Divan-ı Lügati-it Türk Işığında Uygur Türkleri’nin Müzik Kültürü… Nuri Mahmut
Toplam Okunma: 7260 | En Son Okunma: 22.11.2024 - 06:36
Karahanlılar üç buçuk asırdan fazla bir zamandır, Aksu bölgesinden Amu bölgesine, Balkaştan Taklımakan* ‘a kadar büyük bir coğrafyaya hükmediyorlardı. Bu dönem, Türk-İslam Medeniyetini oluşturma devri idi. Bu medeniyetin ana çekirdeği oluşturan Uygur Türk kültürü’ndeki Karahanlılar devrinden bugüne kadar devam eden “bazram” meşrep koşmaları, ayni zamanda “Kaşgar meşrep nağmeleri” idi… Müzikşinas Alim Ching Chen Japonya’da saklanmakta olan “beştel notaları”nın melodik hususiyeti ile Kaşgar meşrep nağmelerinin melodik hususiyetlerinin uygun düştüğünü belirtiyor…
Divan-ı Lügati-it Türk Işığında Uygur Türkleri’nin Müzik Kültürü… Nuri Mahmut
1008 yılında Kaşgar’da doğan Büyük Bilgin’in anısına, 2008 yılı Unesco tarafından “Kaşgarlı Mahmut yılı” ilan edilmişti. Kaşgarlı Mahmut’tan söz edilirken, elbette O’nun muhteşem eseri; Divan-ı Lügati-it Türk akla gelir. Herkesin bildiği gibi lügat, bir başlık ve yetmişbeşbin Arapça karşılığı verilmiş sözcüklerden ibaret olup İslam öncesi Uygur Türk Edebiyatı, tarihi, coğrafyası, folkloru ve metidlojisinden oluşmaktadır. Bu sözcükler içerindeki dikkat çekici noktalardan biri; o dönemdeki(karahanlılar) Uygur Türkleri’nin folk ve müzik kültürünün lugattaki yansımaları idi.
Kaşgarlı Mahmut’un bu eseri yazdığı Tarih olan 1072-1073 yıllarında Karahanlılar üç buçuk asırdan fazla bir zamandır, Aksu bölgesinden Amu bölgesine, Balkaştan Taklımakan* ‘a kadar büyük bir coğrafyaya hükmediyorlardı.
Bu dönem, Karahanlılar içtimai medeniyetinin değişim ve gelişim dönemi olup bir çeşit yeni medeniyet yani Türk-İslam Medeniyeti oluşturma devri idi. Bu medeniyetin ana çekirdeği Karahanlılar hanedanlığının millete hükmettiği en eski kültür ananesine sahip Uygur Türk kültürü idi.
Bu dönemde Arapların Yunan kültürünü benimsediği gibi; Karahanlılar da Çin ve Hint kültürünü benimsedi.
Aslında varolan ile İslamiyet sonrasında da devam etmekte olan eski Mani ve Budizm kültürü ile sentezleştirilerek yeni bir gelişim dönemi yaratıldı.
Lugat’ta bu derin kültürün ruhu yansıtılmakta olup en eski ;
-“ bazram” meşrepleri (*)
-“soğdiç”(kışlık meşrep)
-“sürçük” ve “şenbuyi”(gecelik meşrep)
- “Alp Er Tunga-Eprasiyap’ın ölümünde okunmuş “sagu” ağıtları
“budik ve küğ(dans ve müzik)” çalgı isimleri, çalma üslubundan haberler vermektedir.
Örneğin:kopuz-“ol kopuz kupzadı”, “kızlar kubzaşaştı”, “ol ani kupzattı”
-Kongragu: “ol kongragu cıngradı”
-Növbet: tuğ , ( hükümdar in önünde çalınan nağra ve davul ) “han, tuğ vurdu(hükümdar növbet vurdu anlamına gelmektedir.)”
