Necip Mirkelamoğlu’nu Uğurladık…
Toplam Okunma: 5860 | En Son Okunma: 24.11.2024 - 22:33
İsmet İnönü’nün hayatta kalan tek arkadaşı, Eski Milletvekili, Eski Cumhuriyet Senatosu Başkanvekili ve “Gül ağacı değilem, Ben bir küçük cezveyim” gibi dillerdeki şarkıların bestecisi Mehmet Necip Mirkelamoğlu(d.1922) 21 Aralık 2010 Salı günü sabahı İzmir Tepecik Göğüs Hastalıkları Hastanesi’nde 89 yaşında aramızdan ayrıldı. “Bir münasip zamanda, mesela saat onda, buluşalım Kordon’da” nakaratıyla bilinen “İzmirlim” şarkısıyla Kordon bir zamanlar tüm İzmirli aşıkların da buluşma noktası olmuştu…
Necip Mirkelamoğlu için önce Türk Parlamenterler Birliği İzmir Şubesinde tören düzenlendi. Alsancak Hocazade Camisi’nde öğle namazının ardından kılınan cenaze namazına, ailesi ve yakınlarının yanı sıra İzmir Valisi Cahit Kıraç, Büyükşehir Belediye Başkanı Aziz Kocaoğlu, Konak Belediye Başkanı Hakan Tartan, CHP Parti Meclisi Üyesi ve İzmir Milletvekili Mehmet Ali Susam, Türk Parlamenterler Birliği İzmir Şube Başkanı Metin Öney, eski bakan ve milletvekilleri katıldı. Mirkelamoğlu Bornova’daki Hacılarkırı Mezarlığı’nda toprağa verildi.
Necip Mirkelamoğlu (1922-2010)
Mirkelamzade Nuh efendi oğlu Sami Sözmen’in oğlu olan Necip Mirkelamoğlu, Şanlıurfa Birecik’de 1922 yılında doğdu. Yükseköğrenimini 1946′da İstanbul Üniversitesi İktisat Fakültesi’nde tamamladı. Okulu bitirdikten sonra ailesinin de taşındığı İzmir’e döndü. Çocukluk aşkı Necla Hanım’la 1948′de evlendi. Şehnaz, Sami ve Mahur adında 3 çocukları oldu. 1945′te merhum Tarık Zafer Tunaya’nın başkanlığındaki İstanbul Eminönü Halkevi Kültür Kolu’na yazılan Mirkelamoğlu, burada siyasete adım attı. Halk Odası üyeliği ve başkanlığından CHP il başkanlığına kadar bütün kademelerinde görev yaptı. İzmir’in son halkevi başkanı oldu. 1954 seçimlerinde İzmir milletvekili adayı, 1961′de milletvekili, 1968′de Cumhuriyet senatosu üyeliği yaptı. İdare amiri ardından da başkan vekili olarak Cumhuriyet senatosunda 1977′ye kadar görev yaptı. 1946′dan 1973′e yani İnönü’nün vefatına dek onunla birlikte çalıştı.
“Atatürkçü Düşünce ve Uygulamada Din ve Laiklik”,
“Okyanusta Bir Kayık”,
“İnönü Ecevit’i Anlatıyor”
“Maskeli İkili” başlıklı kitapları yazdı.
Türk Pop müziği şarkıcısı Mirkelam, Mirkelamoğlu’nun amcasının oğludur.
Necip Mirkelamoğlu’nun eserleri, Zeki Müren, Nesrin Sipahi, Mediha Demirkıran, Ziya Taşkent, Yaşar Özel ve Bekir Sıtkı Sezgin gibi sanatçılar tarafından seslendirilmiştir. TRT arşivinde 200 bestesi bulunmaktadır.
Necip Mirkelamoğlu, varlığını koruyan bir tarzın yaratıcısı. Yıllar önce yarattığı eserler hala güncel. O yönü ile dikkat çekici. Bundan da engin bir iç dünyası olduğu görülüyor. Gelenekten geliyor olmasına karşın eserlerini ileriye de uzanabilecek bir tarzda yaratabilmiş…
Tanınmış Eserleri
* İzmirlim
* Gül Ağacı Değilem
* Şu Güzeller Güzeli
* Ben Bir Küçük Cezveyim
* Hicaz Saz Semaiisi
* Mevlana ve Bektaşi
* Gül Zaman
* Ay Yarim
* Tatlım
* Rakıname
* Sen Sinemde Can İdin
* Zulmünden Yok Şikayetim
* Gamlı Gökten Düşen Yağmur
* Ne Güzel Sevgilim Seninle Olmak
* Gel Artık
İzmirlim
Şu güzeller güzeli yar gibi geldi bana
Gözlerinde bir mana var gibi geldi bana
Bir münasip zamanda mesela saat onda
Buluşalım Kordon’da der gibi geldi bana
Gel benim gonca gülüm kalmadı tahammülüm
Sensiz hayat İzmirlim zor gibi geldi bana
Bir münasip zamanda mesela saat onda
Buluşalım Kordon’da der gibi geldi bana
Ne dediler?..
