Sanatçı Açılım Toplantıları Bir İşe Yaradı mı?.. Göktan Ay


Toplam Okunma: 2840 | En Son Okunma: 21.11.2024 - 09:30
Kategori: Fikir Yazıları

Sn. Başbakanımız, çeşitli kuruluş ve temsilcileri ile “açılım” toplantıları yaptığında, toplantı sonrası yazdığım yazıda; çağrılanların popüler alanda oldukları, neden ciddi sanat kurumlarından, devlet sanatçılarından isimlerin çağrılmadığının merak konusu olduğunu belirtmiştim… Çünkü, Başbakan’ın yaptığı özel içerikli ve anlamlı konuşmasının uygulaması önemliydi ve “paylaşım” isteniyordu… Ayrıca, yazımızda, bu popüler isimlerin, nerde ne yapacakları belli olmayabilir, “kaş yapayım derken göz de çıkarabilirler”* demiştik… Neyse bir icraat olmadığı için sorun da olmadı…

Sanatçı Açılım Toplantıları Bir İşe Yaradı mı?.. Göktan Ay
Yürüdüğünüz yolda güçlük ve engel yoksa, bu yol sizi bir yere ulaştırmaz.
Bernard Shaw

Başbakanımızın sanatçılara önem vermesi, onların sorunlarını ilk ağızdan öğrenmesi, vakit ayırması, onlardan destek istemesi elbette çok güzeldi…

Aslında, sanatçıların sorunlarından bazıları ilgili birimler tarafından çalışılarak ;…çözdük,…meclise sevk ettik,…kanunlaştırdık v.b…hayırlı olsun…denilebilseydi ve Sn. Başbakanımızın eli güçlendirilseydi daha iyi olurdu…

O günden bu güne aylar geçti, bu toplantı gündeminin ülkemize/açılıma/paylaşıma yarayacak bir gelişme gösterdiği görülmedi…Yapılan bir proje duyulmadı… Çünkü, solistlik ayrı, proje-uygulama ayrı şeylerdi… Herkesten her şey beklenemezdi…

Televizyonların, sanatçılarla, ülkeyi ilgilendiren konularda tartışma programları yapması da sağlanamadı… Aynı isimlerin kanalları gezmesi ve aynı bilgileri dillendirmesi, kişileri yönlendirmesi çoksesliliği getirmedi…

“Demokrasi açılımı konusunda ‘kahvaltılar’ hiçbir işe yaramadı. Sivil anayasaya ‘evet’ kampanyasında da işe yaramayacak gibi gözüküyor. Çünkü AK Parti’nin beyin takımı sanatçıların ne istediğini, ne düşündüğünü anlayamamış. Şayet sanatçıların halk üzerindeki etkilerini kabul ediyorlarsa hepsinin hakkını vermek zorundalar. Bu çok basit iş. Telif Yasası’nda bir iki satır oynamak yeterli. Bakın çok küçük bir örnek. TV’de eski Türk filmleri oynuyor. 40 yıl önce filmi çeken yapımcı veya filmi sattığı kişi çatır çatır parasını alıyor. Film her ekrana geldiğinde parası bankaya yatırılıyor. Çok ilginç, filmde şarkıları çalan müzisyenin de telif hakkı MESAM gibi derneklere kuruş kuruş yatırılıyor. Ama filmin senaryosunu yazana, oynayanlara, yönetmenlere kuruş para verilmiyor. “ **

Ayrıca, toplantıya “neden devlet topluluklarından/devlet sanatçılarından / konservatuarlardan kimseler çağrılmamış?” sorusu da şöyle yankı buldu;

1/ Evet, Devlet toplulukları/orkestraları ve sanatçıları var ama, bunlar iletişim araçlarında/magazinde çok yer almıyorlar, ses getirmiyorlar… Belki çok olumlu düşünceleri, hayat tecrübeleri, hizmetleri var ama mütevazi yaşamaya devam ediyorlar, kimse tanımayabilir onları…Ayrıca, popüler sanatçılar; özgür, devletten bir şey istemiyorlar / kadro-unvan-bina sorunları yok, yaptıkları sevaplarda/günahlarda kendilerine ait ve gençlere cevap veriyorlar…

2/ Evet, devlet toplulukları/orkestraları ve sanatçıları/kurumları var ama; çok ta sorunları var…Biz bir şey istesek; yer/mekan/salon/kadro/unvan/ zam v.b. diyebilirler…. Onları da şimdi yapabilmemizin, imkanı yok… Başımız ağrımasın istedik…. Zaten yeterince konumuz/sorunumuz var….