*****************.
Kaşgarlı Mahmut, lügatta en eski “bazram” meşreplerinin koşmalarından örnekler verir;
1-
“yiğitlerin işletu
Yiğaç yemiş avlatu
Külan geyik avaltu
Bazram kilip evnelim”
(yiğitleri işletip
Ağaçtan yemiş toplatıp
Ceylan-geyik avlatıp
Meşrep düzüp oynayalım)
2-
“gögler kamuk düzüldü
İvrik-idiş dizildi
Sensiz ozum üzeldi
Gelgil amul oynalım”
(nağme neva düzüldü
Çanak çömlek dizildi
Sensiz gönlüm ezildi
Gelgel yarim oynayalım
3-
“ivrikbaşı kazlayu
Sağrak tolu küzleyu
Sakniç kudi kizleyu
Tün-kün bile sevlenim”
(şarapdanlar kazbaşı gibi dizildi
Sağrak kadehlere şaraplar doldu
Üzüntüyü yok edip
Gece gündüz oynayalım)
Bunlar, Uygur Türklerinde karahanlilar devrinden bugüne kadar devam eden “bazram” meşrep koşmaları olup ayni zamanda kaşgar meşrep nağmeleri idi. Şanggay Müzik Akademisi’nden müzikşinas Alim ching chen-ming tang sülalesi devrindeki kaşgarca oyun (suliyen ) terkibindeki “şi-şi yen” namesinin Ming sülalesi devrindeki şair yang cing’in “şiir çeşitleri” eserinde “gece nağmesi” diye izah ettiğinden bahs ediyor. Müzikşinas Alim Ching chen -ming yine “Şi-şiyen” nağmesinin bugün Japonyada saklanmakta olan “beştel notalarınin melodik hususiyeti ile Kaşgar meşrep nağmelerinin melodik hususiyetlerinin uygun düştüğünü belirterek.Bu Nağmenin portetif notadaki tercümesi ile bugünkü Uygur “müşavirek mukamı” 6. meşrebinden mukayeseli örnekler vermektedir.
Örnek -1 “su-li-yen”;(akşam nağmeleri)-(1,syafa -186)
Örnek- 2: “Müşavirek makamı altıncı meşrebi”-(1,sayfa 187)
Bu tatkıkat çalişmalari İslamiyet’ten sonraki Uygur Türk Medeniyetinin değişimlere maruz kalmasına rağmen halkın köklü müzik kültür ananelerine sadık kalarak tarih katmanları içinde yenilenerek devam ettiğinin bir delilidir. Uygur müzik kültürü kendi tarihinde tek bir güfte ile bestelenmedi. Uygur müziğinin yorumlama tarihi Asırlardan beri onun poiziyesnin(şiir) icadiyet tarihi, halk tarafından seçme seçilme ve işlenme ,aynı müziğin değişik poiziede değişik koşmalarla değiştirilerek bestelenme tarih oldu.
Uygur müziğinin poiziyesi(şiirleri) değişen tarihin seçici etkileşimlerini , o ortamın beklentilerine milletin kabullenme ihtiyacına göre değişti,değiştirildi,atıldı ve kendine özgü medeniyetinin tarihi katmanlarını oluşturdu. Bugünkü Kaşgar “Bazram”meşrepleri ve halk türkülerinin poiziesine baktığımızda lügattaki ‘Bazram’ meşreplerinin muhabbet koşmalarının, sözlerinin yüzyıllardan beri aynı şekilde kendini yenileyerek bugüne ulaştiklarini görmekteyiz. Uygurlarda karakterleri ve maksatlarına göre uygun şekilde çeşitli ‘Bazram’ meşrep şekilleri devam etmektedir
1. Bayram Meşrebi
2. Düğün Meşrebi
3. Ağırlama Meşrebi
4. Katar Meşrebi
5. Davet Meşrebi
6. Özür Dileme Meşrebi
7. Bula(Cezalandırma ) Meşrebi
8. Dertleşme Meşrebi
9. Barışma Meşrebi
10. Kar Yağdı Meşrebi
Bu meşrepler maksat ve vazifelerin dışında o bölge adlarıyla
adlandırılmaktadır.Örneğin;
- Kumul Meşrebi**
- İli Meşrebi*
- Korla Meşrebi*
- Kaşgar Meşrebi*
- Kuçar Meşrebi*
- Dolan Meşrebi*
Kuml –buğünkü doğu türkstanin küzeyindeki bir vilayet.
İLİ- Doğu türkstanin küzeyindeki birvilayet
Korla- Doğu türkstanin güneyindeki bir vilayat.
Kaşkar - doğu türkstan in ğüney vilayeti
Kuçar-Doğutürkstanin güneyinde bir şehir
Dolan- Doğu türkstanin güney bölgesindeyer adi
Gibi Meşreplerden oluşarak müzikte o bölgenin bölgesel melodi özelliğini poiziyede ise o bölgenin lehçe özelliğini yansıtırlar.
