Güzel Ezan Dinlemek Mümkün mü ?..
Toplam Okunma: 9813 | En Son Okunma: 22.11.2024 - 19:23
Mehmet Barlas: “Güzel sesli ve müzik bilgisi olan müezzinlere ezan okutmak imkânsız mı bu ülkede?, “Hoparlörle aksıra tıksıra ve bet bir sesle bağıra çağıra namaz vaktini hatırlatmakla, ezan okumak aynı şey midir sorusunu kimse kendi kendine sormuyor” Muhammed Ş. Aydın: “…Görevlilerimizi, müftülerimizi sık sık uyarıyoruz. Lütfen ezan hem güzel okunsun, hem de insanları rahatsız etmeyecek bir düzeyde… Son dönemlerde Müslümanlar olarak biz İslam’ın sanat ve estetiğe dair değerlerini maalesef çok ihmal ettik.”… Hafız Halil Akıncı: “Türkiye güzel ezan okuma yarışması birincisi” Zincirlikuyu Mezarlığı’na atanırken, İstanbul’da pek çok camiye “karga sesli, ezan okumayı bilmeyen” müezzinler torpille tayin ediliyor”…
Güzel Ezan Dinlemek Mümkün mü ?..
Sezen Aksu İzmir konserinde ezan okununca şarkılarına ara verdi, ama ezan bittikten sonra “Camilere doğru dürüst müezzin bulsunlar” çağrısı, gazeteci Mehmet Barlas’ın “Güzel sesli ve müzik bilgisi olan müezzinlere ezan okutmak imkânsız mı bu ülkede?, “Hoparlörle aksıra tıksıra ve bet bir sesle bağıra çağıra namaz vaktini hatırlatmakla, ezan okumak aynı şey midir sorusunu kimse kendi kendine sormuyor” serzenişleri ezanla ilgili tartışmayı yeniden gündeme taşıdı. Ezanın güzel okunmasına ilişkin yoğun beklenti olduğunu yazdı Barlas. NTVMSNBC’nin görüştüğü Diyanet İşleri Başkan Yardımcısı Prof. Muhammed Şevki Aydın, “Ciddi buluyorum. Hatta Barlas’ın ses düzeyiyle ilgili değerlendirmesine de katılıyorum. Biz görevlilerimizi, müftülerimizi sık sık uyarıyoruz. Lütfen ezan hem güzel okunsun, hem de insanları rahatsız etmeyecek bir düzeyde, hassas ölçümler yaparak bunu sağlayın diyoruz”. Merkezi ezan okuma sistemiyle Türkiye genelinde sorunu büyük ölçüde çözdüklerini belirten Aydın, İstanbul’da teknik nedenlerle sorunun henüz çözülemediğini söyledi.
Aksu: Camilere Doğru Düzgün Müezzin Bulsunlar…
Detone müezzinlerden yakınmalar ve “güzel ezan” talebi bu kez Sezen Aksu tarafından dile getirilince, eski bir tartışma yeniden alevlendi. Geçen dönem aynı talepler üzerine Diyanet İşleri Başkanlığı “merkezi ezan sistemi” oluşturarak, usulüne uygun olarak okunan ezanın, camilerde teypten çalınması kararı almıştı. Anadolu’da bazı yerlerde bu proje hayata geçti; ancak İstanbul gibi camilerin birbirine çok yakın olduğu, dolayısıyla her biri ayrı tonda ve farklı tarzda, kimi detone, kimi usulüne uygun pekçok ezanın birbirine karıştığı büyük şehirlerde sorun giderek büyüyor.
İzmir Fuar Açıkhava Tiyatrosu’nda 3 bin 500 kişiye verdiği konser sırasında yakındaki bir camide ezan okunmaya başlayınca konserine ara veren Sezen Aksu, ezan bitince “Bu müezzinde de ses olsa bari” diye başladı ve şöyle devam etti:
Karga sesli müezzinden şikayet günah değil…
“Bence ezan okumak, o ilahiyi söylemek apayrı bir şey. Devleti yönetenlere sesleniyorum: Camilere doğru dürüst müezzin bulsunlar. Bunları söylemekten çekinmiyorum. Çünkü bu memlekette başımıza ne geldiyse, korkmaktan geldi. Sizi dolduruşa getirmek istemem ama bu müezzinin sesini beğenmedim.”
