Müzik Yazarlığı Sorumluluğu… Vural Yıldırım


Toplam Okunma: 4482 | En Son Okunma: 24.11.2024 - 08:02
Kategori: Cevabi Yazılar

Yazarlık zor sanattır. Çünkü yazınızın ardından kopacak fırtınalara hazırlıklı olmak, insanları körü körüne yönlendirerek ciddi bilinç kaymalarına neden olmak ve bunlarla baş edebilmek… Geçtiğimiz günlerde Serhan Bali’nin Radikal Gazetesi’nde(08 Haziran 2010) yazmış olduğu yazıyı eğer mesleğimize yaptığı olumsuz göndermeler olmasaydı, ciddiye almayacaktım… Yapılan Çalıştay sonrasında böyle bir yazının çıkması ve bu yazı karşısında(1-2 yazar dışında*) sessiz kalınması, müzikbilim açısından talihsizliktir.

Müzik Yazarlığı Sorumluluğu… Vural yıldırım

Yazarlık zor sanattır. Çünkü yazınızın ardından kopacak fırtınalara hazırlıklı olmak, insanları körü körüne yönlendirerek ciddi bilinç kaymalarına neden olmak ve bunlarla baş edebilmek…

Belki de bu nedenle eline her kalemi alan yazma cesaretini gösterse bile, yazdıklarını okutma cesaretini kendinde bulamaz. Bir de yazdıklarının ne kadar mükemmel ve bir o kadar da entelektüel olduğunu düşünüp, etrafındakilere okutma sevdasında olanlar. Onları belki bir yere kadar hoşgörü ile anlamak mümkün görünse de, ellerinde yazma konusunda her türlü imkânı olup ta bu imkanlarını her daim kullananlar… Belki de aslında onların her konuda yazması doğru değildir.

Geçtiğimiz günlerde Serhan Bali’nin Radikal Gazetesi’nde(08 Haziran 2010) yazmış olduğu yazıyı eğer mesleğimize yaptığı olumsuz göndermeler olmasaydı, ciddiye almayacaktım. Fakat tarihin tekerrürü gibi, daha önce de aynı dergi ekibinden Kemal Bey’in müzikbilim alanına karşı yapmış olduğu yazarlık sorumluluğu bilincinde negatif tutum yeniden gündeme gelmiştir.

Bu konuda söz almak ve kendileri ile polemiğe girmek aslında akademisyenlerin üzerine vazife olmalıdır.

Ne yazık ki akademisyenlerimizden bazıları da sözü edilen çalışmaya katılmış ve Sayın Bali’nin yazısına onay vermişlerdir.

Söz konusu yazı, müzikoloji alanını ve bu alanda çalışanları imalı bir şekilde “rencide edici” tarzda suçlarken, geçmişten verdiği isimlerin yanına bugün için kendi dergisinde yazar olanları ön plana çıkararak, diğer isimleri ve yayınları görmezden geliyor. Kaldı ki, sözünü ettiği Ersin Antep’i bile yetiştiren Prof. Filiz Ali’yi, düzensiz köşe yazıları yazmakla yetinen sıradan bir yazar olarak örneklendiriyor.

Ayrıca yapılmış olan çalıştayın (Ulusal Müzik ve Müzikoloji Çalıştayı 29 Mayıs 2010 İstanbul) çok önemli bir misyonunun olduğunu, sanki daha önce böyle çalışmalar yapılmamış gibi ima ederek yazısında vurgulamalarla dikkat çekme yoluna gidiyor.

Belki Sayın Bali bu konulardaki çalışmalardan haberdar olmayabilir. Fakat bu yazıyı gördükten sonra yazısında geçen isimlerin bile sessiz kalmayarak düzeltme yoluna gitmemeleri asıl sorun olarak görülmeli.

Yapılan çalıştay sonrasında böyle bir yazının çıkması ve bu yazı karşısında sessiz kalınması, müzikbilim açısından talihsizliktir.

Müzikbilim çalışmalarını yazı içinde geçen isimlere odaklamak, bu alanda çalışan yüzlerce müzik yazarı ve araştırmacısına karşı naif bir saygısızlıktır.

Son olarak düşündürücü olan bir konu daha var ki o da yazı içinde adı geçenlerin, kendilerinden başka müzik yazısı üretenler olduğu konusunda açıklama yapmamalarıdır…
_______________________________
(*) Tepki veren yazılar için bkz.

Ayhan Sarı http://www.musikidergisi.net/?p=1506
Filiz Ali http://www.musikidergisi.net/?p=1507
Ayhan Sarı http://www.musikidergisi.net/?p=1517




Hoşgeldiniz