Bugün Uygur Türklerinin en meşhur ‘Bazram’ meşreplerinden biri olan ‘Dolan’ Meşreplerinin nağmeleri ve nezmeleri o zamanki durumlarına daha yakın olup gerçi çeşitli sebeplerden dolayı bu nağmelerin izleri silinmiş olsa bile bugünkü ‘Dolan’Meşreb “Koşuk” koşmalarından geçmişteki izlerini görmek zor değildir.
( uyğurca)
1. Çinide şarap bolsa
Tehside kavap bolsa
Men tola ökümmeytim
Yarimdin cevap bolsa
(Anlami)
1. Kasede şarap olsa
Tabakta kevap olsa
O kadar üzül mezdim
Şu yardan heber olsa
(uyğurca)
2. Kün igildi keç boldi
Tal igildi pes boldi
Aralık yirak bolğaç
Körüşmek mu tes boldi
( Anlamı)
2. Gün eğildi geç oldu
Dal eğildi pes oldu
Yollarımız çok uzak
Görüşmemiz zor oldu
Asırlar geçti , kaç saltanat tarih sayfasından silindi. Kaç kale şehirler, saraylar harabe oldu. Ama Kaşgarlı Mahmut’un Divan-ü Lügatit Türk te hatırlanan “Bazram”, “Surçuk” , “şenbuy”( Akşam Meşrebi) “Soğdiç” (Kışlık Meşreb)”Budik” “Küg” (Dans ve Müzik) Divan-ı Lugat-it Türk ün ışığında Ecdatlarımızın bizlere bıraktığı ruhiyet damgalarının izinden caymadan , genetik özünü bozmadan sürdürmesi , bu mirası geliştirerek ,zenginleştirerek başka müzik kültürüne değişip gitmeden bugüne kadar ulaşabilmesi Ulu alim,dil bilgini ,şair, tarihçi, Kaşgarlı Mahmut’un ‘Divan-ı Lügat-it Türk’ gibi eserleri sayesinde oldu .
______________________________
(*)meşrep: Türkiye’de meşrepler, “Sıra gecesı” ve Yaren gibi sözcüklerle ifade edilmektedır. Örneğin: Çankırı yöresinin “Yaren mecilisleri, Urfa yöresinin sıra geceleri gibi. Yaren hakkında Türkiyede şöyle görüşler vardır. “insanı yetiştirme, hayata hazırlama,sosyal düzeni ve güvenliği sağlama, halk müzigi,halk mutfaği, halk tiyatrosu,halk edebiyati, ulusal kültür değerlerini yaşatmave yeni kuşaklara aktarma görevlerini yüzyıllardir yarine getirmiş bir sosyal kurumdur” uygurlardada meşrep kelimesi yukardakı anlamları taşımaktan başka uyğur klasik 12 makam 3. bölümüne de bu isim verilmiştir.
Kaynakça:
1- Abdu- Şükür Mehmed EMİN, “Uygur Mkam Hazinesi”, Sincan Üniversitesi Yayın evi,4 nisan 1994, Urumçi,(1.s 186-187)
* * * * * * * * * * * * * * * *
Nuri Mahmut : Kompozitör ve piyano pedagogu. 1954 yılı Çin Halk Cumhuriyeti Sincan Özerk Bölgesi Kaşkar’da doğdu. 1978’de Sincan Konservatuarı Kompozisyon Bölümünden mezun oldu. Sincan Senfoni Orkestrasında besteci ve orkestra şefi olarak görev yapti.1984yılı Kanton Konservaturı’nda master yaptı. Bestecinin önemli eserlerinden “PAMİR YAYLASI” oratoryası “Kumluğa Muhabbet” Senfonisi “UYGUR MAKAMI” senfonisi, geleneksel Türk çalgılari için ALTAYLARDAN ANADOLUYA” süiti ve İpek Yolu Belgeseli’nden tanıdiğımız “Hasret şarkısi” gibi birçok şan eserleri vardır. Ayrıca Çince ve Türk dilinde yayınlanmiş “KENDİ KENDİNE PİYANO ÖĞRENME METODU”, ”ŞARKI NASIL SÖYLENİR” adında iki kıtabı bulunan Nuri Mahmud “Çin Halk Cumhuriyeti Besteciler İttifakı Daimi Heyeti” üyesi’dir.