Sezen Aksu’nun çağrısını gazeteci Mehmet Barlas takip etti. Barlas, Sabah gazetesindeki köşesini iki gün üst üste bu konuya ayırdı. “Ezanı güzel sesli müezzinler okusa daha doğru olmaz mı?” ve “Ezanın güzel okunması beklentisi gündemde ağırlıkla var” başlıklı iki yazı kaleme alan Barlas, “Sezen Aksu’nun da dediği gibi, bugünlerde pek aldıran yok estetiğe, sanata, güzelliklere. Eline mikrofonu alan, ampfilikatörü sonuna kadar açıyor” dedi. Barlas, kimsenin de “Sesi güzel mi”, “Detone mi” veya “Hoparlörle aksıra tıksıra ve bet bir sesle bağıra çağıra namaz vaktini hatırlatmakla ezan okumak aynı şey midir” diye sormadığından yakındı.
Ankara’da Halloldu, İstanbul’da Teknik Sorunlar Var…
NTVMSNBC, Diyanet İşleri Başkan Yardımcısı Prof. Muhammed Şevki Aydın’a, Sezen Aksu ve Mehmet Barlas’ın dile getirdiği şikayetleri ciddiye alıp almadıklarını sordu. Aydın, İstanbul gibi birkaç yer hariç, merkezi ezan sisteminin büyük ölçüde yaygınlaştığını, şikayetlerin de azaldığını söyledi. Aydın şöyle dedi:
“İstanbul’da teknik sorunlar var. Onun dışında tüm Türkiye’de büyük ölçüde merkezi sistem uygulanıyor, diyebilirim. İstanbul’da tamamen teknik sorunlar olduğunu söylüyorlar. Teknik boyutu halletmemiz gerekiyor. Bir de ezanı güzel okuyanların sayısını çoğaltmamız gerekiyor. Bu da eğitim meselesi. Bu, ‘hadi olsun’ der demez olacak birşey değil. Eğitim belirli bir zaman sürecini gerektiriyor. Biz bir taraftan bunu halletmeye çalışıyoruz, bir taraftan da teknik boyutla ilgileniyoruz. Mesela Ankara’da büyük ölçüde bu sorun halloldu. Şikayetler azaldı. Artık eskisi kadar şikayet almıyoruz. Bu konuda bayağı yol aldık biz. Size şikayet geliyor mu?”
Aydın’ın “Size şikayet geliyor mu” sorusu üzerine, 2006 Kasım ayında Diyanet İşleri Başkanı Prof.Dr. Ali Bardakoğlu’nun aynı konuyla ilgili sorumuz üzerine verdiği yanıtı anımsattık.
Bardakoğlu: Ses Düzenine Bütçemiz Yetmiyor…
Bardakoğlu, NTVMSNBC’nin sorusu üzerine, merkezi ezan sistemine geçilmesiyle ilgili olarak İstanbul’da frekans yoğunluğu sorununun yaşandığını belirterek şöyle demişti:
“Kasabalar başta olmak üzere merkezi ezan sistemine geçtik. Ezan bir sedadır, müziktir, kelimelerin yan yana getirilip bağırılması değildir. İstiyoruz ki ezanlar çok güzel okunsun, dinleyen gönül huzuruyla dinlesin. Türkiye genelinde uygulama iyi ama, İstanbul’da cami çok olduğu için frekans ayarı yapılamadı. Camiler sivil katkılarla yapılıyor. Eldeki bütün imkanlar caminin inşaatına harcanınca ses düzenine para ayrılamıyor. Diyanet’in bütçesi personel bütçesidir, yatırım bütçesi değil. Arzu ettiklerimizi yapabilecek kadar büyük bir bütçeye sahip değiliz.”
