eğitimine başlayan öğrencilerin, bu kurumlardan mezun olduktan sonra “istihdamlarının” da düşünülmesi/planlanması bir zorunluluk olarak görülmelidir.

Ülkemizde Konservatuar mezunlarının istihdamları 3 kurum bünyesinde olmaktadır;

1/ TRT Kurumu
2/ Kültür ve Turizm Bakanlığı Devlet Koroları/Toplulukları/Orkestraları.
3/ Üniversitelere bağlı Konservatuarlar

Bu kurumlar, toplulukları ve sanatçıları/öğretim elemanları aracılığı ile kültürel mirası geleceğe taşımayı, müzikte; kaliteyi, üslubu, doğru okumayı, doğru çalmayı, telaffuzu, tavrı, diksiyonu v.b. ülkemiz insanına sunmakla görevlendirilmişlerdir. Ancak, son yıllarda TRT ve Bakanlık topluluklarına “sanatçı alımı” durmuş vaziyettedir. Bildiğim kadarı ile, Konservatuarlara da 1996 yılından beri sözleşmeli sanatçı kadrosu verilmemektedir.* Sanat kurumlarının “canlı kalması”, doğal olarak “gençleştirmekle ve yenileştirmekle ” mümkündür.

Bunun için; Kültür ve Turizm Bakanlığı Devlet Koroları / Toplulukları / Orkestraları ve Üniversite Konservatuarları Sanatçılarının “emeklilik yaşam şartları”nın günün koşullarına göre iyileştirmek, özendirmek gereklidir.

Çünkü; bu kurumlarda, 1975-80 arası göreve başlayan sanatçıların büyük bir bölümü çok yakın bir tarihte zorunlu emekli olacağından, hayati önem arz edecek “sanatçı açığı” baş gösterecektir. Bu kurumlara, emekli olanların/olacakların yerine, kurumların yapısına uyum sağlayabilecek; kaliteli/genç/donanımlı/eğitimli sanatçı adayları alınmalıdır.

Ayrıca, bu kurumlarda, kadrolar “performansa dayalı” maaş sistemi düzenlenmediği için kaliteli üretim sağlanamamaktadır. Bakanlıktan, bu konuda da çalışmalar yapılması ve gerçekçi/uygulanabilir kararlar alınması beklenmektedir.

Bakanımız Sn.Ertuğrul Günay’ın şahsında emek verenlere kolay gelsin diyor, yıllardır sürüncemede bırakılmış bu konunun çözümünün geçici değil devamlı olmasını diliyor, konunun Meclis açılmadan bitirilmesini bekliyoruz.
_______________________________
* Kadro karşılığı sözleşmeli “sanatçı kadrosu” çıktığında (1975) ilk koro olarak İstanbul Devlet Klasik Türk Müziği Korosu’na ve İTÜ TMDK, Mimar Sinan Üni. Devlet Konservatuarı, Hacettepe Üni. Devlet Konservatuarı v.b. Konservatuarlarda görevli sanatçılara da (Sanatçı Öğretim Elemanı) kadro verilmişti. İlk zamanlarda çok iyi şartlarda başlayan bu kadro, zamanla amacından saptırılarak (özellikle 12 Eylül yönetiminde) ücretler düşürülmeye başlandı ve sıradanlaştı. Bu konu 1990 lı yıllarda tekrar ele alındı ve 2 teşvik ikramiyesi eklendi. Ancak, ücret olarak gereken yüksekliğe ulaşamadı. Özellikle Konservatuarlarda “teşvik uygulaması” kurum içi sorunlar ve kurumlar arası imza dolaşımı yüzünden sanatçıları bir türlü zamanında ödenemedi. 3-4 ay sonraya sarktı.

O nedenle yeni kanun/yönetmelik düzenlenirken, maaşların yükseltilmesini, ikramiyelerin maaşlara katılacak bir düzenlemeye gidilmesini ve Devlet Konservatuarlarında kadro karşılığı puan sözleşmeli görev yapan “sanatçı öğretim elemanları” nı da kapsamasını unutmamak gerekir.




Hoşgeldiniz