Küresel Marka Reklamlarının Yerel Değer ve Alışkanlıklara Yönelişi*…
Toplam Okunma: 3497 | En Son Okunma: 23.11.2024 - 12:11
Şimdilerde yerel kültür değer ve benimsemelerin kullanıldığı reklamlar moda. Müslüm Gürses’in jiletçi hayranları tarafından çok yadırganan “bırrrr” lı Coca Cola reklamından Turkcell’in şimdiki (Ocak2010) yerel görüntülü gazel ve oyun havalı reklamına dek …Bunlar küresel markaların halka nüfuzunu yansıtan reklam döngüleri…Diğer yandan: San Fransisco’da yaşayan 13 yaşındaki bir kız geçtiğimiz eylül ayında bir Amerikan moda dergisine bir yazı yazıyor. Diyor ki: “Biz dinlediğimiz müziğe, giydiğimiz gömleğe uyum göstermeyeceğiz, o müzik, o gömlek, o yemek, o sandalye, o film bize uyum sağlamak için yeniden tasarlanacak…
Yakın bir zamanda ise yerel TV’lerde o yöre halkının ilgisini çekmeye uygun daha da spesifik/özel reklamlar seyredileceği kuvvetle tahmin edilebilir.
Bu türlü halka yaklaşım mantığının her isteğe, her propagandaya uygun olduğunu ve başarılı olma olasılığının da yüksek olduğunu belirtmek gerekiyor.
. . .
Hürriyet Gazetesi yazarlarından Yalçın Doğan konuya şöyle değinmiş:
“Sokaktan doğan moda ilk belirtilerini Japonya’da Harajuku bölgesinde gösteriyor. 1960’ların ortalarında. Zaman içinde bir akıma dönüşüyor. Yeni bir trend. O trend kendi felsefesini yaratıyor.
Trend öyle böyle devam ederken, son üç ayda müthiş bir ivme kazanıyor.
Yahudi asıllı Amerikalı Tawi Gevinson isimli San Fransisco’da yaşayan 13 yaşındaki bir kız geçtiğimiz eylül ayında bir Amerikan moda dergisine bir yazı yazıyor. Dergi yönetimi yazıyı beğeniyor, yayınlıyor, bir sonraki sayı için yine bir yazı istiyor.
13 yaşındaki Gevinson yazılarında ünlü moda markalarını telaşa düşüren, geniş kitlelere yeni yaşam tarzı gösteren bir hedef belirliyor.
Kendinizi en iyi nasıl ifade ediyorsanız, öyle giyinin, öyle için, öyle yiyin, öyle koşun, öyle okuyun, evinizi öyle döşeyin, öyle müzik dinleyin.
Biz dinlediğimiz müziğe, giydiğimiz gömleğe uyum göstermeyeceğiz, o müzik, o gömlek, o yemek, o sandalye, o film bize uyum sağlamak için yeniden tasarlanacak.
Nasıl müzik, nasıl bluz, nasıl film vs., bunu sokak belirliyor. Sokaktan yansıyan tarz, yerel (lokal) tarz, evrensel (glokal) hale geliyor. Koca firmalar bu tarzla uyum içinde olmak için, üretim biçimlerini değiştiriyor.
Sokak, değişik alanlarda üretim yapan dev firmaların gözü kulağı oluyor. Sokaktaki yaratıcılık dünya çapındaki firmalara yol gösteriyor. Modern hayat kendini yeniden sokakta üretiyor. Kendini ifade tarzından hareketle. Sokaktaki alternatif yaşam daha renkli, o nedenle daha renkli kültür ve stil yaratıyor. Temelde bireysellik yatıyor.
Bireysellik çok başka bir alana yansıyor. Siyasette çoğulculuğu zorluyor.”(1)
Propaganda veya reklam yapılmak istenen yöre halkına nüfuz etme amaçlarında yerel kültür unsurları ve aidiyet duygusunun işlenilmesi/kullanılması az gelişmiş, mahalle baskısı etkin toplumlarda, -hele günümüz gelişmiş iletişim kurnazlığı da dikkate alındığında- kötü amaçlı emeller riskini ortaya çıkarmaktadır.
Paranın dini ve de imanı yok.
Mc Donalds artık -kendi doğuş diniyle çelişse de- S.Arabistan’da klasik reklamını değiştirerek “biz domuz eti kullanmıyoruz” temasını ön plana çıkarıyor.
_____________________________________
* Dr. Ayhan Sarı
(1) Yalçın Doğan, Hürriyet Gazetesi, 09 Ocak 2010
http://www.hurriyet.com.tr/yazarlar/13424538.asp?yazarid=91&gid=61