Bardakoğlu’nun bu sözlerini hatırlatıp, şikayetlerin de sürdüğünü belirtmemiz üzerine Prof. Aydın, müezzinlerin ezanı güzel sesle okuması yönündeki çözüm arayışlarını şöyle özetledi:
İslam’ın Estetik Değerlerini Çok İhmal Ettik…
Bugün Mehmet (Barlas) beyi arayıp teşekkür ettim. Yazdığı ve ilgilendiği için. Son dönemlerde Müslümanlar olarak biz İslam’ın sanat ve estetiğe dair değerlerini maalesef çok ihmal ettik. Oysa Kuran’ı hem doğru okumak gerekiyor, hem de güzel okumak gerekiyor. Biz doğru okumaya çok önem verdik belki, ama güzel okumaya o kadar önem veremedik. Musiki boyutunu ihmal ettik. O bakımdan bu eleştirileri olumlu karşılıyoruz. Bu yanlışların, güzel okuyamamaların mutlaka ortadan kalkması gerektiği kanaatindeyiz başkanlık olarak. Bunun için de ciddi adımlar atıyoruz. Mesela ezanı merkezi sistemden okutmamızın en önemli nedenlerinden birisi bu: Herkesi eğitemediğimize göre, güzel okuyanlara ezanı okutturalım, merkezi sistemle okunsun.
Müezzinlikte Ses Kriteri Çok Önemli…
Bizim gönlümüz şunu istiyor: Her müezzinimiz ezanı güzel okusun. Bunun için de bir eğitim seferberliği başlattık. Öteden beri münferit olarak devam ettirdiğimiz güzel okuma kurslarımız var ama bunları yaygınlaştırmamız gerekiyor. Yaygınlaştırmak için de hocalar ve programa ihtiyaç vardı. Bir program hazırladık, ezanı güzel okuma kursu verecek ve hocaları eğiteceğiz. Ezanı güzel okuma kurslarını böylece yaygınlaştıracağız. Programı hazırladık, bitti. Sanıyorum yakında o kursa başlayabiliriz. İlk etapta hocaları yetiştirip bunları Türkiye sathına yayacağız. Onlar da bu illerde ezanı güzel okuma kursları açacaklar. Ama zaten bizim de önemle üzerinde durduğumuz husus şu: Kuran’ı da musiki esaslarıyla riayet ederek güzel okuma yeteneğini geliştirmek için çalışıyoruz. Müezzinler için ses kriteri de önemli. Önceden müezzinliğe girmiş olanlar aynı ama biz bu kritere de bakıyoruz, dikkat ediyoruz. Bunlar bizim sorunlarımız, hepimiz elbirliğiyle bu sorunların üstesinden geleceğiz inşallah.(1)
* * * * * *
İLGİLİ İKİNCİ YAZI:
Karga Sesli Müezzinden Şikayet Günah Değil…Yasemin Arpa
İstanbul Hafızlar ve Mevlithanlar Cemiyeti Başkanı Hafız Halil Akıncı’ya göre, “Elde eleman varken, karga sesli, ezan okumayı hiç bilmeyen adamları ortalığa salarsanız, sağdan soldan böyle sesler çıkar. Çirkin sesli ezan istemiyor vatandaş, şikayet etmekte haklı”. Akıncı ezanın etkisi üzerine ilginç bir örnek veriyor: “Ankara’da İsmail Coşar var. Kocatepe’nin imamı. Eskiden müezziniydi. 7-8 sene önce orada ezan okurken aşağıda bir İngiliz Müslüman oldu. Ezan bu kadar önemli bir faktör”.
Güzel sesli ve ezanı doğru okuyan müezzin talebine ilişkin, İstanbul Hafızlar ve Mevlithanlar Cemiyeti Başkanı Hafız Halil Akıncı’yla konuştuk. Akıncı, NTVMSNBC’ye “Türkiye güzel ezan okuma yarışması birincisi” olan müezzinin Zincirlikuyu Mezarlığı’na atanırken, İstanbul’da pekçok camiye “karga sesli, ezan okumayı bilmeyen” müezzinlerin torpille atandığından yakındı. Akıncı’nın açıklamaları şöyle:
Türkiye Ezan Birincisi Mezarlığa Atandı…
Bundan 4-5 ay önce Diyanet İşleri Başkanlığı’na, Ali Bardakoğlu’na yazı yazdım ve dedim ki: Bu kadar bu ezan kirliliği, hiç ezan okumasını bilmeyen sıradan kişilere camilerde ezan okutturulup evrensel ezanı bu kadar kötü duruma düşürmenin manası nedir? İmkanlarınız mı yok?”. O da Ankara Müftüsü’ne havale etmiş. “Ankara’da mümkün olduğunca bu işleri merkeze aldık. Kocatepe Camii’nden bunu naklen yayınlıyoruz. Zaman zaman diğer bölgelere de yayacağız, alakanız için teşekkürler” şeklinde cevap verdiler. Ben halbuki İstanbul’dan sözediyorum. Zincirlikuyu Mezarlığı’ndaki müezzinden de bahsettim. Bir tane çocuk var, Türkiye ezan okuma birincisi. Bu çocuğu götürmüşler hiç cemaati olmayan Zincirlikuyu mezarlığındaki camiye tayin etmişler. Bu ne rezalet! Güzel sesli müezzin bulamıyoruz, diyorsunuz ama Türkiye ezan birincisini mezarlıkta ölülere ezan okutturuyorsunuz. Bu kadar rezalet olmaz!
