Klasik Müzikçiler Ne Yapar?.. Prof. Dr. Cihat Aşkın
Toplam Okunma: 3952 | En Son Okunma: 22.11.2024 - 05:06
Ülkemizdeki klasik müzikçiler kendilerini bir avuç elit zannederek memleket kurtarmaya çalışan ancak toplumun nabzını tutamayıp da kuyunun dibini boylayan il genel meclisi adaylarına benzerler. Elit olduklarını zannederler ve konuştukları sorunları sadece kendi pencerelerinden görüp yorum yaparlar. Klasik müziğin dar bir çerçeve içine sıkışmasının en önemli nedeni budur…
Klasik Müzikçiler Ne Yapar?.. Prof. Dr. Cihat Aşkın
Türkiye’de klasik müzikçilerin birbirlerine saygısı pek yoktur. Bu konuda Klasik Türk Müziği camiasının eline kimse su dökemez. İstanbul kültürü ile pekişmiş olan geleneksel müziğimizin yetiştirdiği sanatçılar birbirleri ile iyi geçinemeseler dahi birbirleri aleyhine pek atıp tutmazlar. Çünkü bir dava etrafında birleşmişlerdir. Bu dava uğruna birbirilerini saygı ve sevgi ile selamlarlar. Pop müzikçisi olan bir çok arkadaşım da aynı değerleri paylaşırlar. Onlar da belli prensipler etrafında birleşip birbirlerine olan saygılarını asla kaybetmezler. Arada sırada Halk Müziği ile uğraşan arkadaşlar birbirlerinin aleyhinde atıp tutarlar ancak bunu yüksek sesle dile getirmezler.
Klasik müzik dünyası ise ayrıdır. Orada herkes birbirinin kuyusunu kazar. Pasta çok küçük olduğu için belirli oluşumlar vardır. Bu oluşumlar içerisinde insanlar birbirleriyle iş yapmaya çalışırlar. Durum böyle olunca da bazı tabular oluşur. ‘ Dünya çapında sanatçımız’ ‘ Dünya çapında bestecimiz’….ve saire.. Bütün bunlar küçük oluşumlarımızın kendi kendilerini tatmin etmesinden başka bir şey değildir. Dünya çapında olup olmamanın kriterleri vardır. Bu da Türkiye sınırları içinde değil ama 5 kıtada aranır.
Önemli olan şey klasik olsun, geleneksel olsun, halk tarzı olsun, bir sanatçının ne ürettiğidir ve topluma ne verdiğidir. Eğer sanatçı üretim kültürünü benimsemiş ve topluma çok şey verebilmişse o sanatçıya şapka çıkartmak gerekir. Dünya çapında olmanın ölçüsü üretimdir. Dünyayı gezmiş ama dünya çapında olmamış sanatçılar da vardır. Ama küçük bir köyde yaşayıp dünyanın şapka çıkarttığı sanatçılar da vardır. Ölçütlerinizi koyunuz…
Klasik müzikçiler ne yapar? Ne ürettiniz kardeşlerim? Konser vermek bir işe yaramıyor. Gençlerin önünü mü açıyorsunuz? Çocuklarımı yetiştiriyorsunuz? Türk Müziği’ni dünyaya mı tanıtıyorsunuz? Bunu sormak müzisyen olarak değil ama vatandaş olarak benim hakkım değil midir? Verdiğim vergiler nereye gidiyor?
Devletin kurumlarının başını tutanlar bu konuda acil çözüm üretmek durumundadırlar eğer üretemiyorlarsa bıraksınlar biz üretelim. İnanıyorum ki Eylül ayında toplanacak olan Ulusal Müzik Konseyi bu konuda önemli bir baskı unsuru olacaktır. Sizleri bu prensipler etrafında birleşmeye ve Ulusal Müzik Konseyi’ne üye olmaya davet ediyorum.
Cihat Aşkın
29 Temmuz 2010, Keshet Eilon