Aslında, bugün Üniversiteler Sanat Kurumlarında, Kültür ve Turizm Bakanlığı’nda, TRT Kurumu’nda, Milli Eğitim Bakanlığı’nda ve özel orkestralarda çalışan ve işini çok iyi yapan, aynı zamanda ülke sorunlarına sahip çıkan/görüşlerini belirten yüzlerce sanatçılarımız, şefleri var…. Ve onların takipçisi olan seyircileri… Ülke çapına yayılmış binlerce dernekleri / vakıfları var… Şehirler arasında özel konserleri şereflendiren söz yazarları, solistler var…Çalışırlar, üretirler, koştururlar, samimidirler, tek suçları vardır “mütevazi”dirler… Bu nedenle nazik davranarak, her fırsatta sorunlarını dile getirmek yerine, yerinde ve zamanında takdim ederler ve sakince sonuçlarını beklerler… Bu çoğunluğu göz ardı etmemek, anlamak gerekir…

Şimdi toplantıya katılan sanatçıların istediklerini bir kere daha belirtelim;

AKM’nin bir an önce açılması,
Telif haklarının, meslek birliklerinin tekleştirilerek çözüme ulaştırılması,
Mağdur sanatçılara konut yapılabilmesi,****
Özlük haklarının iyileştirilmesi,
Sözleşmeli sanatçıların maaşlarının ve emeklilik haklarının iyileştirilmesi…***
İllerde kültür merkezleri kurulması…(Salon projesi çizilmesi ve çok amaçlı kullanıma açık olması şartıyla)
Doğu ve Güneydoğu da konser verebilme imkanlarının artırılması…

Tamam, ülkemizin gündemi sürekli değişiyor, ancak, istenenler ile ilgili yapılanları/gelişmeleri de sanatçılar/sevenleri görmek istiyor…

Bunun içinde elbette proje***** gerekiyor…

Yetkili konumda olsaydım, önce; çözümü kolay olan ve maliyeye çok fazla ağırlık getirmeyecek maaş, emeklilik ve telif haklarında iyileştirmeler yapar, kamuoyuna açıklardım.

Sonra bana görev verilseydi;

Sağlam ve çalışkan ekipler kurardım…
Güzel bir slogan bulurdum…
Ülke genelinde 10 ayrı hat ve ekip belirlerdim…
Devlet ve özel toplulukları, popüler-halk-sanat müziği sanatçılarını, şairlerini, aşıklarını, halk oyunları topluluklarını harmanlardım,
Yöreye ait sergiler, geliştirici kurslar açardım, konferanslar yapardım…
Ekiplerin gittikleri yerlerde en az bir hafta kalmalarını, halkla iç içe olmalarını sağlardım,
İllerdeki sanatla uğraşan devlet görevlilerini -konservatuarlar, müzik öğretmenleri, halk oyunları uzmanları - işin içine katardım,
Gidilen illerde her hangi bir çalgıyı çalanları tespit eder, hızlandırılmış geliştirme kursları yapardım,
İllerde ses ve çalgı yarışmaları düzenlerdim…
TRT başta olmak üzere ulusal ve yerel tv ları işin içine katardım…

Kısaca; “Sanatın ve özellikle müziğin; insan üstündeki gücünü, barışcılığını ve sosyalleşmedeki önemini” sonuna kadar kullanır… adeta “sanatta seferberlik” yapardım….

Hem de küçük bir meblağla…

Bizler hazırız…

Ne dersiniz? Sesimizi duyan olacak mı?
__________________________________
*21.08.2010 akşamı, Sn. Nihat Doğan’ın Ülke Tv’de “korsanmuhabbet” teki engin bilgisini! yaşadıklarını! dinlediyseniz bana hak vermişsinizdir.

**Işıklar, Aykut; Kahvaltılar işe yaramadı çünkü Telif Yasası!..Bugün,09.08.2010

***Yıllardır konuşuluyor, kangren haline dönüştü. Ancak hala sonuca gelinemedi. Emekli olmak isteyen ve bu değişikliği bekleyen epey sanatçı var. Böylece, hem sanatçıların maddi durumları çözülecek hem de konservatuar mezunu gençlere kadro yolu açılacaktır. Bakanımız Sn. Ertuğrul Günay’ın geçtiğimiz haftalarda bu konuda olumlu bir demeci basına yansıdı. Konunun çözümünü acilen bekliyoruz. Başbakanın konuya olumlu bakacağına eminiz. Bu ülke için kazançtır.

****Bu konuda İBB Başkanı Sn. K.Topbaş’ın desteği ile Popsav öncülüğünde Açıkhava’da bir konser yapılarak adım atılmıştır. Sanatçılar için her kategori ve büyüklükte 1140 konut inşa edeceklerini belirten Başkan Topbaş, ”Ama en önemlisi, 250 insanımızın barındırılacağı bir huzurevinin temellerini birlikte atacağız. Sizler buna destek veriyorsunuz. İnanıyorum ki daha birçok insanımız bu konuda destek verecektir ve bu destek, sanatçılarımızın bu bölgede yaşamlarının sonlarında da olsa güzel anılarla yaşamalarını sağlayacaktır” dedi.
POPSAV Başkanı Hakan Peker de “Kadir Topbaş’ın bu konuyla ilgili çok duyarlı davrandığını kaydederek, kendisine ve Büyükşehir Belediyesi Turizm Sanat Komisyonu Başkanı Arzu Öztoprak’a teşekkür etti.” Hakan Peker, Başkan Topbaş ve Öztoprak’a birer teşekkür plaketi verdi. .(ibb.gov.tr) Bu projenin kısa zamanda gerçekleşmesini diliyoruz.

*****Şahsımın başkanlığında Mart 2010’da böyle bir proje hazırlanarak Başbakanlığa sunulmuş, ancak gerekli cevap alınamamıştır.




Hoşgeldiniz