Hisarlı Ahmet Sempozyumu (2011)…
Toplam Okunma: 5267 | En Son Okunma: 23.11.2024 - 11:26
“Kütahya’nın Pınarları, Havada Turna Sesi Gelir, Elif Dedim Be Dedim” gibi 30 dolayında Kütahya türküsünün kaynak kişisi olan kültürel değerimiz Hisarlı Ahmet (1908-1984) adına; Kütahya Güzel Sanatlar Derneği tarafından Kütahya Valisi, Belediye Başkanı ve diğer kurum / kuruluşların destekleriyle bu yıl ikincisi düzenlenecek olan “II.Ulusal Hisarlı Ahmet Sempozyumu” 26-27-28 Mayıs 2011 tarihlerinde Kütahya Hilton Garden Inn Oteli salonlarında gerçekleştirilecek. Sempozyumun ana teması “Değişen Toplumda Kültürlenme ve Kültürleşme” olarak belirlenmiş. Bildiri özetleri 04 Mart 2011’e kadar gönderilebilir…
Sempozyumda işlenecek ve de bildiri olarak ele alınabilecek konu alt başlıkları şöyle:
Değişen Toplum ve Müzik
Müzik Geleneklerine Bakış
Müzikte Yerel ve Küresel Dinamikler
Yerel Müziklerdeki Değişim (crossover)
Müzikte Kimlik
Müzik Beğenisinde Kültürel Etkenler
Kültürleşmenin Getirdiği Müzik Değişimi
Müzik Pratiğinde “Scene” ve Alt Kültürler
Değişim ve Müzik Endüstrisi
Kültürlenme ve Kültürleşme Kuramları Işığında Popüler Müzikler
Sempozyum Takvimi
Bildiri Özetlerinin Son Gönderimi : 04 Mart 2011
Kabul Edilen Özetlerin İlan Tarihi : 18 Mart 2011
Katılım Ücretlerinin Son Gönderim : 22 Nisan 2011
Sempozyum Programı İlan Tarihi : 29 Nisan 2011
Sempozyum Tarihi : 26-27-28 Mayıs 2011
Sempozyum konuya ilgili herkese açık.
Bildiri ile katılım ücretleri ise şöyle:
öğretim üyesi, öğretim elemanı ve uzmanlar için 120 TL;
Öğretmenler, araştırma görevlileri ve lisansüstü öğrencileri için 100 TL
Sempozyum katılım ücretinin Vakıflar Bankası Kütahya şubesindeki
IBAN NO: TR 290001500158007273204047 nolu hesaba
“Kütahya Güzel Sanatlar Derneği-Sempozyum” belirtilerek
22 Nisan 2011 tarihine kadar yatırılması gerekiyor.
Sempozyum ücretine; sempozyum çantası, kırtasiye malzemeleri, sempozyum kitabı, üç gün öğle yemeği, bir akşam gala yemeği, konser (THM-TSM-PİYANO/ŞAN) davetiyeleri dahil.
Katılımcıların konaklama ve yol giderleri kendilerine ait.
Katılımcıların Sempozyum sponsorlarından Hilton Garden Inn’de, gelenekselliğin yaşatılmaya çalışıldığı Kütahya konakların da, termal otellerde, ve çeşitli niteliklerde otel ve motellerde konaklamaları mümkün. (Bkz: Sempozyum sitesi, Konaklama/Oteller)
KURULLAR
Sempozyum Onur Kurulu
Şükrü KOCATEPE Kütahya Valisi
Mustafa İÇA Kütahya Belediye Başkanı
Akil GÜR Kütahya Güzel Sanatlar Derneği Başkanı
Nihat Delen Kütahya Ticaret ve Sanayi Odası Meclis Başkanı
SEMPOZYUM BİLİM ve DANIŞMA KURULU
Prof. Dr. Fırat KUTLUK Dokuz Eylül Üniversitesi
Prof. Dr. A. Bülent ALANER Anadolu Üniversitesi
Prof. Şehvar BEŞİROĞLU İstanbul Teknik Üniversitesi
Prof. Abdullah UZ Akdeniz Üniversitesi
Prof. Yusuf AKBULUT Selçuk Üniversitesi
Prof. Mustafa ARSLAN Dumlupınar Üniversitesi
Prof. Dr. Vural KAVUNCU Afyon Kocatepe Üniversitesi
Doç. Dr. Cihan IŞIKHAN Dokuz Eylül Üniversitesi
Doç. Dr. Uğur TÜRKMEN Afyon Kocatepe Üniversitesi
Doç. Dr. Sibel PAŞAOĞLU Trakya Üniversitesi
Doç. Dr. Reyhan ALTINAY Ege Üniversitesi
Doç. Dr. Hüseyin YALTIRIK TRT Sanatçısı-Araştırmacı
Yrd. Doç. Dr. Mehmet SARI Afyon Kocatepe Üniversitesi
Yrd. Doç. Dr. Gülay KARŞICI Erciyes Üniversitesi
SEMPOZYUM BAŞKANI
Doç. Dr. Uğur TÜRKMEN Afyon Kocatepe Üniversitesi
SEMPOZYUM DÜZENLEME KURULU
Yrd. Doç. Dr. Emel Funda TÜRKMEN Afyon Kocatepe Üniversitesi
Okutman F. Can YÜRÜK Afyon Kocatepe Üniversitesi
Okutman Yunus Emre UĞUR Afyon Kocatepe Üniversitesi
Yusuf Ziya BEYDÜZ Dumlupınar Üniversitesi
Arş. Gör. Çağhan ADAR Afyon Kocatepe Üniversitesi
