Oğuzhan Balcı “Keman Konçertosu” Çukurova Devlet Senfoni’de…
Toplam Okunma: 5250 | En Son Okunma: 23.11.2024 - 12:14
Konserin Keman konçertosu solist Cihat Aşkın tarafından Oğuzhan Balcı’ya sipariş edilmiş ve iki sanatçının ortak projesi olarak bestelenmiştir. Hızlı - Ağır - Hızlı olmak üzere 3 bölümden oluşan konçertoda bölümler birbirinden bağımsız. Tonalite ve atonalite etkilerini yapıtın genel yapısı içinde hissetmek mümkün. Konçerto’ya İTÜ Türk Musikisi Devlet Konservatuarı’ndan ağabey/kardeş misali doğmuş ilk sanatçılarımızdan ikisinin ortak yapıtı da denilebilir… Çukurova Devlet Senfoni Orkestrası Konseri… Solist: Cihat Aşkın, Tarih 29 Ocak 2010 Cuma, Yer: Adana Büyükşehir Belediyesi Konser ve Tiyatro Salonu. Saat 20.00 …
Oğuzhan Balcı Keman Konçertosu birinci bölümde romantik bir ana tema ile başlayıp pentatonik dizilerin ve Türk müziğindeki mevcut bazı makam dizilerinin ardarda sıralandığı dinamik bir yapıda kulaklara yansır. İkinci bölüm merhum bestecimiz Yavuz Özüstün’ün Nihavend şarkısı “Bir Deniz ki Gözlerin”in aranağmesiyle başlayıp Balcı’ya özgü lirik bir dokuyla devam eder. Üçüncü bölüm ise tam bir “scherzo”espri, şaka benzeri müzikal etkide olup aksak ritmlerin sıkça kullanıldığı eğlenceli bir havayla sona erer…
29 Ocak 2010 Cuma, Saat 20:00
Kültür ve Turiz Bakanlığı, Çukurova Devlet Senfoni Orkestrası.
Adana Büyükşehir Belediyesi Konser ve Tiyatro Salonu
Seyhan 01120 Adana
Şef:
Oğuzhan BALCI
Solist:
Cihat AŞKIN ( Keman )
Eserler:
Oğuzhan BALCI (1977)
Keman Konçertosu Re Majör (Violin Concerto in D Major)
ARA
Antonín Dvořák (1841-1904)
Senfoni no.8 Op.88 (B.163) Sol Majör
Symphony nr.8 Op.88 (B.163) in G Major
* Allegro con brio
* Adagio
* Allegretto grazioso - Molto vivace
* Allegro ma non troppo
Oğuzhan BALCI
1977 yılında İstanbul’da doğdu. Müzik eğitimine 6 yaşında Prof. Cenan Akın ile TRT İstanbul Çocuk Korosu’nda başladı ve ardından İstanbul Devlet Opera ve Balesi Gençlik Korosu’nda korist olarak görev yaptı.1988 yılında İ.T.Ü Türk Musikisi Devlet Konservatuarı’na girmeye hak kazandı ve Hızlandırılmış Keman Birimi’nde Prof. Ayhan Turan gözetiminde keman eğitimini sürdürdü. 1994 yılında aynı üniversitenin Kompozisyon Bölümü’ne girdi. Yavuz Özüstün ile Türk Müziği Analizi, Dr. Nail Yavuzoğlu ile armoni ve kontrpuan, Prof. Mutlu Torun ile Türk Müziği Formları, Demirhan Altuğ ile piano ve şeflik çalışan besteci, 1999 yılında Prof. Emin Sabitoğlu’nun kompozisyon sınıfından birincilikle mezun oldu.
2000 yılında İ.T.Ü Müzik İleri Araştırmaları Merkezi (MİAM) da yüksek lisans eğitimine başladı ve bir yıl boyunca Prof. Kamran İnce, David Osbon ve Pieter Snapper ile kompozisyon ve müzik teorisi çalıştı. Daha sonra Haliç Üniversitesi’nde Türk Müziği Anasanat Dalı programında yüksek lisansını tamamladı.
