“Ecnebi* Cazcı” Ezana Piyanosuyla Eşlik Etti…
Toplam Okunma: 3226 | En Son Okunma: 23.11.2024 - 10:43
Eğer cahillik zamanlarında olunsaydı böyle bir başlık nahoş, hatta vahim durumlara neden olabilirdi. Ne güzel ki hiçbirşey olmadı. Kimse kimseyi dolduruşa getirmedi… Geleneksel Türk müziğinin dini müzik dalı içinde icra edilen türlerin kimisine çalgı ile eşlik edilebilirken kimisine edilemez. Çalgı ile icra edilmeyen dini müzik türlerinden biri de günde beş vakit dinlediğimiz ezandır. Çoğu müzik uğraşanımıza müzik yaparken defalarca denk gelmiştir. Kimi müzik insanımız duyduğu ezan çağrısı üzerine provasına ara verir, kimi vermez. Bu bilinir. Hatta ezana müzikli mırıldanmasıyla eşlik edenlerine, kendince anlık duygulanımıyla katkıda bulunanlarına da çoğu zaman yakın çevremizde tanık olmuşuzdur…
Jamie Cullum(d.1979) İstanbul Kültür Sanat Vakfı tarafından bu yıl 01–19 Temmuz tarihleri arasında düzenlenen 18. İstanbul Caz Festivali kapsamında 06 Temmuz 2011 akşamı Eyüp Silahtarağa’daki ve ilk kez kullanılmaya başlanan Santral İstanbul Kıyı Amfi konser mekanında 3500 kişiye unutulmaz bir konser verdi.
Norah Jones’un erkek versiyonu, popüler cazın günümüz yansımasının Frank Sinatra’sı olarak sunulan ingiliz besteci piyanist, şarkıcı, caz standartlarını melodik pop ve rock’la buluşturan Cullum, enerjik performansıyla caz ekseninde gezinen bir “pop star” olarak kabul ediliyor. “Pointless Nostalgic”, “Twentysomething”, “Catching Tales” ve “The Pursuit” adlı albümleri dünya çapında 5 milyondan fazla sattı. Cullum “Bridget Jones’un Günlüğü” ve “Clint Eastwood”un filmleri için bestelediği parçalarla da tanınıyor.
Cullum ile başlayan daha ilk konserden Festivalin en iyi konser atmosferine sahip mekanlarından biri olarak lanse edilmeye başlanan “Santral istanbul Kıyı Amfi” o akşam, Haliç’in sona yaklaştığı kara parçasının yanıbaşında, panoramik, parıldayan gece ışıklarının içinde yüzen İstanbul manzarası ve tepelerin ardında geniş bir gökyüzü serimindeydi. Hilal şeklindeki ay batıyordu. Gökyüzü o akşam insanı içine alması için davetkardı..
Konser başlamış, Jamie’nin tuş dokunuşlarının müzikal mutluluğu izleyici anısına yazılacak gece beklentisindeydi.
Öyle de oldu…
Jamie Cullum 06 Temmuz 2011çarşamba akşamı konser sırasında yatsı ezanının duyulmasıyla bir anlık duraklama gösterip ardından “Hangi notada olduğunu bulacağım” diyerek ezana piyanosuyla doğaçlama olarak eşlik etmeye başlayınca(**) izleyiciler de ne olacağını merakla beklemeye başladılar. Cullum ilk uyum sağlama ve tereddütlü klavye dokunuşlarının ardında ezanın yarısında dini müziğin mistisizmine hakim olmuştu. Seyirciler çılgınca alkışlasa da ezanın bittiğini bilmeyen Cullum ezan sesinin kesilmesiyle kendi ses ve gönül atmosferinde ardıl eşliğini sürdürdü.
Ezana eşlik sırasında kimi seyircinin ise -psikolojik/sosyolojik ve de yetişme temeli anlaşılamıyan- gülme sesleri duyuluyordu.
Tabii ki konser tonmaysterinin ezanı okuyan müezzin ile Cullum arasındaki ses balansını o anda kuracak derecede profesyonel olmayışı mesleki sürpriz yaşanımı açısından güzel bir örnek oldu…
İzleyiciler ve konserin ezan bölümünü sonradan dinleyenler ikiye bölünmüş durumda.
Kimi Jamie’nin piyanosuyla yatsı namazı ezanına eşlik etmesini alkışlıyor, kimileri ise ya makamı tutturamadığı için ya da konseri bırakıp ezanın peşine düştüğü için eleştiriyor.
İşte toplum ve müzik…
İşin içinde politika da var, din de…
Herkes meşrebine göre yorum yapıyor…
Radikal Gazetesi yazarlarından Eyüp Can köşesinde şöyle diyor:
“Açık hava konserlerinde ezan hep gündeme gelir.
Genelde konserler yakında cami varsa ona göre düzenlenir.
Ama canlı konserde ezan ayarı yapmak her zaman kolay olmaz.
Kimi saygıdan ya da korkudan ezan okunurken konsere ara verir, kimi ise ya duymazdan gelir ya da inadına müziği yükseltir.
Jamie yatsı ezanı okunduğunu duyunca önce çaldığı şarkıya ara vemiş sonra piyanosunun başına geçip 3500 seyirciyle ezana eşlik etmiş. Tamamen doğaçlama…
İzleyenler o kadar etkilenmişler ki… Jamie ezan resitalini “Bu muhteşem sese eşlik etmeme izin verdiğiniz için çok teşekkür ederim” diyerek bitirmiş.
Hayat bir resital…
Tüm sesler bizden birer yankı.
Ah bir de zaman zaman tamamen doğaçlama çevremizde olan bitenle kavga etmek yerine kulak verebilsek, karınca kararınca eşlik edip sonra da teşekkür edebilsek.
Teşekkürler Jamie…
Bize birbirimizi bastırmak yerine eşlik edebileceğimizi de hatırlattığın için…”(1)
Din de kalbimizde, müzik de… Eğer teşbihte hata olmazsa hiç kimse, hiçbir alet/cihaz her iki manevi güç içindeki anlama/idrak derecesini, boyutunu ölçemiyor.
Mevleviliğin öncüleri Sufiler Pirleri Cüneyd başkanlığında, ta 8.yy’da yaptıkları toplantıda dini müzikte çalgı kullanımına izin veriyorlar.
. . .
Biz ecnebi Cullum’ın o İlâhi Gücü ve Sesini anladığına ve o anda oracıkta kalbiyle doğaçladığı ezgilerinde buluşturduğunu düşünüyoruz.
* * *
Bize toplumsal bir anı bıraktın “C(ae)mi”.
Yine bekleriz…
______________________________
(*) Ecnebi : Yabancı, Başka devlet uyruğunda olan kimse(TDK)
(**) Ezana eşliği izlemek için bkz:
http://www.objektifhaber.com/videolar/jamie-ezana-eslik-etti-531.html
(1) Eyüp Can “Müzik ezana eşlik eder mi?” Radikal Gazetesi, 09 Temmuz 2011