Ayazağa Kültür Merkezi’nin Politik Dramı…
Toplam Okunma: 7656 | En Son Okunma: 21.11.2024 - 13:21
İstanbul Ayazağa’da 60 dönümlük sahada, içinde üç tarihi köşk bulunan yeşilliklere nazır bir kültür merkezi yapılması planlanmıştı yıllar önce. Birinci Ordu’ya ait arazi Askeriye tarafından Kültür Merkezi yapılmak üzere devredilmişti. Aradan on yıllar geçmesine rağmen proje bitirilememiş kültürel acılıkta bir öykü olarak hala karşımızda duruyor. Bu “kültürel acı” öyküsünü değerli yazar Hıncal Uluç politik trafik kavşaklarından açıklıkla kaleme almış: “…Günler, haftalar, aylar geçti ve haber geldi.. 50 milyon dolar harcanarak kaba inşaatı tamamen biten inşaat, temelinden dinamitlenecek, arazi dümdüz edilecek, yerine, seyircilerin ayakta rock konserleri izleyeceği bir disko benzeri şey yapılacakmış.. Kalan araziye de villalar dikilecektir her halde…
… Konu Ayazağa.. Hani şu bitmez tükenmez Kültür Merkezi.. 2010 Avrupa Kültür Merkezi olup da tek kültür merkezi AKM’si hâlâ kapalı İstanbul var ya.. Onun 40 yıllık masalı..
Nejat Eczacıbaşı’nın en büyük idealiydi, İstanbul’a dünya standartlarında bir merkez kazandırmak..
Önce yer lazımdı tabii.. Ayazağa’da, Birinci Ordu’ya ait müthiş bir arazi vardı.
Ormanlık arazide.. İçinde çaylar, çağlayanlarla bir doğal güzellik.. İçinde Balyan Kardeşlerin tarihe geçmiş mimarisiyle üç Köşk.. 60 dönüm..
Zamanın Devlet Başkanı Kenan Evren, bu alanın askeriyeden, kültür ve sanata devrini emretti.. Ettiler. İstanbul Kültür Sanat Vakfı (İKSV) cumhuriyetin en önde gelen mimarlarından Doğan Tekelioğlu ile anlaştı. Tekelioğlu, salonları, galerileri, kafe ve restoranlarıyla, harika bir proje yaptı.. Türkiye’de konser salonu olarak inşa edilmiş doğru dürüst tek salon yoktu. Nejat Bey, dünyanın en ünlü akustik mühendislerinden üçünü davet etti. Salonun akustik hesaplarını onlar yaptılar..
Ayazağa Kültür Merkezi Maketi
Nejat Bey’in ömrü projesinin bittiğini görmeye yetmedi. Nöbeti kardeşi Şakir Bey aldı. Devir değişti. Süleyman Demirel işin uzamasından üzgündü. Şakir Bey’e “Ele ele verelim, bu işi bitirelim” dedi.. Ama başbakanlıkta fazla kalmadı. Cumhurbaşkanı oldu.
İşler gene ağır ağır yürüyordu ki, bu ülkenin gelmiş geçmiş en demokrat, gelmiş geçmiş en kültür ve sanat meraklısı politikacısı Bülent Ecevit başbakan oldu.. Ve de Şakir Bey, bir İKSV Festivali açılış konuşmasında hayatının hatasını yaptı.. Koca konuşması içinde bir, tek bir cümle ile başbakana sitem etti.. “Bülent Bey’e ulaşamıyorum” dedi.. Vay sen misin diyen.. Bülent Bey, Şakir Bey’den nefret etti. Ona yaranmak isteyen Kültür Bakanı İstemihan Talay da, yüzülmüş yüzülmüş kuyruğuna gelinmiş inşaata devlet yardımını durdurdu.
Milletin vergisinden 50 milyon dolar harcanmış, iş yarım bırakılmıştı.
İşte o sırada durumdan haberdar oldum. Gittim. O muhteşem araziyi ve içinde yapılanları gördüm.. Baylanlar’ın Köşklerinin restorasyonu bitmek üzereydi. Türk- İslam süsleme sanatlarının hayatta olan en değerli ustaları, o benzersiz tavan işlemeleri üzerinde son rötuşları yapıyorlardı..
Yazdım.. Günlerce yazdım.. Ecevit’in dikkatini çekmek, İstemihan Talay’ı insafa getirmek için.. Talay ilgilendi yazdıklarımla.. Beni mahkemeye verdi..
Bir sabah telefonum çaldı. Açtım. Cumhurbaşkanı Ahmet Necdet Sezer bizzat arıyordu.. “Sayın Uluç, yarın İstanbul’dayım. Ayazağa’yı gelip göreceğim” dedi..
Ertesi sabah fırladım gittim.. Geldi Cumhurbaşkanı.. Gördü.. Öğrendi. Üzüldü.. “Elimden geleni yapacağım” dedi.. Ama elinden fazla bir şey gelmedi. Ecevit’in kini ve nefreti bitmedi..