Erkin Usman
Müzik ve siyasetle yoğrulmuş bir hayat! 1960′lı yılların ortasıydı. İzmir Milletvekili CHP’li Necip Mirkelamoğlu, Balin Oteli’nin zemin katında bir restoran açmıştı. Adı: Gül Ağacı…
Özellikle siyasetçi takımının rağbet ettiği bu mekanın adı, Necip Mirkelamoğlu’nun o yıllarda dillerden düşmeye şarkısından geliyordu: “Gül ağacı değilem, her gelene eğilem” diye başlayan, bugün bile dillerde olan Azeri-Türk müziği karışımı bestedir bu…
Zeki Müren’in flaş olduğu yıllardı.
Sanat Güneşimizin sık sık uğradığı mekanlardan biriydi Gül Ağacı.
Müren’in aklında hem ziyaret hem ticaret vardı.
“Acaba Necip Ağabeyi bir köşeye kıstırır, yeni bir beste kapabilir miyim” düşüncesindeydi Zeki Müren.
Nitekim kıstırdı da…
“Şu güzeller güzeli, yar gibi geldi bana” diye başlayan “Bir münasip zamanda, mesela saat 10′da buluşalım Kordon’da, der gibi geldi bana” diye devam edip, gönüllere dost elinden haber getiren turnalar kadar yakın gelen Necip Mirkelamoğlu şarkısını ilk lanse eden de Zeki Müren olmuştu.
****
İkinci Dünya Savaşı sona ermiş, ortalık durulmaya başlamıştı. Yıllar boyu süren savaşlar sona ermiş, yeni bir dünya kurulmuş, Türkiye de “o dünyada” yerini almıştı. O yeni dünyada özgürlük “yaşam biçiminin” temeli sayılırdı.
Tabii, bu özgürlüğün getireceği külfetler ve nimetler de vardı.
Türkiye, işte bu yeni dünyada tek partili yönetimden, çok partili hayata geçiş yapmanın sancılarını yaşıyordu. Artık “tek parti, tek şef” yerine seçimle gelmiş adamların siyasetteki yolu açılmıştı.
İşte bu siyaset dünyasının yeni yüzlerinden biriydi önceki gün kaybettiğimiz Necip Mirkelamoğlu.
Dr. Onur Şenli
Buluşalım Kordon’da hocam…
Necip Hoca ile (Mirkelamoğlu) Türk Musikisi bana göre son büyük ustasını, ulu çınarını yitirdi. Klasik sözdür, “Yeri doldurulamaz” deriz ama Mirkelamoğlu gerçekten yeri doldurulamaz bir insandı.
İktisatçı, siyasetçi, öğretim üyesi, bestekar, on parmağında on marifet.
Her ne kadar, “Gül Ağacı değilem, her gelene eğilem” şarkısı ünlendiyse de ben İzmir’le özdeşleşen, bütünleşen “Bir münasip zamanda, mesela saat 10′da buluşalım Kordon’da” şarkısını da çok severim. Bu şarkı, insanların Kordon’da geçirdiği hoş saatlerin, güzelliğin, hoşgörünün sembolüdür.
Maalesef ülkedeki kültür erozyonu Türk Musikisini de olumsuz etkiliyor.
Bence Avni Anıl’ın ebediyete göçüşünden sonra Türk Musikisi bitmiştir.
O’nun, “Ah bu şarkıların gözü kör olsun” bestesi, galiba Türk Musikisi’ne gelecekte kör bakılacağının erken habercisiydi. Son yıllarda akıllarda uzun süre yer edinecek bir şarkı duydunuz mu?
Yaşları 40 ve üzerindekiler Gül Ağacı Değilem ve diğer eski şarkıları dillendirmekten öteye geçemediler.