1994 yılından bu yana yurt içinde ve yurt dışında birçok orkestrada kemancı ve misafir şef olarak görev yapmakta olan sanatçının besteleri ve düzenlemeleri Cumhurbaşkanlığı Devlet Senfoni Orkestrası, İ.T.Ü Oda Orkestrası, Filarmonia İstanbul Orkestrası, İstanbul Oda Orkestrası, CRR İstanbul Senfoni Orkestrası, Tekfen Filarmoni Orkestrası, Macar Radyo Senfoni Orkestrası,Tiran Filarmoni Orkestrası,Bakırköy Belediyesi Oda Orkestrası, İzmir Devlet Senfoni Orkestrası, Çukurova Devlet Senfoni Orkestrası, Eskişehir Belediyesi Senfoni Orkestrası, Mersin Opera ve Balesi gibi çeşitli orkestralar tarafından seslendirilmiştir.
2006 yılı Haziran ayında keman sanatçısı Yrd.Doç. Hakan Şensoy, New York’ta Carnegie Hall’de verdiği resitalde bestecinin ‘Alaaddin Şensoy’un Bir Teması Üzerine Çeşitlemeler’ adlı eserinin dünya prömiyerini yapmıştır.Bestecinin başlıca eserleri arasında Senfonik orkestra için: ‘İstanbul Senfonik Süiti’, Ulu önder Mustafa Kemal Atatürk için ‘Mavi Gözyaşları ATA,ya’, ‘Senfoni ile İlahiler’, ‘6 Ege Türküsü Düzenlemesi’, Yaylı Sazlar orkestrası için: ‘Son Dua’ , ‘Ay’, ‘Büyüsüz Sözcük’, ‘Fırtına’, ‘Tanrıya Yalvarış’, ‘Deniz’in Şarkısı’, Piano için: ‘Madrid’te Bir Sabah’, ‘Keman ve Piano için Tema ve Varyasyonlar’, ‘Keman ve Piano için Rapsodi’ ve keman sanatçısı Cihat Aşkın,a ithaf ettiği ‘Keman Konçertosu’ sayılabilir. Bazı sinema filmleri,belgesel ve reklam filmleri için de müzikler yazan besteci, 2000 yılından bu yana İ.T.Ü Türk Musikisi Devlet Konservatuarı Kompozisyon Bölümü’nde kompozisyon dersleri vermektedir. Sanatçı, Orkestra İstanbul’un kurucusu ve daimi şefidir.
Cihat AŞKIN ( Keman )
Günümüzün önde gelen keman virtüözlarından ve Türk Keman Okulu’nun uluslararası temsilcilerinden Cihat Aşkın, son yıllarda kazandığı haklı ve sağlam ün ile kuşağının önde gelen sanatçılarından biri olarak adını duyurmaktadır. Uluslararası alanda Amerika, Asya, Avrupa ve Afrika’nın bir çok yerinde konserler ve resitaller veren, radyo, TV ve CD kayıtları gerçekleştiren, kemancılığının yanı sıra, kuruculuğunu yaptığı İstanbul Oda Orkestrası ve Filarmonia İstanbul orkestralarının da yöneticiliğini yapmış olan Aşkın, birçok başarılı projeye imza atmış ve kendi adını verdiği Cihat Aşkın ve Küçük Arkadaşları (CAKA) projesi ile Türkiye’nin her yerinden topladığı öğrencilerin gelişimlerinde büyük rol oynamıştır.
Aynı zamanda Müzik İleri Araştırmalar Merkezi’nin (MIAM) kurucularından ve yöneticilerinden biri olan Aşkın akademik alanda görev yaptığı İTÜ ve Türk Müziği Devlet Konservatuarı çatısı altında sanatsal faaliyetlerini sürdürdüğü gibi Türkiye, Bulgaristan, Polonya, İsrail ve İsviçre gibi ülkelerde çeşitli yarışmalarda jüri üyesi olarak bulunmuş ve 1999 yılından beri İsrail, Keshet Eilon Keman Masterclasslarında fakülte üyesi olarak görev yapmaktadır.
Dünyanın dört bir yanında festival ve konserlere katımış, Cobos, Dmitriev, Yoel Levi, Shlomo Mintz ve Ida Haendel gibi müzisyenlerle konserler vermiş olan Aşkın, İstanbul’da doğmuş ve Prof. Ayhan Turan’ın sınıfından mezun olarak gittiği Londra, Kraliyet Müzik Koleji’nde Rodney Friend ve City University’de Yfrah Neaman ile çalışmıştır. Ruggierro Ricci ve Dorothy Delay gibi ustalardan kısa süreli faydalanmış olan Aşkın aynı zamanda Master ve Doktora çalışmalarını yürüterek yurda dönmüş ve 1998 de İTÜ’den Doçent ünvanını, 2006 da ise Profesör ünvanını kazanmıştır.
