Kennedy Vakfı Altın Madalya Ödülü Cihat Aşkın’a…
Toplam Okunma: 3499 | En Son Okunma: 25.11.2024 - 15:38
ABD’nin en itibarlı kuruluşlarından biri olan, sanatsal faaliyetleri ve sanatçıları destekleyen Kennedy Center 2-6 Haziran 2009’da bu kez İstanbul’da toplandı. 2005’ten bu yana her yıl verdiği “Altın Madalya” ödülüne bu yıl ilk kez Türkiye’den üç ismi layık buldu. Ödüllerden biri, Türkiye’de klasik müziğin gelişmesi, Türk Müziği’nin uluslararası boyutlarda sergilenmesi ve Anadolu’da çocuk ve müzik eğitiminin gelişmesine sağladığı katkılardan dolayı Cihat Aşkın’a verildi.
6 Haziran 2009’da Esma Sultan Yalısı’nda gerçekleştirilen konser ve ödül törenine Türk ve Amerikalı ünlü isimler katıldı. Coca Cola’nın CEO’su Muhtar Kent ve çok sayıda tanınmış gazetecinin de katıldığı törende, Cihat Aşkın’ın yanı sıra piyanist Cana Gürmen ve işadamı Ahmet Kocabıyık da ödüle layık görüldü.
Kennedy Center ödülleri daha önceki yıllarda Valery Gergiev, Michael Caine, Jeremy Irons, Itzhak Perlman, Yehudi Menuhin, Olivia de Havilland’a verilmişti.
Cihat Aşkın, törende yaptığı konuşmada, Kennedy Center Başkanı Michael Kaiser’e teşekkür etti ve Gold Medal ödülünün sanat camiasında çok saygın bir ödül olduğunu ve bu ödülü almaktan büyük onur duyduğunu söyledi.
Ödül Töreni
Aşkın duygularını şöyle ifade etti:
“Benim ülkem, genç bir ülkedir, ama sanat geleneği de bir o kadar eskidir. Ben kendi hesabıma, daha müzik öğrencisi olduğum ilk günlerden bu yana, bu geleneği tanımaya çalıştım. Ve bu macera sırasında, Türk kültürünün kökenlerinin ne kadar çeşitli, renkli ve çok-sesli olduğunu keşfettim. ‘Çok-sesli’ nitelemesi, kulağa tuhaf gelebilir, zira klâsik Türk müziği, tek-seslidir. Ama ben burada müzikten bahsetmiyorum, kültürden bahsediyorum. Tek-seslilik de aslında kültürdeki bu çeşitliliğin bir parçası değil midir? 1923’te Cumhuriyet’in kurulmasından sonra çok-sesli müzik, çağdaşlaşma hamlesinin ayrılmaz bir parçası olarak, Atatürk’ün tuttuğu ışıkla devlet konservatuarında öğretilmeye başlandı. Bugüne gelindiğinde artık Türkiye’nin, dünya ölçeğinde müzisyenleri, orkestra şefleri büyük orkestraları vardır. Ben kendim de hem Türk kültür geleneğinin, hem de çağdaşlaşmanın bir parçası olmaktan gurur duyuyorum. Sözlerimi John F. Kennedy’den bir alıntı ile bitirmek istiyorum:
‘Eminim ki, gün gelip şehirlerimizin üzerinden yüzyılların tozu geçtiğinde, bizler savaş alanlarındaki ya da siyasetteki zaferlerimizle ve yenilgilerimizle değil, insan ruhuna yaptığımız katkılarla anımsanacağız.’
Bir müzisyen olarak insan ruhuna katkıda bulunabilmişsem eğer, ne mutlu bana.”
Törende, Aşkın Ensemble grubu İstanbulin albümünden seçtiği eserleri seslendirdi. Cihat Aşkın’ın yönettiği gruba, piyanist Cana Gürmen eşlik etti.
Klasik batı müziği ile beraber yeni oluşumlara da açık olan Aşkın Ensemble, günümüzün kaliteli müzik ihtiyacına cevap verebilmek, oda müziği projeleri oluşturmak, genç müzisyenlerin gelişimlerini desteklemek amacı ile Cihat Aşkın tarafından Mart 2007 tarihinden bu yana çalışmalarını sürdürüyor.
Kennedy Center for the Performing Arts (Kennedy Sahne Sanatları Merkezi) 1971 yılında açıldı. Kennedy Center Uluslararası Sanat Komitesi, Kennedy Center’ın uluslararası çalışmalarını ve uluslararası sanat ilişkilerini desteklemek amacıyla 2001 yılında kuruldu.
Bugün, çeşitli ülkelerde farklı kültür ve sanatları tanıtan büyük ölçekli organizasyon ve festivaller düzenleyen merkez, 60’ı aşkın ülkede 11 milyondan fazla öğrencinin sanat eğitimini destekliyor ve her yıl 200’ün üzerinde performansa sponsorluk yapıyor. ABD için ulusal bir kültür sanat merkezi yaratma projesi olan kuruluş, John F. Kennedy tarafından sahiplenilmiş ve Başkan Kennedy’nin 1963 yılında bir suikasta kurban gitmesinden sonra, Kennedy’nin yaşayan en büyük mirası olarak değerlendirilmişti.
________________________________________