Delilik ve Dahilik Arasında Bir Avuç Küçük Burjuva… Şevket Uyanık


Toplam Okunma: 3222 | En Son Okunma: 20.11.2024 - 21:18
Kategori: Eleştiri/Kritik

Geçen gece David Helfgott Aya İrini kilisesindeydi ve çocukluğumda müziğe daha çok ilgi duymama sebep olan bu adamı, kilisenin zirvesinden izleme onuruna eriştim. Konserdeki güzelliklerden, tüylerimi diken diken eden ve gözlerimi ıslatan Rachmaninoff ezgilerinden bahsetme- yeceğim. Karşımızda çok zor bir hayat yaşamış ve piyanosu uğruna “hastalanmış” bir dahi varken, onun “deliliğini” izlemeye gelen küçük burjuvalardan bahsedeceğim…

O muhteşem atmosferde, soğuk kilise duvarlarına yaslanıp gözlerimi kapatmış onu dinlerken, beynimi rahat bırakmayıp sürekli kemiren düşüncelerden bahsedeceğim.

İçerideki kitleden kaçmak ve müzikten uzaklaşmamak için, konserin ikinci yarısında çıkabildiğim en üst yere çıktım kilisede. Çıktım ama hem rahatsızlıklarım hem de yukarıdan gördüğüm izleyici kitlesi, konseri gözlerimi kapatıp dinlememe sebep oldu.

Bilete yüzlerce TL para verip kırık sandalyelerde oturan ve sürekli “ayy yazık adama, tüh tüh, şizofren adam ya, baksana yanında biri varmış gibi çalıyor…” gereksiz lafazanlıklara sinirlendiğim için hızla kaçtım oradan. Birilerine hava atmak için konsere gelen, biletin üstünde yazmasına rağmen yerini bulamayan bu insanlara benim zihnimde hiç yer yok!

Aylar öncesinden başlayan reklam kampanyalarının ana konusu müzik değil, “şizofren piyanist” idi.

Doğaları gereği böyle ruhsuzlaşarak sattırdılar yüzlerce TL’lik biletleri. Bu biletin değeri tabi ki “ben klasik müzik konserine gittim şekerim” cümlesinin değerinden çok daha uygun.

Öncelikle Helfgott şizofren değil “Şizoaffektif” bozukluğa sahiptir. Bu hastalık, şizofreniden daha ayrı durur. Uzmanların dediğine göre; “bu bozukluk hem şizofreninin hem de bipolar duygudurum bozukluğunun özelliklerini taşır.

Ne şizofreni ne bipolar affektif bozukluk diyemediğimiz vakalar bu tanı altında incelenir. Şizofreninin belirtileri vardır ancak duygudurumda saptanan manik veya depresif durum daha çok bipolar bozukluğu andırır.”

Şizofren markasıyla her şeyi batırdığınız bu adam, keşke süslü benlikleriniz yerine, beyninde oluşturduğu şeylere çalsaydı, size sarılmasaydı, elinizi sıkmasaydı keşke.

Hiç korkmadınız mı elini sıkarken “delilik” bize geçer mi acaba diye?..




Hoşgeldiniz