Arş. Gör. Safiye GÜNDÖNER Afyon Kocatepe Üniversitesi
Öğr. Elm.Yusuf ÇETİNKAYA Afyon Kocatepe Üniversitesi
Ahmet UMU Kütahya Güzel Sanatlar Derneği
Mustafa Kemal ALTINSOY Kütahya Güzel Sanatlar Derneği
Birsen GÜZEN Kütahya Güzel Sanatlar Derneği
Şakir GÜL Kütahya Güzel Sanatlar Lisesi
Akif UZUNÇARŞILI Kütahya Güzel Sanatlar Lisesi
Rıfat BELTEKİN Afyon Kocatepe Üniversitesi
Rafet KIRDAR Gazi Üniversitesi
Hisarlı Ahmet (1908-1984)…
Hisarlı Ahmet, 13/7/1908’de Kütahya Kale-i Bâla– yukarı hisar’ da Ayşe hanım ile Musta’ -Mustafa – beyin ikinci oğulları olarak dünyaya gelmiş, çocukluğu ve gençliği kavaf /kunduracı olan babasının yanında geçmiştir.
Hayatının akışını değiştirecek, onu dünyaya taşıyacak bağlama ile ta¬nışması “YOL VERGİSİ” ödemediği ya da ödeyemediğinden üç günlük mahpus/hapis cezasını çekmek için girdiği mahpushanede tanıdığı bir genç saye¬sinde oluyor. O dönemin ustaları olan Dülger’in Hüse¬yin Ağa ve Çerkezlerin Ethem Efendi’den feyz alıyor. Sesinin güzelliği, reper¬tuarının genişliği, bağlamadaki ustalığı bunların da üstüne arkadaş canlılığı ve bağlılığı gençlerin haftalık toplantısı olan GEZEK’ lerin aranan kişisi yapıyor onu.
Gençlerin yetişmesi, eğitilmesi ve sosyal hayata adapte olmasında büyük yararları olan bu gezeklerin katı kuralları vardı … Gezekler, gençler üzerinde olumlu izler bırakması açısından çok önemlidir. Bu toplantılarda bulunmak gençler için adeta bir referans sayılır. “CUMA DEBLEĞİ“ çalmış diye de iltifat görürlerdi…
Bu toplantılarda anlatılamaz bir ahenk içinde kendinizi gül bahçesinde bülbül sesleri arasında hissederdiniz. Bizdeki bağlamalarda; üst tele bir ok¬tav tiz olarak akort edilen ve burgusu sapın ortasında olan adına da “ahenk teli” denen bir ilave vardır. Diger teller akort edildikten sonra ahenk teli burgusu dişler ile yapılırdı, bu da işin fiyakası idi.
1940-42’li ve sonraki yıllarda Ankara Radyosunun il il Anadolu diye illerin folklorunu tanıtan programına Kütahya ekibi de çağrılmış. Terzi Sadık (Türk), Kambur Celal (Tavukçuoğlu), Nuri Çavuş, Fındık Hüseyin ve babam ayrıca mahalli oyun ekibi yörenin türkülerini ve oyunlarını sergilemişler. Başta o dö¬nemin usta yorumcusu, hocası ve derlemecisi Muzaffer Sarısözen olmak üzere tüm san’atçıların beğenisini takdirlerini almışlar. Hisarlının sazına ha¬kimiyeti sesinin ve hançeresinin kıvraklığı hocanın dikkatinden kaçmamış, radyoda kalması teklif edilmiş. Ancak babam ailenin tek hamisi olduğu düşün¬cesiyle bu teklife olumsuz cevap vermiş.
Babam türkülerin çalınıp söylenmesinde titizlik gösterir, değiştirilmesine ve yorum adı altında bozulmasına kızar “ağızlarına altın alıp gümüş çıkartıyorlar” derdi. Benim bağlama çaldığımı öğrendikten sonra birlikte çalmağa zorlardı. Hiç unutmuyorum kısa dalga İzmir radyosundan rahmetli Yılmaz İpek’i dinler onun gibi longalar sirtolar çalmağa çalışırdım…
Sonradan öğrendiğim kadarıyla ben İstanbul’da iken rahmetli Nida Tüfekçi, Yücel Paşmakçı ve Muzaffer Akgün turnede Kütahya’ya uğradıklarında (1957-58 ) babamı buluyorlar. Sesine sazına hayran oluyorlar. Ancak ellerindeki teyp doğru dürüst kayıt yapmalarına izin vermiyor… Elleri boş dönüyorlar …
Babamdan alınan türkülerin; o zamanki teyplerin kalitesi ve makara bandların az bulunurluğu nedeniyle tümü değil de birer dörtlükleri ya da beyitleri alınabildiğinden, nota yazımlarında bazı melodi eksiklikleri ya da prozodi hataları oluştu. Gerçi zamanla bu eksiklikler ve saz tavırları birebir görme¬lerle halledildi ama gene de bazı kayıtlarda Kütahya yöresi saz tavrı maalesef özenle icra edilmiyor.
