1400 Yıl öncesinden Bestecimiz Akari-Manda ve Eseri: “Bahar Bülbül Nevası” … Nuri Mahmut(*)


Toplam Okunma: 7012 | En Son Okunma: 24.11.2024 - 06:49
Kategori: Değerlerimiz, Festivaller

…“İpek Yolu Dans Müzik Festivali”ni izlemek için trenle üç gün yolculuktan sonra Şi-En(Kuzey Çin) şehrinin yakınındaki Hua-yuan oteline yerleştik… Gösterinin ikinci bölüm müziğinin orijinal adı “BAHAR BÜLBÜL NEVASI” Bestecisi de Tang sülalesi(618-907) Türk bestecisi Bey-Min-Da Akari-Manda idi. Böyle büyük ve muhteşem bir yapıtın bir Türk bestecisi tarafından 1400 yıl önce bestelenip bugün Çin sahnelerinde icra edilmiş olması beni çok heyecanlandırdı. Çinliler tarafından tanınan bestecinin Türk müzik tarihinde hiç dile getirilmemiş olması ise ayrıca düşündürdü…

1400 Yıl öncesinden Bestecimiz Akari-Manda ve Eseri: “Bahar Bülbül Nevası” … Nuri Mahmut(*)

1985 yılının ekim ayında, Çin’in kuzeyindeki Şen-Şi eyaletinin Şi-En şehri “Devlet Dans Müzik Topluluğu”, Kuzey Çin “İpek Yolu Dans Müzik Festivali” çerçevesinde Tang Sülalesi’nin tarihteki başkenti (o zamanki ismi Çang-En şimdi Şen-Şi eyaleti) Şi-En şehrinin “Klasik Müzik Dansları” adında gösteri hazırlıyordu. Tabii ki ben de 1400 yıl önceki Çang-En nin müzik ve dans kültürünü merak ediyordum.

Gösterinin provaları sürerken bu haber Çin’deki birçok eyaletde yankı buldu.

Eylülün sonlarına doğru Eyalet Kültür Müdürlüğünün yolluğu ve izni ile çalışmakta olduğum Sincan Eyaleti “Ürümçi Dans ve Müzik Topluluğu”nda görevli besteci ve dans rejisörlerinden oluşan beş kişilik ekiple beraber Şi-En şehrine’ doğru yola koyulduk. Trenle üç gün yolculuktan sonra, Şi-En şehrinin yakınındaki Hua yuan oteline yerleştik.


Urumçi (Sincan/Uygur Özerk Bölgesi- Çin)

Konserin prömiyeri önceki gün bitmişti ve bir sonraki konsere bilet bulmak çok zordu. Şi-En Şehri Kültür Nazareti’nin yardımıyla beş kişilik bilet bulabildik. Aynı günün akşamında Şi-En şehrinin büyük gösteri merkezlerinden birine gösteriyi seyretmeye geldik.

Altmış kişilik tam kadro Çin Milli Orkestrası 120 kişilik vokal ve dansçı kadrosuyla sahneyi adeta sallayan, 1 saat 40 dakikalık gösterinin mükemmel müzik düzenlemesi, dans koreografisi, kostüm, makyaj, sahne dekorasyonu ve ışık teknikleri ile muhteşem gösteri izleyicilere harika dakikalar yaşattı.

Bir sonraki gün, daha önce Şen-Şi Eyalet Kültür Müdürlüğünden, Toplulukla fikir alışverişinde bulunmak üzere aldığımız randevu için topluluğun karargahına gittik.

Burada Dans ve Müzik topluluğu direktörü, rejisörü ve orkestra şefleri bir araya gelerek fikir alışverişinde bulunduk. Bu arada bu gösterinin orijinal müziği hakkında müziğin orkestrasyonunu yapan besteciden gösterinin müzik yapısı hakkında bilgi almak istedik.

Özellikle merak etiğimiz, gösterinin ikinci perde müziğinin muhteşem ve etkileyici olduğu bu eser hakkında bizlere bir şeyler anlatmasını rica ettik. Besteci bize çok önemli bilgiler verdi.

Gösterinin ikinci bölüm müziğinin orijinal adı “BAHAR BÜLBÜL NEVASI” Bestecisi de Tang sülalesi(618-907 yılı) büyük Türk bestecisi Bey-Min-Da Akari-manda idi. Bu bestecinin adını Çin tarihi kaynaklarından duymuş olsam da, öyle büyük ve muhteşem bir yapıtın bir Türk bestecisi tarafından 1400 yıl önce bestelenip bugün Çin sahnelerinde sahnelenmiş,icra edilmiş olması beni çok heyecanlandırdı. Bu bestecinin Çinliler tarafından bugüne dek tanındığı, Türk müzik tarihinde hiç dile getirilmediği beni düşündürdü.

