TRT ve Yasaklı Şarkılar Üzerine… Göktan Ay


Toplam Okunma: 4371 | En Son Okunma: 23.11.2024 - 11:59
Kategori: Tarih ve Anılar, Toplum ve Müzik

TRT Kurumun, bir dönem TRT denetleme kurulları tarafından kontrol edilip, yasaklanan şarkıları –kişileri değil- gündeme getirmesi gündeme oturdu… Aslına bakarsanız çok doğal bir olay… İnsan eğer değişmeden büyüyecek / yaşlanacaksa, hiçbir değişim olmaz… Şimdi bir anket yapsak, kamuoyu ile birlikte birçok sanatçının yasaklar ve toplum ahlakı konusunda aynı fikirde olmadığını rahatça görebiliriz. Demek ki bu bir süreç ve eğitimle doğru orantılı…

TRT ve Yasaklı Şarkılar Üzerine… Göktan Ay

“Ahlaki, yahut ahlaksız kitap yoktur. Kitaplar ya iyi yazılmıştır, ya kötü. Hepsi bundan ibarettir.” Oscar Wild

TRT Kurumun, bir dönem TRT denetleme kurulları tarafından kontrol edilip, yasaklanan şarkıları –kişileri değil- gündeme getirmesi gündeme oturdu… Aslına bakarsanız çok doğal bir olay… İnsan eğer değişmeden büyüyecek/yaşlanacaksa, hiçbir değişim olmaz. Kurumların 5 yıllık stratejik planları yapması ve ona göre hareket etmesi gelenekseldir ve bir revizyon ihtiyacındandır.

Bilimsel anlamda değişim doğanın gereğidir ve olumlu ise gelişme, olumsuz ise yozlaşma olarak tarif edilmektedir. İnsan hayatında, o zamanın gerekleri -bir inat, bir kin, bir kıskançlık v.b. olmaz ise- bazı uygulamalar yapılması zorunluluk olabilir. Önemli olan zamanı ve yeri gelince değişmeyi bilmektir. Ancak biliyoruz ki bu yasaklara karşı tepki de olmuş ve özel kanalların açılması ile yasak ortadan zaten kalkmıştır.

Şimdi TRT, Sn. İbrahim Şahin’in önerisi ile o yılları, yaşananları ve görüşleri ortaya koymak ve dersler çıkarmak istemiş, ne kadar güzel… Hatırlarsınız bir ay önce de TRT Türk musikisi sempozyumu düzenleyerek, kendisine bu konuda bir yol haritası çizmek istemişti. Bu tür uygulamalar bana göre eksi değil artı getirir, yapılacak çalışmalara destek/kan/güç/canlılık verir.

Ancak, bu iyi niyetli girişimi/programı, bazı ekranlarda olduğu gibi, yeni görev alan kişileri karşısına alıp, TRT adına siz böyle yapmıştınız, doğru muydu? demek, sorgulamak / baltalamaya çalışmak etik olmasa gerek… Bu davranışlar, açılım içindeki kişilere/anlayışa da ket vurabilir… Özel kanalları eleştirmeyerek, vergisini biz veriyoruz diyerek TRT ye, doğru bir davranışında dahi yüklenmek doğru olmasa gerek…. Ayrıca, Dünyada da çeşitli nedenlerle yasaklanan eserler olduğu da bilinmektedir…

Örneğin “TRT Yasaklıları ile barışıyor”, “TRT kendi yasağını deliyor” v.b. başlıklar doğruları göstermiyor… Konu sanatçı yasaklanması değil ki, bazı eserlerin çeşitli gerekçelerle –doğru demiyoruz- yasaklanması…Zaten bazı eserleri yasaklananlar TRT’de şu anda da yayınlanıyorlar… TRT yasağı delmiyor, o zamanı ve anlayışını ortaya koyuyor, tartışılmasına imkan veriyor… Daha ne isteniyor!….

Önemli olan tutarlı olmak, denetimi abartmamaktır. O nedenle bazı önemli görevlere seçilen/atanan kişilerin çok dikkatli olmaları/karar vermeleri şarttır. Zaten ülkemizde yetkinin sınırının aşılması ile sorunlar ortaya çıkmaktadır.

Bir de “aile ve toplumun ahlakına kim karar verecek?” sorusu gündeme geliyor. “Kim bu üyeler ve bizler adına nasıl karar veriyor?” diyerek tepki de bulunuluyor… Elbette, herkesin ahlak anlayışı farklı olabilir. Bizim gibi; eğitimde sorunların bir türlü aşılamadığı, okuma-yazma oranının, kitap okumanın artırılamadığı, bilgisayarın-internetin eğitim amaçlı değil oyun ve haberleşme aracı olarak görüldüğü ülkemizde arayışlar sürüyor.

2010 Türkiye’sinde “Yatak odamıza kadar giren müzik, o kadar da özgür olmamalı” diyen Timur Selçuk var,

“Kurum sanata sınırsız bir özgürlük tanımalıdır” diyen Orhan Gencebay var,

“TRT’nin özeleştiri atağı ya da yasaklar açılımı sayılabilir. Verdiğim örnekler, yapım ekibinin araştırmasından… Bir gün yasaklanmış filmlerin afişleri, kitapların satırları, partilerin tabelaları, plakların kapakları, sitelerin sayfaları bir müzede toplanırsa, yeni nesiller orada bu müzikleri dinleyip bir dönem Türkiye’sinin paranoyalarıyla eğlenebilirler.” diyen Can Dündar var,

“Yıllar sonra TRT’nin bu yasakladığı sanatçı ve şarkılar ile yüzleşmesi bir çağdaşlık örneğidir” diyen Özdemir Erdoğan var,

“Toplumun ahlakının sınırlarını çizecek, bizim adımıza karar verecek bu insanlar kim” diyen Aylin Aslım var,

 “Gülmeyin sevgili seyirciler. Bunlar yasaklı şarkılar. Bir de yasaklı şarkıcı isimleri vardı. Bunların başında da Orhan Gencebay geliyordu. Onu ilk defa İstanbul televizyon program müdürüyken ben ekrana çıkardım. Orhan Gencebay’ı ekrana çıkardığım için az kalsın kovuluyordum!” diyen Uğur Dündar var…

Bu örnekleri artırabiliriz.

Şimdi bir anket yapsak, kamuoyu ile birlikte birçok sanatçının yasaklar ve toplum ahlakı konusunda aynı fikirde olmadığını rahatça görebiliriz. Demek ki bu bir süreç ve eğitimle doğru orantılı…

Kurumlar kalıcı, yönetenler geçicidir…Yanlışa yanlış, doğruya doğru denmesinin hiçbir zararı yoktur.

Bence olayların üstünü örtmek değil, cesaretle ortaya çıkarmak, TRT Kurumu’ndan beklenen çok doğru bir yayıncılık olmuştur…




Hoşgeldiniz