Türkiye’de Klasik Batı Müziğinin Sanal Elitleri ve “Arabesk Sinfoni”nin Ayak Sesleri… Ayhan Sarı
Toplam Okunma: 6308 | En Son Okunma: 20.11.2024 - 21:25
Arabesk teriminin müzikten ziyade bir yaşam tarzı olduğu, Türk müziği içindeki kullanımı konusunu belli başlı birkaç yazarın müziksel değil, sosyal yaklaşımlarından okuduk… O. Gencebay’ın serbest müzikleri ve benzer ezgilerdeki söz içeriği; “kaç-göç toplumu”nun varoş felsefesi gelişimi hakkında fikir verse de, nereye kaydığı konusundaki ayrıntı; çıkış kaynağını, yani arabeski fersah fersah aşmıştır… Ya Türkiye arabeskine kaynak olduğu söylenen 1950-60’lardan bu yana Tunus, Cezayir, Mısır ve komşusu ülkelerin benzer müzik arşivleri?(*)..
Arabesk ve “Arabesk Sinfoni”nin Ayak Sesleri… Ayhan Sarı
Arabesk teriminin müzikten ziyade bir yaşam tarzı olduğu, Türk müziği içindeki kullanımı konusunu belli başlı birkaç yazarın müziksel değil, sosyal yaklaşımlarından okuduk. Batı müziği literatürü içindeki arabesk anlamı zaten ansiklopedilerde mevcut.
Arabesk kelimesi kavram olarak akıla hemen Türk toplumunun ezici çoğunluğunun yaşam tarzını getiriyor. Bu akıla gelmedeki anlam “eski bakış açısıyla” haksız da sayılmaz.
Daha doğrusu sayılmazdı…
Oluşturucusu O. Gencebay’ın serbest müzikleri ve benzer ezgilerdeki söz içeriği; “kaç-göç toplumu”nun varoş felsefesi gelişimi hakkında fikir verse de, nereye kaydığı konusundaki ayrıntı; çıkış kaynağını, yani arabeski fersah fersah aşmıştır…
Nereye geldiği,1990’larda müzik olarak ve 2000’lerde ise siyaseti de içine alarak nasıl kabuk değiştirdiğini gördük.
Oralardan bu yana oluşturulmuş olan “yeşil arabesk” de aşılmak üzere…
Türk Müzik dünyası borsasının özel veya kamu kimi sayın yöneticileri ile Türkiye’de yaşayan hem sanal, hem de elit bazı müzik insanlarımızı çok yakında “arabesk sinfoni, arabesk konçerto vs de çıkardılar” şeklinde serzenişlerde, feryatlarda(tıpkı Fazıl Say’ın “Arabesk yavşaktır” çıkışı üzerine Flash Tv’de yapılan arabesk konulu açık oturum programında kendilerine söz verilmemesi gibi) hallerde görürsek şaşırmamalı…
Beklemek, görmek gerek… Zaten başka ne yapılıyor ki?,,
Cezayir asıllı Fransız şarkıcı Enrico Macias da arabesk, ama Türkiye’deki yayın sınıfı pop(**)…
Arabeskin Türk müziğindeki babası Orhan Gencebay kendi müziğine “serbest müzik” diyor ama ya 1950-60’lardan bu yana Tunus, Cezayir, Mısır ve komşusu ülkelerin benzer müzik arşivleri?.. Bu müziklerden Türk arabesk müziğiyle örtüştürülenleri hakkında yazılar yazılmadı.
Bu ilgili arşivlerin analizlerini bir yana bırakın, Türk müzikbilim dünyasına aktarılması bile arabesk araştırmacılarımız tarafından henüz gerçekleştirilmiş değildir. Hemen tüm arabesk araştırmacılarımız bugün hala olgunun müziksel kökeninden ziyade ülkemizdeki “kaç göç olgusu”nu konu edinirler ki bu, bize göre artık demode bir bakış açısıdır.
O arabesk yazarlarımızın bugünkü Bangladeş’i ve benzeri komşu ülkelerini, o bölgeyi mutlaka görmek istediklerini -oralardaki seyahat izlenimlerini ve bizim arabesk ile karşılaştırmalarını kendi kalemlerinden henüz okumasak da- düşünmek istiyoruz.. Görmelidirler… Çünkü Türkiye’nin 40 yıl öncesinin arabesk toplum biçimi bugün aynen oralarda yaşıyor. Dolmuş muavinlerinin hareket halindeki minibüs’ten inerek yolcuyu yine hareket halinde iken almalarından tutun da müziklerine değin.
Ama oradaki dolmuş ve göçmüş insanların müziğinin kökeni Arap değil ki…
* * *
Fazıl Say’ın arabesk betimlemesinde biz onun ne demek istediğini anlıyoruz. Ama müzik dünyamızdaki tepkilerden görülüyor ki anlayış / algılama farklılıkları da azımsanmıyacak boyutta.
Oysa klasik anlamdaki arabesk kelimesinin altından çok suların aktığını, anladığımız anlamdaki “arabesk kelimesi”nin artık anlatmak istediklerimize yeterli gelmediğini yukarıda aktardığımız bakış ışığında bilmem söylememize gerek var mı?
* * *
Arabesk anlamının günümüzdeki karşılığı bize göre “GEGELO” dur
Yani:
“Gelişimi Engelliyen Gerzekler Lobisi” …
Dr. Ayhan Sarı
ayhan.sari@yahoo.com.tr
___________________________________
(*)(**) Yrd. Doç. Dr. Gözde Çolakoğlu(İTÜ TMDK) araştırmasından…