Çin tarihi kaynaklarında “süyname”,“okutuş yurdu hatıraları” edvarlarından gördüğümüz kadarıyla Akari-manda Türkistan bölgesinin Kuçar Hanedanlığında meşhur müzisyen “Akari” ailesinin çocuğu idi. Çocukluğunda müziğe merak sarmış, sülalesinin müzisyenliğine varislik etmiş idi. Akari-manda, Orta Asya müziğinin beşiği sayılan Kuçar Hanedanlığında müzik sanatıyla iç içe yaşayıp büyük besteci usta sanatkarlardan ders almış, kendini besteci, berbap virtüözü, müzik kuramcısı olarak eğitmiştir.

Kuzey Çin-Cu Hanedanı, Cu-Vu-Di’nin tahta çıktığı(561-578)yılları arasında Çin tarihi kaynaklarında sözü geçen yine bir Türk bestecisi müzik kuramcısı Sucub Akari ile birlikte, 10’dan fazla Kuçarlı sanatkarla Kuzey Cu Hanedanının müstakbel kraliçesi Asena’ya eşlik ederek Karakurum’dan aşarak Çang-en, bugünkü(şien) şehrine gelmiş ve Cu-Vu-Di hanedanlığı tarafından büyük ikramlarla ağırlanarak Cu Hanedanı sarayinda müzik üstadı ve saray orkestrası üyesi olarak görevlendirilmiştir.

Akari-manda Kuzey Cu-Süy, Tang sülalesinden ibaret üç devri yaşamış. Bu üç sülale hükümdarları tarafından yüksek görevlere atanmış el üstünde tutulmuştur.
  “Süyname” müzik edvarlarından anlaşılır ki Akari-manda, Süy Sülalesi Hanı Süy-Yang Di’nin (605-618) özel siparişi üzerine Süy-Yang Di’nin şiirlerinden “Yaşa”, “Perilerin Konuk Gelişi”, “(Eski Orduya Dönüş”, “Neşe Çiçeğim” gibi 15 parça şiirine müzik bestelemiştir. Han Süy-Yang Di, bu eserlerden büyük zevk alarak ‘Çok müzik dinlemek, çok kitap okumak gibidir’ demiştir.

Akari-manda’nın bugüne dek bilinen eserlerinden “Zengüle” , “Yedi Gece Görüşmek”, “Çaydanlık Düşürgesi”, “Arkadaşlar Toplantısındaki Dans Ziyafeti”, “Şişhal Atıp Ömrü Uzatmak”, “Horoz Dövüşü”, “Fen-Long-Den”, “12 Mevsim” gibi eserleri o yıllarda Çin sınırlarını aşarak Japonya, Kore, Endonezya gibi ülkelerde sahnelenmiş ve onların da müzik kültürü geleneğine girmiştir. Çin’de Sung (960-1279) Yu an (1279-1368) sülalesi zamanına kadar saray müzik okullarının repertuarında ders olarak okutulmuştur.

Akari-manda’nın takım halindeki müzik eserlerinden “Bahar Bülbül Nevası” O’nun vekil karakterindeki önemli eserlerinden biridir.
Bu eser 12 bölümden oluşur.
Eserin ikinci bölümü orkestranın kuşları taklit etmesiyle icra ediliyordu. Eserin orta bölümünde dans olup, dansçı solist, en iyi dansçılardan seçilirdi. “Okutuş Yurdu Hatıraları(1)”nda solist dansçının kostümü hakkında şöyle diyor :

“Dansçı kız üzerine sarı al ipekten gömlek giyip, beline ipek iplikten nakış işlenmiş kuşak bağlayıp, başındaki yeşil zümrüt tacları ile bülbül kuşunu taklit ederek dans ediyordu. Bu dans Türkistan’ın ipek halısı üzerinde oynanıyordu.”

Orta Asya’nın Sincan bölgesinde yaşayan Uygur Türklerinin “12 MAKAM” müziğinin her makamının 2.bölümünün ve Sincan eyaletinin Kumul bölgesinin “Kumul Mukamları” içindeki “DUR” makamının “Bahar Bülbül Nevası” müzik biçimiyle benzerlik gösterdiği görülüyor.

Anadolu Türk sanat müziğindeki“Taksim”,“Fasıl”, Halk müziginde “AYAK” adı ile bugüne dek gelmiş müzik biçimleri Bahis ettiğimiz “Bahar bülbül nevası”nın müzik biçimleri ile hemen hemen aynı biçimlerdedir.

