Şarkı Sözlerinde Argo Modası… Tuğba Aydın*
Toplam Okunma: 3320 | En Son Okunma: 22.11.2024 - 05:16
Türkçe zengin, sağlam kökleri olan bir deryadır.. Şarkı sözü yazmak da ciddi bir iştir. Bakmayın siz üç cümleden oluşan sözüm ona şarkılara. Melodilerin arasında gürleyen o söz öbekleri; hüznü, neşeyi, aşkı, sevdayı, hasreti anlatır da anlatır… Ancak son dönemde yazılan bazı şarkıların bu duyguları taşıyıp taşımadığından dahası böyle bir amaçlarının olup olmadığından şüpheliyim…
Yaratıcılığın sonsuz okyanusunda herkes ne isterse yazabilir.. Hatta bunu yaparken modernizm, günü yakalama, trend! olma gibi savunma mekanizmaları geliştirilebilir.. Birileri de çıkıp diyecek ki:
“sanatçı denilen kişi kimseye örnek olmak zorunda değildir. Ben böyle istedim, böyle yaptım. İsteyen beğenir, alır yaptığım işi, isteyen umursamaz.”
Tıpkı bir dönem televizyon programlarının kişiler üzerindeki olumsuz etkisi tartışılırken yapımcıların “isteyen izlemesin, izleyecek başka bir sürü kanal var” demeleri gibi. Tabii ki uydu kanallarını da dahil edersek yüzlerce televizyon kanalı, onlarca video müzik kanalı var karşımızda. Seçeneğimiz bol.
Sadece zevkimize hitap eden program, dizi, klip, şarkıları vb. tüketebilir, diğerlerine karşı duyarsızlaşabiliriz. Ama sabahları işe ya da okula gitmek üzere evinizden çıktığınızda otobüsteki, taksideki müziği, internet TV / radyolardaki istemsiz reklamları nasıl engelleyebilirsiniz?
Geçtiğimiz haftalarda istem dışı bir şekilde, hür irademle tüketmeyeceğim ancak, bahsettiğim dolaylı yollarla hayatıma giren bir şarkı vardı. Aradan zaman geçti ve bu şarkının klibi televizyonlarda dönmeye, grup üyelerinin de gazete ve dergilerde röportajları çıkmaya başladı. Başarılı bir promosyon süreci işliyordu.
Şarkı Pin-up diye bir grup tarafından seslendiriliyor. İsmi “Üretim Hatası”.
Grup üyeleri uzun zamandır müzik yapan insanlar ve işlerini severek yaptıklarını anlamak güç değil. Zaten eleştirim de kişisel değil. Sözlerinin argo içerikli olduğunu düşündüğüm şarkı şöyle:
Zırr telefon, saat gece yarısı
Bi insan her gün saçmalar mı ya, bu nasıl başarı
Babası araba almış buna ha ha, hava atıyor
İçimi bayıyo Taksim con conu kendini bi halt sanıyor
Biraz boyansam hoş bi kızmışım
Sana soran oldu mu fikrini
Kendisi tam bir ruh hastası
Bence sen de var bir üretim hatası
Üretim hatası bu üretim hatası
Yaranamadım sana söyletiyorsun inadına
Bin kere dedim, yetmiyor zekası
Al o fiyakalı arabanı sok bir tarafına
Ay karar vermiş evlenicekmiş (nee)
Bir sürprizi varmış bana yüzük almış (diyosun)
Sabrım kalmadı artık senin iğrenç müzik zevkine
Sen o yüzüğü al da tak…
Hıyarın birisi yüzünden
Harcanıyor 20′li yaşlarım
Kahrını çeksin başkası
Önce adam ol sen Allah’ın cezası
Eğlenirken çoğu kez müziğin ritmine ve melodiye kendimizi kaptırır, şarkı sözlerine çok da dikkat etmeyiz. Ancak düşünsenize bu şarkının çaldığı mekanlarda gençler bağıra çağıra “fiyakalı arabalar üzerinden mesaj” gönderecekler birbirlerine.
Son dönemde yapılan müzik türleri içinde argo, küfür, isyan, saldırganlık, cinsellik konuları yer alan şarkıları meşrulaştırıyor olabilir. Zaten müziğin içinde o isyan, sokak kültürü var. Ama “kimse dokunmasın şarkılarımın sözlerine” diyen bir azımsanmayacak büyüklükte nesil de… Verdiğim örneği benzer diğerleri ile karşılaştırıp “bu ne ki” diye düşünenler de çıkacaktır.
Ancak sevgilisine kızıp-gücenip bunu şarkı sözlerine yansıtan sanat, hangi ara “Nereden sevdim o zalim kadını, bana zehretti hayatın tadını” kıvamından “Al o fiyakalı arabanı sok bir tarafına” kıvamına geldi?..
Doğrusu merak ediyorum…
_____________________________________
* İTÜ TMDK Türk Müziği Yüksek Lisans Programı 2010 Mezunu