Keman sanatçılığının yanısıra beste çalışmalarınada ağırlık veren Aşkın, keman ve değişik çalgılar için besteler, keman için aranjmanlar ve film müzikleri alanında da önemli çalışmalar yapmıştır. Aşkın Ensemble’ın kurucusu ve yöneticisi olarak yaptığı çalışmalar kendisini bu alanda da önemli bir konuma getirmiştir.
Kalan Müzik sanatçısı olarak Çağdaş Türk Keman yapıtlarının CD çalışmalarını yürüten sanatçıya Yalçın Tura, Ertuğrul Oğuz Fırat, Arda Agoşyan ve Oğuzhan Balcı keman konçertolarını ithaf etmişlerdir. Aşkın aynı zamanda Warner Classics ve CPO gibi firmalar içinde CD ler doldurmuştur. Akses ve Erkin gibi bestecilerimizin konçertolarının ilk CD lerini yapan sanatçı, dünya keman literatüründe bir ilk olan Kreutzer 42 Etüd albümünüde 2006 yılında yayınlamıştır. Menuhin ve Flesch yarışmalarında çeşitli ödüller kazanan sanatçının birçok ödülü ve vardır ve en son 2002 yılında Roma’da Foyer des Artistes ödülünü kazanmıştır. Sanatçı konserlerinde Jean-Baptiste Vuillaume (1846) keman ile çalmaktadır
Oğuzhan BALCI (1977) Keman Konçertosu Re Majör
Bu konserde seslendirilecek olan keman konçertosu solist Cihat Aşkın tarafından besteci Oğuzhan Balcı’ya sipariş edilmiş ve iki sanatçının ortak projesi olarak dünyaya gelmiştir. Hızlı - Ağır - Hızlı olmak üzere 3 bölümden oluşan konçertonun her bölümü birbirinden bağımsız karakterlere sahip olup tonalite ve atonalite kavramlarını genel yapısı içinde fazlasıyla barındırmaktadır.
Birinci bölüm romantik bir ana tema ile başlayıp pentatonik dizilerin ve Türk müziğindeki mevcut bazı makam dizilerinin ardarda sıralandığı dinamik bir yapıya sahiptir. İkinci bölüm merhum bestekar Yavuz Özüstün’ün Nihavend şarkısı “Bir Deniz ki Gözlerin”in aranağmesiyle başlayıp lirik bir anlayışla devam etmektedir. Üçüncü bölüm ise tam bir “scherzo” niteliğinde olup aksak ritmlerin sıkça kullanıldığı eğlenceli bir havayla sona erer.
Antonìn Dvořák (1841-1904)
Çek, geç romantik dönem, klasik batı müziği bestecisi olan Dvořák Bohemya’da 1841′de bir kasabın oğlu olarak dünyaya geldi. Bedřich Smetena’nın müziğini işittiğinde besteci olmaya karar verdi. Sonunda, Smetana’nın orkestra şefi olduğu Prag Ulusal Tiyatrosu’nda viyolacı oldu. Bestelerini üretebilmek için 1873′de orkestradan ayrıldı ve 1 yıl içinde Avusturya ulusal ödülünü alan 3 numaralı senfonisini yazdı ve jüride yer alan Johannes Brahms’ın takdirini kazandı.
1878′de Dvořák’ın ünü dünyaya yayılmıştı. Sadece Brahms’ın değil, eserlerini konserlerinde ve turnelerinde seslendiren Richard Wagner, Edward Elgar gibi bestecilerin de desteğini aldı. Bu dönemde defalarca İngiltere’ye gitti. Prague Konservatuarı’nda profesör oldu, Cambridge Üniversitesi’nden onursal doktora aldı; New York’taki Ulusal Müzik Konservatuarı’nın yöneticiliğine getirildi. Yurt sevgisinden ötürü Amerika’dan gelen teklifi başlangıçta kabul etmediyse de Prag’daki işinden kazandığının 25 katının ödeneceğini öğrenince fikrini değiştirdi.