Devir gene değişti.. İstemihan Talay gitti..
Başka iktidarlar, başka bakanlar geldi..
Erkan Mumcu mesela.. Yakın dostumdu. Söz verdi.. “Bitireceğim” diye.. “Bak, benden küçüksün. Ama bu kurdeleyi kes, Taksim Meydanı’nda elini öpeceğim” dedim..
Bitiremedi.
Atilla Koç, gerçekten bitirecekti, bakanlık ömrü yetmedi..
Ertuğrul Günay gelir gelmez önce söz, sonra müjde verdi..
“Bir özel şirketle anlaştım. Sponsor olmayı kabul ettiler, bitirecekler..”
Günler, haftalar, aylar geçti ve haber geldi..
Bitirmeye söz veren şirket, bitirme kararı vermiş.. Kültür Merkezi’ni bitirme kararı.. Kaba inşaatı tamamen biten inşaat, temelinden dinamitlenecek, arazi dümdüz edilecek, yerine, seyircilerin ayakta rock konserleri izleyeceği bir disko benzeri şey yapılacakmış.. Kalan araziye de villalar dikilecektir her halde..
İstanbul’un en güzel, en kıymetli yerinde 60 dönüm, kültür ve sanata ayrılır mı?. Rant mı yapar, sanat?.
Şimdi, önce Sevgili Dostum Ertuğrul Günay’dan, sonra bir yanlış anlama olmasın, elimizde bir belge bulunsun diye yazılı açıklama istiyorum. Islak imzalı..
“Bu inşaatı hangi şartlarla devrettiniz?. Bugün durum nedir?. Tekelioğlu’nun projesi mi bitecek mi?. Ne zaman?. Yoksa sil baştan o ticari işler mi yapılacak?..”
Ondan tatmin edici bir yanıt alamazsam, o zaman, başvurum, Genelkurmay Başkanı Org. İlker Başbuğ’a olacak..
“Sayın Komutan, O araziyi Birinci Ordu, Kültür Merkezi Projesi’nin gerçekleştirilmesi için İKSV’ye tahsis etmiştir. Bu amaçtan vazgeçilirse, araziyi geri alma hakkınız doğar.. Lütfen dava açın ve geri isteyin. Arazi, üzerindeki bugünkü yarım inşaatla orduda kalsın.. Yarın bitireceğine inandığınız birileri iş başına gelirse, onlara devretmek üzere saklarsınız, en azından..” (1)
___________________________________________
(1) http://www.sabah.com.tr/Yazarlar/uluc/2009/11/19/fasistler__basladi_demokratlar__bitiremedi
Haber ile ilgili özet bilgiler:
12 yıldır tamamlanamayan Ayazağa Kültür ve Kongre Merkezi, 49 yıllığına kiralanmak üzere ihaleye çıkarılacak. İstanbul’un en büyük kültür ve kongre merkezi olması planlanan Ayazağa Kültür ve Kongre Merkezi, yarım kalmış binalarıyla milyon dolarlık yatırımı yapacak kuruma 49 yıllığına kiralanmak üzere ihaleye çıkarılacak. 2 bin 500 kişilik konser, 950 kişilik çok amaçlı, 450 kişilik oda müziği, toplantı, sinema ve sergi salonlarıyla devasa bir kültür kompleksi olarak tasarlanan yapı, çevresindeki tarihi Ayazağa Kasrı, Çinili Köşk ve Süvari Alayı binalarıyla birlikte yeni sahibine devredilecek. Kültür merkezinin İstanbul’un Avrupa Kültür Başkenti olacağı 2010 yılına kadar tamamlanması hedefleniyor.
Temeli 1996′da Atılmıştı
Bir önceki Kültür ve Turizm Bakanı Atilla Koç inşaatların büyük ölçüde tamamlanması nedeniyle, kültür merkezi için “Kemiksiz et haline getirdik” demişti. Ayazağa Kültür ve Kongre Merkezi arazisinin tahsisi, 1990′lı yıllarda İstanbul Kültür ve Sanat Vakfı’na (İKSV) yapılmıştı. Temeli 1996′da atılan, ama 1999′da dönemin Kültür Bakanı İstemihan Talay tarafından ödenek ayrılmadığı için inşaatı duran projenin ancak kaba inşaatı bitirilmişti.
Kültür ve Turizm Bakanlığı, tesisi tamamlamak üzere devraldı.
2010′de hizmete girmesi planlanan yapı için 13 Haziran 2006′da Maliye Bakanlığı ve İKSV ile bir protokol imzalayan Kültür ve Turizm Bakanlığı, tesisi tamamlamak üzere devraldı. Bakanlık, tesisi, yapişlet- devret modeli kapsamında 49 yıllığına tahsis edecekti.