Çirkin Sesli Ezan İstemiyor Vatandaş…
Elde eleman varken, hafız varken, çirkin sesli elemanları ortalığa salarsanız, sağdan soldan böyle sesler çıkar. Haklılar. Çirkin sesle ezan istemiyor vatandaş. Şikayet etmekte haklılar. Büyük camilerde karga sesli, hiç ezan okumasını bilmeyen adamları tutmanın, insanlara sanki hizmet veriyormuş gibi bunu yürütmenin hiç bir manası yokken, elde eleman da varken… Bunlara hiç dikkat etmiyorlar. Sudan, basit mevzuların peşindeler.
Kasımpaşalılar Makamı Notayla Takip Eder…
Ankara’da İsmail Coşar var. Kocatepe’nin imamı şu anda, eskiden müezziniydi. 7-8 sene önce orada ezan okurken aşağıda bir İngiliz Müslüman oldu. Ezan bu kadar önemli bir faktör. Bunlar hoca veya müezzin, ama oraya layık insanlar değil. Ben olsam onları daha ziyade köylere şuraya buraya sürerim, imtihandan geçiririm. O mahallelerin kültürüne göre müezzinler seçerim. Mahalle derken… İstanbul’da neresi olursa olsun her mahallede aynı kültürü yaşayan insanlar mutlaka vardır. İçlerinde güzel sesi anlayan, güzel sanatlar mezunları vardır, yorumcular vardır.. Çok enterasan muhitlere, köşklere, villalara gideriz. Ama Kasımpaşa’ya mevlüde gittiğimiz zaman oradaki o fakir halk, bizim okuduklarımızın hangi makamda olduğunu harfi harfine takip eder. “Hocam, segâhtan girdin, sabâ yaptın” der, adım adım takip eder.
Ezandan Şikayet Günah Değil ki…
Ezan meselesi, bir rezalet. Tabii tartışılacak, bunun günah tarafı yok ki. Ezanı tahrip edenleri ortaya koyup, tartışmak lazım. Ezan tahrip ediliyor. O güzel ezan tahrip ediliyor. Peygamberimizin yüzlerce müezzini vardı ama dört tane müezzine ezan okuttururdu. En güzel sesli onlardı. Ses çok önemli bir noktadır dinimizde. Kadıköy’de merkezi ezan sistemi var. Orada bir sorun yok, bütün ezanlar makamıyla, titizlikle okunuyor. Ama bizim Fatih bölgesinde veya diğer bölgelerde birisi bakıyorsunuz ki sabah ezanını segâh makamında okuyor, diğeri akşam ezanını sabâ makamında okuyor, yani karmakarışık yapıyorlar. Çünkü senelerden beri adamları eğitememişler. Kuran okumasını bilmiyor, ama camide imam. Ezan okumasını bilmiyor, öğretmiyorlar da. Sadece görev almış, Ankara’dan tayin edilmiş. Buradaki müftü hiç üzerinde durmuyor. Müezzinleri göreve alırkan Kuran’dan ve fıkıhtan, özellikle sesten imtihan ediyorlar. Ancak sesten imtihan ederken, Ankara’dan Diyanet’ten bir telefon geliyor; diyorlar ki, falanı değil de filanı bu göreve tayin edeceksiniz.(2)
_______________________________________
(1) http://www.haber3.com/guzel-ezan-dinlemek-mumkun-mu-398260h.htm
(2) Yasemin Arpa ”Karga sesli müezzinden şikayet günah değil…”
http://arsiv.ntvmsnbc.com/news/455620.asp