Zaman zaman bana sorulur. Bu türküleri baban mı yaptı diye. Derim ki bu türküler babamın bestesi değil ama onun “YORUMU”. Eğer bu türküler bir başkasından alınmış olsaydı. Detayına fazla girmek istemiyorum ve bunun kararını aşağıda söyleyeceğim örneklerle sizlere bırakıyorum. İki türkü örne¬ğimiz var. Allah rahmet etsin saatçi Ahmet AKINCAN’dan alınan Gar Mı Yağdı Kütahya’nın Dağına ile Mustafa’m Kaşların Kara. Bu iki türkü de tekrar ba¬bam’dan alındı. Notaları incelendiğinde Hisarlı’nın Kütahya tezene tavrı ve türkülerinin melodik yapısı ve hançere tekniği üzerindeki etkisi görülür.
Kına türkülerinde gelinlerin ve kız analarının ağlatılması amaçlanır. Altıntas İçinde Kınamı Ezdier, Gül Kuruttum, gibi… Gezekler, kızlar içi gibi gençlerin toplanıp eğlendiği günlerin dışında düğünlerde kına gecesi, hamamönü, gakmık, güvey salma çeğizaltı gibi törenlerde Gar mı Yağdı, Ahmet Bey, Mustafa’m Kaşların Kara, Meşeden Gel, Portakalım Çaya Düştü, Bedestene Vardım Şalvar İsterim, Fincanın Dibi Noktalı ve Aya Bak Yıldıza Bak. Hanımlarda ilave olarak Hisardan İnmem Diyor, Çömüdüm, İğnem Düştü Yerlere ve özellikle Yasemin Dalını Yar Neden Eğmeli türkülerinin oyunları oynanır. Bunların dışındaki türküler de ahenk türküleridir ve kesinlikle oyun oynanmaz. Maalesef şimdiki gençlerin yaptığı gibi Elif, Ferace, Kütahya’nın Pınarları vs ahenk ve ağıt türküleridir kesinlikle oynanmaz. Hele hele bizim oyunlar kırık zeybek ve karşılama türüdür kaşıkla oynanır. Karşılıklı iki ya da tek kişi oynar, grup oyunu değildir. Bazı gençlerin belki hoşuna gitmeyebilir ama Aydın havası ya da Zeybek havası gibi eller ayaklar havada oynanmaz.
Babamın sağlığında arzuladığı ama gerçekleştiremediği türkülerin kitap haline getirilmesi de torunu İsmail PEKTAŞ ile bana nasip oldu. Saygı değer iş adamı Nafi GÜRAL’ın desteğiyle (1000) bin adet bastırılan bu kitap ücretsiz olarak tüm san’at camiasına ve türkü severlere dağıtıldı. (1)
Mustafa HİSARLI Yüksek Mimar-TRT Sanatçısı
Aralık -2008- Ocak-2oo9
______________________________________________
(1)Hisarlı Ahmet ve Kütahya Türküleri Sempozyum Bildirileri Kitabından alınmıştır.
Hisarlı Ahmet’den derlenen türküler:
A İstanbul Sen Bir Han Mısın
Ah Hamamcı Bu Hamama
Altın Tas İçinde Gınam Ezdiler
Aya Bak Yıldıza Bak
Aydın Meşeleri
Ben Kendimi Gülün Dibinde Buldum
Çatal Çam Başına Koydum Keseri
Depe Köy Üstüne
Duman Vardır Güzel İzmir Başında
Elif Dedim Be Dedim 2
Eremedim Vefasına Dünyanın
Feracemin Ucu Sırma
Fincanın Dibi Noktalı
Gar Mı Yağdı Kütahya’nın Dağına
Gidin Bulutlar Gidin
Havada Turna Sesi Gelir
Hisardan İnmem Diyor (Menberi)
İğnem Düştü Yerlere
İki Bülbül Derelerde Ün Eder
Karanfil Oylum Oylum
Kütahya’nın Pınarları
Meşeden Gel Sürmelim
Mustafa’m Kaşların Kare
Portukalım Çaya Düştü
Söğüt Dallerinde Beslenen Bülbül
Yağmur Yağar Amanın Aman
Yağmur Yağar Dereler Sel Alır
Yağmur Yağar Her Dereler
Yasemen Dalına Yar Neden Eymeli
SEMPOZYUM SİTESİ İÇİN BKZ:
http://www.hisas.org.tr/index.html