Bugün Orta Asya Uygur “12 makam” müziğinin ve Anadoludaki geleneksel müzigimiz, Çin Müzik Edvarları’nda bahis edilmiş “Kuzey Yurdun Nağmeleri”, “MAHİ-DULİ Nağmeleri”, “Kusen Nağmeleri”inden yola çıkılarak öne sürülen görüşlerin, müzik tarihimizi aydınlatma açısından önemli olduğunu düşünüyorum.

Tang sülalesi şairi Yuan-Cin(Bahar bülbül nevası)hakkında şunları yazıyor:

Olmuş Uygurca giyinmek, kız kadınlar adeti
Zor maharet oldu sazı çalmak, Uygurlar gibi
(Sumurug ateşi)nin sedası ile donmuşsa eğer
Dağıtirdi bir serinlik ‘bahar bülbül nevası.

O yılların yine önemli şairlerinden biri olan Jang-Hu’Bahar bülbül nevası hakkında şöyle yazıyor:

Şing-Çing gölünün güneyinde söğüt yaprak çıkarmış.
Haniş Tayçing Meyhua dalini eline almiş
Okursa kızlar sarayda ‘Bahar bülbül nevası’
Gül ağacı altında Hular dansı coşarmiş.

Bahar ve bülbül tarihten bu yana şiir ve müziğin önemli teması olarak yansıtılmıştır.

Türk şairlerinden Muhammed Harezmi (2)’nin “Muhabbetname Destanı şair Lütfü’nün “Gül ve Nevruz’u, Muhammed Hoca Kuli Hırkiti’nin “Muhabbetname ve Mihnetkam” destan ile Molla Elem Şehyari’nin “Gül ve Bülbül” destanları bülbülün mersiyesi ve onun güle olan sevgisi, bahar rüzgarına okunmuş nağmeleri idi. Bu şairler büyük bestecinin geleneğini bugüne dek devam ettirmişlerdir. Bu muhteşem müzik eserleri Çin devlet sınırlarını aşarak Japonya, Kore ve Endonezya halklarının müzik kültürü haline gelmiştir.

1983 yılı Çin kültür elçilerinin Japonya ziyareti sırasında Japon büyükelçisi kültür elçilerimize müzik dinletisi veriyor ve 1400 yıl önceki Tang sülalesi yıllarındaki Türk bestecisi Akari-manda’nın Bahar Bülbül Nevası adlı eserini kendi sanatçıları icrasında sunarak:
“…Bu sizlerin klasik müzik sanatınızın cevheridir, biz bu müziği bin yıllar önce sizlerden almış ve bugüne dek kendi klasik müziğimiz haline getirmişizdir”
diyerek kültür elçilerimize bestenin müzik kaydını hediye etmiştir.

Müzik vakit karakterli sanat türü olduğundan dolayı bu besteci dehanın daha ne kadar müzik eserinin bugüne kadar ulaşmamış olduğu aşikârdır. Demek ki; Türk müzik kültürümüzün çok eski zamanlarda da dünya müzik hazinesinde yerini almış olması yüz yıllar önceki müzik sanatımızın bugüne dek diğer uluslar tarafından da değerli kültür mirası olarak benimsendiğini gösterir.

Tarihten bu yana Akari-manda gibi bir ömür Çin Devleti sınırı içi- dışında Türk Ulusunun müzik sanatını geliştirerek, yücelterek dünyaya tanıtan müzik dehası hakkında daha çok araştırmalar yaparak, bilinmeyen daha nice Türk bestecilerinin emeğini gün ışığına çıkarmak bizim vazgeçilmez borcumuz olduğunu düşünüyorum.
__________________________________
(*) Nuri Mahmut : Kompozitör ve piyano pedagogu. 1954 yılı Çin Halk Cumhuriyeti Sincan Özerk Bölgesi Kaşkar’da doğdu. 1978’de Sincan Konservatuarı Kompozisyon Bölümünden mezun oldu. Sincan Senfoni Orkestrasında besteci ve orkestra şefi olarak görev yapti.1984yılı Kanton Konservaturı’nda master yaptı. Bestecinin önemli eserlerinden “PAMİR YAYLASI” oratoryası “Kumluğa Muhabbet” Senfonisi “UYGUR MAKAMI” senfonisi, geleneksel Türk çalgılari için ALTAYLARDAN ANADOLUYA” süiti ve İpek Yolu Belgeseli’nden tanıdiğımız “Hasret şarkısi” gibi birçok şan eserleri vardır. Ayrıca Çince ve Türk dilinde yayınlanmiş “KENDİ KENDİNE PİYANO ÖĞRENME METODU”, ”ŞARKI NASIL SÖYLENİR” adında iki kıtabı bulunan Nuri Mahmud “Çin Halk Cumhuriyeti Besteciler İttifakı Daimi Heyeti” üyesi’dir.




Hoşgeldiniz