3 yıl ABD’de yaşayan Dvořák, çok verimli bir dönem geçirmesine rağmen büyük vatan özlemi yaşadı. Bu özlemin etkisiyle eserlerinde Amerikan folk geleneklerinin öğelerini kullandığı söylenir. “Yeni Dünya Senfonisi”nde, Amerika’da yaşadığı dönemde tanıdığı Kızılderili ve Afro-Amerikan müziğini büyük bir ustalıkla senfonik yapıya oturttu. 1895′te ailesiyle birlikte yurduna döndü ve Prag Konservatuarı’ndaki görevine geri geldi. 1901′de konservatuarın yöneticisi oldu. 1904′te bir kalp krizi sonucu öldü.
En popüler eseri “9. Senfoni”‘dir. Bu eserin popülerliği sebebiyle uzun zaman diğer eserleri gözardı edilmiştir. Brahms etkisinin açıkça görülebildiği 8 numaralı Sol Majör Senfonisi de oldukça popülerdir. 7 numaralı Re minör Senfonisi en önemli eserlerindendir. Çello Konçertosu No:2 ve Keman Konçertosu, en önemli konçertolarıdır. Bestelediği 10 opera arasında ise Rusalka başyapıtıdır ve yurtdışında tanınmasını sağlamıştır. Bununla birlikte senfonik şiirleri (Vodnik, Polednice) orkestral müziği açısından önemli yapıtlarıdır.
A.DVORAK Senfoni no.8 Op.88 Sol Majör
Antonín Dvořák, dokuz senfonisi arasında özel bir yeri olan, dinleyiciye yakınlığı ve sıcak, dinlendirici havasıyla sevgi derleyen 8. Senfonisini 1889 yılının Eylül-Kasım ayları arasındaki dönemde yazdı. Eser, bestecinin yönetiminde 2 Şubat 1890 tarihinde Prag’da seslendirildi. 7.senfoni, Sainte Ludmilla Oratoryosu ve Hayaletin Nişanlısı adlı kantat gibi ciddi, sıkı yapılı eserlerden sonra, dinlenmek amacıyla bulunduğu Vysoka kasabasının sakin atmosferinde yazılmış olması, esere bu doğaya yakın karakteri vermiş olmalıdır. Dvořák, bu senfonisinde yaratılışın harikalığı üzerinde duygularına kapılan, çoşup taşan bir ozan gibidir. Müzikal açıdan ise, senfoninin romantik senfonilerde pek bulunmayan Sol Majör tonunda yazılmış ve bestecinin sık sık başvurduğu Majör tonlara dönüşün burada bolca kullanılmış olması dikkat çekicidir.
Senfoni bir yandan da o güne dek yazılmış en ulusalcı, yerel renkleri, Çek halkının neşeli danslarını en güzel biçimde veren eserlerden birisidir. Eserin her bir bölümünde çoşku, benzersiz bir yaşama sevinci, doğa dinginliği, dünyasal zevklerin yüceltilmesi vardır. Senfoninin ile bölümü (Allegro con brio) törensel bir havada, sol minör tonunda başlar ama ansızın flütün Sol Majör tonundaki sevinç dolu cıvıltılarıyla yanıt verir. İkinci bölümün (Adagio) girmesiyle birlikte eser bu doğal kıpırdayışları arkada bırakıp, içe dönük bir atmosfere bürünür. Yaylı çalgı grupları ağıtsal bir motif sunarlar, flüt buna yeniden renkli cıvıltılarıyla cevap verir. Daha sonra da obua ile flüt ardından solo keman katılır, orkestranın yankılanmasıyla daha da vurgulanan aydınlık bir ortama sürükler. Bir bakıma senfoni uyanmaktadır. Senfoninin üçüncü bölümü (Scherzo. Allegretto grazioso - Molto vivace), Avusturya “landler”lerine benzeyen, oynak bir vals temposunda başlar. Bu nefis vals, sol minör tonundadır. Bölümün Sol Majör tonundaki trio kısımı ile atmosfer değişir. Bölümün sonunda vals temasını bu sefer 2/4’lük ölçü içimde kullanır. Son bölüm (Allegro ma non troppo) ise trompetlerin canlı ve neşeli girişi ile bir fanfar havası içerisinde başlar, ardından bölümün ana teması ve tema varyasyonlarından oluşur. Tema viyolonseller tarafından sunulur ve motiflerinin işlenişi ile devam eder.