Sovyet Besteciden İlk Kazak Operası: İpek Kız … Feza Tansuğ
Toplam Okunma: 4142 | En Son Okunma: 23.11.2024 - 17:11
TÜRKSOY (Türk Kültür ve Sanatları Ortak Yönetimi) Opera Günleri’nin on ikincisi 24 Eylül ile 2 Ekim tarihleri arasında yer aldı. Mersin ve Girne’deki seslendirmelerin ardından 2 Ekim akşamı Kadıköy Belediyesi Süreyya Operası Sahnesi’nde Kız Jibek (İpek Kız) Operası sahnelendi. Türkiye’de ilk kez sahnelenen İpek Kız, Kazak folklorunun en önemli lirik-epik destanlarından biridir. İpek Kız, dünya kültür mirasına dahil edildikten sonra UNESCO tarafından 2008 yılı destanın 500. yıldönümü olarak ilan edilmiştir. Bu Kazak destanı üzerine librettoyu G. Musrepov, müzikleri ise Ye. G. Brusilovskiy yazmış, bestelenen ilk Kazak operası olarak tarihe geçmiştir…
Operanın konusu izleyicilere pek yabancı gelmez. Dünyalar güzeli İpek ile kahraman Tölegen’in aşkı, Kazakların boy ve kabile gelenekleri nedeniyle trajik bir şekilde son bulur. İpek’le aynı boydan bir savaşçı olan Bekecan, İpek’in sevgisi için savaşan Tölegen’i öldürür. Tölegen’in ölüm haberini alan İpek intihar eder.
Gafiz Yesimov’un rejisör, Gülsim Abdirova’nın piyano eşlikçisi olarak katıldığı toplulukta İpek Kız’ı seslendiren sanatçılar Balapan Jubayeva, Talgat Kuzenbayev, Bolatbek Bukenov, Rımkeş Jumadilova, Irıskül Medenova, Dina Hamzina, Murat Çalabayev ve Ruziya Ramazanova’dan kuruludur.
Ancak İpek Kız İstanbul’da ne zengin bir dekorla ne de orkestra eşliğinde sahnelenir. Orkestra yerine piyano eşliğinde operanın yalnızca kısa bir bölümü seslendirilir. Umarız İstanbullular ileride Kazakistan’ın bu önemli operasını tam dekor ve tam kadro ile baştan sona izleme olanağı bulur.
Genellikle operalar bestecileriyle birlikte anılır, ancak bu operanın bestecisi programda neredeyse yok sayılmış. Program notlarında orkestra şefinin adı geçmediği gibi Brusilovskiy gibi Kazakistan için pek önemli bir besteciden de hiç söz edilmiyor.
Sovyet besteci Yevgeniy Grigor’yeviç Brusilovskiy (1905-1981), İpek Kız’dan başka Kazak halk müziğinden esinlenerek sekiz opera daha yazmış, 6 bale, 9 senfoni, 2 kantat ile oda müziği için pek çok eser bestelemiştir. Brusilovskiy’in İpek Kız operası, Kazakistan’da çalgısal, koro ve senfonik müziğin gelişimine yol açmış, ilk opera, bale ve senfonik müziklerin ortaya çıkmasını sağlamıştır. Ayrıca, ilk ulusal Özbek balesi olan Gulyandom’u 1940 yılında yazmıştır.
Brusilovskiy, İpek Kız için pek çok halk küğleri (Kazak çalgısal eserleri) ile geleneksel Kazak türkülerinden derleme yapmış, bu derlemelerden yararlanarak bu operayı ortaya çıkarmıştır. İpek Kız, besteci ile operayı seslendiren geleneksel müzisyenler arasındaki yaratıcı etkileşim sonucunda yazılmıştır. Kazak operasının doğuşuyla diğer Avrupa sanat müziği tür ve biçimlerinin Kazakistan’da giderek yaygınlaşmasına neden olmuştur. İlk ulusal Kazak operası sayılan Brusilovskiy’in bu operası, 7 Kasım 1934 tarihinde ilk kez seslendirilmiştir. İlk Türk operası olan Özsoy’un da 1934 yılında sahnelenmiş olması ilginç bir tesadüf olsa gerek.
Konserin ikinci bölümünde İstanbul Devlet Opera ve Balesi Orkestrası eşliğinde Rossini, Puccini, Verdi, Rimskiy-Korsakov, Gounod, Mozart ve Bizet’nin operalarından çeşitli örnekler sundular. Ancak, bu Avrupalı bestecilerin eserleri yerine solistlerin kendi kültürlerinin müzik örneklerine yer verilmesi daha doğru olurdu. Azerbaycan’dan Fidan Hacıyeva, Kazakistan’dan Gulzat Daurbayeva, Kırgızistan’dan Asel Bekbayeva, Başkurdistan’dan Salavat Askarov, Tataristan-Rusya’dan Rezeda Şakirova, Gagavuz Yeri-Moldova’dan Galina Vlad-Arabadji, KKTC’den Ayşe Güler-Akın ve Türkiye’den Zafer Erdaş solist olarak yer aldılar. Azeri, Kazak ve Tatar sanatçıların başarılı yorumlarının aksine Ayşe Güler-Akın’ın seslendirmeye çalıştığı Mozart’ın Sihirli Flüt Operası’ndan “Gece Kraliçesi” adlı arya ise aynı parçanın Florence Foster Jenkins’in yorumundan pek az daha iyiydi.